godinwashere
4 yıl okudum, bitirdim ve bu platformu yeni kullanıyorum. ilk defa ihtiyacım oluyor belki de. 20.00 civarı kütüphaneden çıkan ve notlarından gördüğüm kadarıyla tıp fakultesinde okuyan, atakentte tramvaydan inen kıvırcık saçlı hanımefendi umarım benim gibi değildir, buralara sık uğruyordur. 🙄
Esraa55
bugün ringte gördüğüm formasyon öğrencisi olduğunu tahmin ettiğim esmer kirli sakallı siyah montlu (montun iç astarı turuncu) lacivert eşofman altı giyen çocuk çok fena birşeysin seni bulacağım...
ladylazarus
çizgi romanım sonunda geldi !!! artık huzur içinde ölebilirim. geldiğinden beri heyecanla kapağına bakıp sayfalarını karıştırıyorum. heyecandan başlayamadım bile djghd aşık olsam ancak bu kadar aşkla izleyebilirdim sanırım, sevgiliyi izler gibi izliyorum. umarım başına bir şey gelmez. önceki sahibi sayfalarına bir şeyler çiziktirmeyi de ihmal etmemiş. ikinci el kitapların da böyle bir güzelliği var, elinizdeki kitabın yaşadığını hissediyorsunuz. sizden önce de bir çift göz gezinmiş üzerinde, bir başkasının parmakları değmiş. bu tür şeyler duygulandırıyor beni, sonra da, nasıl satarsın ?! diye sahibine kızıyorum dsjgh

duygularım konusunda bir farkındalık sahibi olduğum günden beri, onları insanlardan saklamaya dahası sakınmaya özen gösteriyorum. zira çoğu insan başkalarını manen - çoğu kez de maddi olarak - sömürerek yaşamını parazit olarak sürdürmekten keyif alıyor. yalnız bir çocukluk geçirmenin artılarından olsa gerek, duygularımı insanlardan ziyade, gerçekten sevilmeye değer bulduğum diğer canlı varlıklara ve nesnelere vermeyi, kısaca ' doğru ' sevmeyi öğrendiğimi düşünüyorum. ben buna şefkat demeyi tercih ediyorum esasında. sevgi kavramı, gördüğüm, okuduğum ve yaşadığım şeylerden sonra bana çok vahşice geliyor. içinde bolca nefret barındırdığını görüyorum. nefret edebilmeyi dilediğiniz çoğu zaman yıkıcı olsa da, şefkat bambaşka bir duygu. yormuyor, kırmıyor, tüketmiyor. gülümseyip yaşamaya devam ediyorsunuz.

etrafımıza saçtığımız kelimeler oranında ölürüz derken cioran haklıydı. susmak gerekir, sahteliklerden iğrenip, elisabeth gibi, belki günlerce konuşmamak.. bununla birlikte bir miktar yanılıyordu, insan tüm dünyaya sırtını dönse de kendinden kaçamıyor. çoğu kez sustuklarımızdır celladımız. düşünceler bir araya gelip bir silahın silüetine bürünür, artık sadece ayna ve silah vardır. ve kelimeler çoğu kez yalnızca düşleyeni öldürür

ladylazarus
stefan zweig ve o dönemdeki insanlar uçağın icadıyla çok heyecanlanmışlar. zira uçakların, kaosu yaratan sınırları aşıp, ortadan kaldırarak barışı getireceğine inanıyorlarmış. aynı nesil, huzur getireceğine inandıkları o uçakların bombalar bırakıp, ülkeleri yerle bir ettiğine şahit olmuş.

ben de bazen tam olarak böyle hissediyorum, sınırlarımın aşılıp, değer verdiğim şeylerin infilak ettiğine şahit oluyorum.

camus' un aklımdan hiç çıkmayan satırları dönüyor beynimde : '' bir akşam, dalgın dalgın hoş bir kitabı karıştırırken, bir an bile duraksamadan: ' tutkulu ruhların çoğunda olduğu gibi, hayattaki inancının tükendiği an gelmişti. ' cümlesini okudum. bir saniye sonra, cümle içimde bir kez daha yankılanıyordu ve gözyaşlarına boğulmuştum. '' işte tam böyle bir anda, ağzınıza aldığınız bir yudum suyu, yüzünüzü kapatıp, defalarca denemenize rağmen yutamayışınızı nasıl açıklarsınız insanlara ? hıçkırıklarını tayin edemeyecek denli acılarından korkan insanlar bilemez yutkunmanın esasında bir savaş olduğunu. oraya buraya iliştirdiğim cümleleri , bana ait bir defteri yanlışlıkla eline alan insanlardan canhıraş saklamanın aciziyetini nasıl anlatırım ? en mahrem gizlerimi bilecek, benim gördüğüm gerçeği göreceklerini sanırım. oysa tüm mahremiyeti cümleleri olan bir insanın gizlerini kavrayamazlar.

insanların hüzünleri ve mutluluklarının sahteliği ve basitliğiyle afallıyorum, bu yüzden uzun süredir cümleleri yalnızca o an ' öyle söylenmesi gerektiği ' için kuruyorum. karşımda duran insanın ruh halinin bende yarattığı kayıtsızlık düşüncelerimi ve cümlelerimi engelliyor, içinde bulunduğum duruma vereceğim karşılığı yerine getirmeye zorluyorum kendimi. hatta bu bazı zamanlar o kadar suni bir şekilde gerçekleşiyor ki, cümle dahi kurmadan birkaç mimik ve belki bir sarılışla geçiştiriyorum. bu kayıtsızlık bir yandan beni memnun ediyor, gerçekleşmesi adına çabaladığım birkaç hayalim var , zamanımı ve düşüncelerimi bunlar için harcamayı yeğliyorum. bununla birlikte günlerim, her biri bir başka duyguyu yansıtan kendi portrelerim arasında hangisinin ben olduğuma karar vermekle geçiyor. bir sonuca varamıyorum zira hepsi benim. nitekim bu da bir sonuca tekabül etmiyor ve hepsi birleşip yalnızca bir silüet oluşturuyor. her gün görüp, derisinden öteye geçemediğimiz herhangi bir yüz.. herkesin gerçeğini ve acısını taşıyabiliriz fakat kendi gerçeklerimize vakıf olmanın acısını taşıyamayız. insanın kendini salt aynada görebilmesinin sebebi bu sanırım. ' kim kurtaracak beni var olmaktan ' diye fısıldıyor yazar.




aynadakinin çilleri var, benim yok.
E.Ç.
kış geldi bundan sonra gördüğüm her yazıya tebelleş olacam haberiniz ola
Zeze
genelde vaktimi ev ortamında geçiren bir insanım ya da arkadaşlarımla park, çay bahçesi gibi sakin yerleri tercih ederiz. maksat sohbet muhabbet çünkü, duyabilmeliyiz birbirimizi. bir de son zamanlarda fazlaca yalnız yaşadım, hep sakindi yani hayatım. ondan kaynaklı mı bilmiyorum ama dün arkadaşımla çarşıya indiğimizde fena gerildik. İnsanların yüzünde insan sıfatı yok arkadaşlar. herkes dik dik bakıyor, garip davranışlar sergiliyorlar. tahammül edemedim o kalabalığa yani. kendimi emekliliğe ayrılmış dedeler gibi falan hissediyorum. toplu insan gruplarına dayanamayacak duruma gelmişim anlaşılan ya da gerçekten gördüğüm herkes bi garipti 🤦‍♀️
vackheriff
mezun olduğuma memnunum. bir bok başarmış olmaktan çok birçok bokla muhatap olmama durumu beni memnun ediyor. genel olarak bu ara gördüğüm, insanlar bir şekilde gerçekliğe, yalansizliğa, çıkar ilişkilerinden uzaklaşmaya çalışıyorlar. umarım bu da modanın çember çizmesi gibi bir süreç değildir. ve yine umarım ki bu toplumsal bir kopya hareket değil her bireyin kendi oluşturduğu doğrulardir.
yeter
az önce gördüğüm br paylaşımdan sonra bunu yazmayı istedim. edebiyatı sadece karşı cinsiyetten birileriyle konuşan biri edebiyat sever değildir, birkaç popüler yazar okumuş onların ekmeğini yeme peşindedir. görüyorum arada, bunu yiyen arkadaşlar oluyor. üzülüyorum. neyse belki de bunu hak edecek bir zekanız vardır. üzülmüyorum şimdi :d
Xena
dün gece atakentte bir çiftin sokak ortasında hüngür hüngür ağlayarak sarılışlarına şahit oldum. yutkundum, imrendim, özendim. belki de hayatımda kanlı canlı gördüğüm en güzel görüntülerden biriydi.
nirvana
postaneye giderken gördüğüm ve postanenin yerini öğrendiğim kız sen ne güzel bir detaydın şansıma.
kittyyy
yıllar insan yaşamından neler alıp götürüyor. en son 9 yıl önce gördüğüm en iyi arkadaşımın ablası bir şekilde bana ulaştı ve dün itibariyle tekrar görüşmeye başladık. ey gidi, bir zamanlar en yakın arkadaşım şimdi evlenmiş olarak çıktı karşıma. çok şaşırtıcı hatta aşırı şaşırtıcı. dedim ya onu en son 9 yıl önce görmüştüm ağlayarak ayrılmıştık birbirimizden, şimdi o bambaşka bir yerde ben bambaşka bir yerdeyim. geçmişimin tekrar önüme çıkması ne kadar güzel olsa da bir yandan korkmuyor değilim hani. çünkü o zamanlar en masum olduğum yıllardı şimdiye göre ne kadar diğerlerine oranla olmasa da.
çok güzel bir şey yalnız. çünkü kendimi keşfetmeye ilk başladığımda o vardı yanımda. yıllarca tek arkadaşım oldu hatta kız kardeşim oldu o zamanlar. İlk yemeğimizi bile birlikte yapmıştık biz. yaa duygulandım ben be😭
Nickollyy
gece rüyamda gördüğüm şeye bak nasıl bir bağımlılıksa şu site rüyamda neymiş efendim adımın yanında mavi tik varmış oha dedim olum dedim admin dedim bana niye mavi tik vermiş ben bunu hakedecek ne yaptım falan bir duygulanmalar derken uyandım unutmadan sevgili admin sitede bir yavaşlama hissediyorum bunun sebebi nedir kykwifi olabilir mi acaba bilemedim ehe neyse selamun aleyk ya dedikodu family.
nemesis
yine bir aşk hikayesi yine deli gönlümün seyahate çıkması.bugün gördüğüm beni benden alan, dumura uğratan, gördüğüm an aklımdaki bütün bilgilerin kaybolmasına sebep olan o nalet olası soruların burdan taaaaa martılar kıraldır.
kanunbey
bugün saat 12 sularında tramvay da gördüğüm kahverengi kazakli, kot pantolonlu gözleri güzel olan kız buralardaysan tanışmak isterim.
nemesis
bugün sağlık fakültesinde tezim için anket dağıtırken gördüğüm beni benden alan içimi eriten geniş çaplı masa ve rahat sandalye beni bul...
varmiyimki
küçükken inandığım sonsuz aşkı sende bulucam. biliyorum. hissediyorum. duyduğum en güzel sese, en güzel kahkahaya; gördüğüm en güzel gülümsemeye, en güzel gözlere sahipsin. sen benim gördüğüm, duyduğum, bildiğim her şeyden daha güzelsin. seninle uyuyacağım geceler en güzel gecelerim olacak. en güzel uykuyu seninle uyuduğum zaman tadıcam. en güzel zamanlarım seninle geçen zamanlarım olucak. bana öyle bir sarılacaksın ki her şeyi ama her şeyi unutucam. o anın tadını çıkarıcam. zaman geçecek ve sen başkalarına aşık olacaksın. üzüleceksin, onlar için göz yaşı dökeceksin, acı çekeceksin ve ben o anlarda hep yanında olucam. sana sımsıkı sarılıcam belki seninle birlikte ağlıyor olucam. İçten içe onlara kızıcam, küfredicem belki de kapılarına dayanıcam belli mi olur. gün gelecek beni ikinci, üçüncü hatta dördüncü plana atacaksın ama ben senin hep bir adım gerinde olucam. seni her zaman koruycam. sen ne yaparsan yap hep senin yanında olucam. asla yüz çevirmiycem, seni hep affedicem, hep sevicem. seninle anlıycam annemi babamı çünkü bende onlar gibi olucam. onlar gibi korumacı. sakın hayata 1-0 yenik başladığını düşünme olur mu? dünyanın en şanslı insanı hissetmen için elimden geleni yapıcam. seni bulana kadar kendine çok iyi bak. seni seviyorum bebeğim.😘
mavibulut
geçen gördüğüm rüyanın etkisinden hala çıkamadım. damadın yüzünü göremesem de düğün günümü gördüm.evlendiğim adamın kollarında ed sheeran-perfect eşliğinde düğün dansımızı yapıyorduk. sonra bir ara uyanıp tekrar uyuduğumda kendimi gelinlik içinde harika görünürken gördüm. uyandığımda kendime gelmem baya zaman aldı. şu ana kadar evlilik,sevgili delisi olmadım hatta çoğu zaman sevgilim olursa özgürlüğüm kısıtlanır korkum bile olur.ama işte bazı rüyalar insanın aklını başından alıyor galiba.üzerinden birkaç gün geçmiş olmasına rağmen hala başım evlendiğim adamın göğsünde dans ederken ki halimi hatırladıkça kalp atışım hızlanıyor.gerçekten tuhaf.

Selam Ziyaretçi

Gördüğüm kadarıyla henüz giriş yapmamışsın! Lütfen giriş yap, bekliyorum :)