limos
hepinizden nefret ediyorum sizi seviyorum hoşça kalın
Sanatçı
bu polonyalılardan büyük virus yok, nerde güzel iş var hep polonlar var, eskiden türkler burda iş tutardı, bu polonlar geldiğinden beri türklere güzel işleri kapattılar, bir günlüğüne sebze meyve işine gitmiştim, yeşil kalın yelek giydirdiler, kafamızada değişik birşey taktırdılar, neyse başladık işe ilk saat dilimi sakindi, 2 nci de öyle gitti dedim ben burada işi götürebilirim, neyse son saat dilimine geldik, baktım gıcık bi tane polon şef başımda duruyor, 2 de bi tempo tempo diyor ayar oldum, yok seni eve gönderirim ayakları falan, baktım kavgaya gidecek iş, 3 te molaya çıkıldı dedim o ara bir bahane bulup işi bırakayım hastalık numarası yaptım, 3 te bitirdim işi, işte normalde 12 saatlik iş artık beyin kaldırmıyor bi yerde, zaten polonlara çok ayarım, dahada gitmedim onların şef oldukları yerlere...
mistletoe🍃
ben kendi sınırlarım içinde karantinada olmayı seviyordum, böyle başkası evde kalın diyince dengem bozuldu.
alonecowboy
twitter’da görünce aklıma gelen bir site var, bu site ne diye sorarsanız tabiki omüdedikodu derim, bizi bilenlere selam olsun, yeni katılan arkadaşlarada hoş geldin deyip güzel mutlu bir yılın bizlerle olması dileğiyle sevgiyle kalın ☺️☺️
👑Merry Andrew
kim olduğumu biliyorum. ne olduğumu. neleri sevdiğimi. nelerden nefret ettiğimi. nelerin beni hissizleştirdiğini. nelerin bana haz verdiğini biliyorum. ve kaçıyorum kendimden. olabildiğince uzağa. ardıma bakmadan koşuyorum tüm gücümle. ama bir süre sonra fark ediyorum aslında olduğum yerde dairler çizdiğimi. yıllarca o karanlık ormanın derinliklerinde kötü kurttan kaçtığımı sandım ama kaçtığım şeyin sadece bir yansıma olduğunu çok geç fark ettim. hiçlikte yankılanan o duyduğum ses, beni ölümüne korkutan o canavar, bunu kabullenmek çok zor, o benim. kaçtığım, korktuğum şey benim. simsiyah gözleri, korkutucu suratı ve kalın boğuk sesiyle bana bakan o şey sadece aynadaki yansımam. korktuğum yerdeyim. benden ayrı biri değil o ve onunla bir olmayı kabullenmek zorundayım. daha ne kadar kaçabilirdim ki zaten. ne olduğumu biliyorum ama onunla bir olup kendimi kabullenirsem olacakları da biliyorum. atlattım sanmıştım, kaçıp kurtulabilmeyi başardığımı sanmıştım ama bu gölgenden kaçmaktan farksız. yapabildiklerimi kabullenmek onu kabullenmek demek ve onu kabullenirsem bir olduğumuzu da kabullenmişim demektir. bu bana beladan başka bir şey getirmez.

kendimi bildim bileli çok fazla şey yaşadım hep. sürekli sorunlarla uğraşmak, sürekli mücadele içinde olmak ve bir yandan hayatla uğraşıp bir yandan sevdiklerini güvende tutmaya çalışmak artık beni yormaya başladı. tükenmenin hiç sırası değil. şu aralar zaten depresyona falan girmeye de zamanım yok. benden hep mücadele etmem bekleniyor ama ben daha kendi dertlerimi çözemiyorum nasıl başkalarına faydalı olabilirim ki. kalan son gücümü de aileme harcıyorum ve bu bir süre böyle devam edecek. peki ben hayatla boğuşurken içimdeki karanlık bir fırsatını bulur da beni yakalarsa.
imgroot
mileniumlar geliyor, tetikte kalın
lisbethsalander
6 ay sonra yine ben durum bildirmek için burada bulunuyorum. kötü şeyleri yazmışım hep biraz karıştırdım da . hayat kaşıkla verdi ve kepçeyle aldı demişim en son, şimdi de diyorum ki kepçeyle aldı ve bir tencere sarma ile geri döndü. bilirsiniz işte hayat bazen böyledir kepçeyle alıp bir tencere sarma ile yüzünüzü güldürebilir.daha kötü olacak asla düzelmeyecek şeklinde çok fazla cümle duymuştum, hayattan güzel şeyler bekleme diyen de olmuştu.sonlardan asla emin olamayız.bazen çıktığımız yolun bizi nereye götüreceğini de bilemeyiz. emin olduğum tek şey sevginin onarma gücüdür bazen kendini, bazen çevreni onarabilmenin tek yolu sevmektir. düzelmez, asla eskisi gibi olmaz denilen şeyleri eskisi gibi yapan da sevgidir. sonlardan asla emin olmayın, sonu belirlemeye çalışmayın en büyük hatam budur benim ve son olarak sevgiyle kalın 🏵️
jokera
demişler ki öldü. takipte kalın kral geri döndü. 😁😁
Zeze
geçen gün otobüste giderken bi kız çocuğu gördüm. üstünde kırmızı montu vardı. hala varmış onlardan, şaşırdım. o montlar ben 1-2. sınıfken modaydı. benim mavi bi gocuğum vardı, ama herkeste o kırmızı montlardan. ben de ondan istedim ama annemler almadı, hatta sonrasında baya güzel pembiş birini aldılar. hem daha kalın, hem daha güzeldi aslında kırmızılardan. ama kırmızılar hiç benim olmamıştı ya hep gözüme onlar daha güzel gelmişti. bugün görünce iyice farkettim de benim değil pembe, mavi montum da onlardan daha güzelmiş aslında. tabi o zamanlar annem benim gözümden bakmayıp, objektif baktığından almamış. İyi ki de almamış ya, benim montum daha güzelmiş 🙈 bazen böyle oluyor işte, onları anlamak için biraz büyümek gerekiyor. umarım annemi daha da iyi anlayacağım günler yakındır.
masabasi123
arkadaşlar boşverin bütlü geçin daha fazla okulda kalın ben okul bitince anladım o bütlerin stresi bile tatlıymış çok özledim çok :)
Sanatçı
benim geçen yıl olduğu gibi bu yıldan da beklentim yok benim için ömür her yıl sürer ölene kadar, evet yeni bir yıla daha giriyoruz ömürden bir ömür daha gidiyor, sevinecek bir durum mu derseniz buna sevinenler yaşlanma boyutunu düşünmezler, kim ne düşünmek istiyorsa düşünsün eğlenmek mi istiyorsun eğlen, ama asla başkaların yaptığını sorgulamayın sonuçta özgür bir dünyadayız, yeni yılın güzel geçmesi dileğiyle iyi geceler omüdedikodu ailesi esenle kalın.....
mimarlique
bu kadroya iyi bakın,biz orada oyun oynamadık, biz orada sadece sohbet etmedik, biz orada dedikodu tarihin de bir ilke imza attık, yakında tüm dedikodu ailesini discordumuza bekliyoruz, esen kalın.

Selam Ziyaretçi

Gördüğüm kadarıyla henüz giriş yapmamışsın! Lütfen giriş yap, bekliyorum :)