nar
bu sefer çoluk çocuk hep beraber geleceğiz sanırım s. a.
malifalitiko
kafana takılanları yazma postu. başlatıyorum.
futbol müsabakalarında futbolcularla beraber sahaya çıkan çocuklar kim ? kimin çocukları ? müge anlı ve türevleri programlara seyirci olarak katılanlar kimler ? kim çağırıyor kim organize ediyor ?
malifalitiko
bahtsız bedevi eşittir ben. İncir çekirdeği kadar metal koruma boyasının sağ el işaret parmağımın tırnağına tepeleme batmasının ardından ege üniversitesi hastanesi'nin acil servisine gittim. film çekildi, ve kıymığın parmağımın sinirine kadar girdiğini gördük. doktor enjektör iğnesi ile kurcalayıp çıkarmaya çalışsa da nafile. enjektör iğnesinin batan kıymığa her temasında aklımı kaybedecek kadar çektiğim acı ise cabası. travmaya aktarıp oradan ortopedi bölümüne gönderdiler. tırnağı çekeceğiz başka çaresi yok dediler başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. acil servisin ortopedi doktoru meraklı bakışlarla operasyonu izleyen tıp öğrencilerine başından sonuna tüm müdehaleleri anlatarak sapa sağlam tırnağımı çekti. batan boya kıymığı tırnak ile beraber gelince öğrenciler "aaa bunun için mi çektik hocam tırnağı" dediler. neyse kıymığı aldıktan sonra geriden gelecek tırnağa yol göstersin diye çektikleri tırnağı tekrardan parmağıma diktiler. yaşadığım acıyı tarif edemem. yani demem o ki bazen incir çekirdeğini dolduramayacak kadar ufak şeyler aklımızı alabiliyor.
thor
herkese mutlu yıllar. orijinal sarışınlara bol paralı, sağlıklı, mutlu, aşk dolu, sevdikleriyle beraber müsmükemmel bir yıl diliyorum. #2023
hipokratinyegeni
aylar sonra siteye geçerken bir uğrayım dedim. buradan herkese kocaman bir sa demek istiyorum. bu siteye ilk kaydolduğumda birinci sınıf bir tıpçıydım, geçtiğimiz aylarda meslekte ilk senemi tamamladım. geriye dönüp baktığımda zaman ne kadar hızlı geçmiş gerçekten. benim öyle uzun uzun anlatacağım bir şeyler yok. İş güç çalışma hayatı,1+1 ev ve kedimle beraber samsundan 600 km uzakta yaşıyoruz. tr serverinde hayatta kalmaya çalışıyoruz.
ikizler
bismillahirrahmanirrahim diyerek giriş yaptım siteye. İlk başta eşimden sitenin açıldığını duyduğumda inanamadım. yok be dedim ama gerçekmiş. nasılsınız hanımlar beyler, sıhhatiniz afiyetiniz yerindedir umarım. yazarak bir şeyler anlatmayalı uzun zaman geçtiği için klavyede ellerim bile şaşırıyor şu anda yazdıklarıma. ay bazında baksak 2 seneye yaklaştı böyle bir durum yaşamayalı. olsun o kadar da. eskiden dağa taşa yazardım her şeyi. her gittiğim yerde bir yere bir şeyler karalar orada var olmaya çalışırdım. bu geçtiğimiz sürede ise altını çizmeye başladım. bir elimde cetvel bir elimde kırmızı kalem ne görsem altını çiziyorum. kendim için kendimin konuşması yerine başkalarının kelimelerinde ifade edilmenin rahatlığını yaşıyorum sanırım. yoksa orta yaşlarıma geldikçe dinginlemeye mi başladım? sanmıyorum. atamalı bir işte çalışalı 2 yılı bitiriyorum. ticaretin köpeği olan ben için atanmışlık zor becerdiğim bir iş olsa da iyi kıvırdım sanırım bu işi. süreç içerisinde evlendim üniversiteden beri hayatımda olan hanımefendiyle. evlendim ama hanımefendi de başka bir ilde çalıştığı için bekar hayatı yaşıyorum senenin 10 ayında. sporumu düzenli bir şekilde devam ettiriyorum. tabi pisboğaz yememi de. bu yüzden fiziksel olarak pek değişmesem de güçsel ve mental anlamda her geçen zaman daha da güçleniyorum. zorla çaya attığım şekeri bıraktırdı hocam. alıştım ancak şimdi de ne şekerli içiliyor ne şekersiz içiliyor bu meret. gezginimden sonra (bilmeyenler için üniversite hayatımdaki bisikletim, dostum, herşeyim), bir de mızrağım oldu. o da motosikletim. mızrağımla beraber iş yerine gidip geliyoruz, işten sonra veya haftasonları farklı şehirlere kaçıyoruz. o da bu yetişkinlik hayatımdaki dostum oldu. gezgine oranla biraz masraflı (benzin fiyatları :( )bir dost ancak ona göre de keyfi olan bir dost. bir de karavan gibi kullandığımız bir aracımız oldu bu sene. onunla birlikte de 7 şehir gördük. acemilik senemizdi onunla birlikte ancak baya keyifli anlar yaşattı bize. arabadan eskiden nefret ederdim hâlâ nefret ediyorum. ancak böyle karavan tarzı kullanabildiğim için biraz sempatim var. o yüzden o benim işime yarayan uzaktan bir akrabam gibi. arkadaş edinme yetimi kaybettim niyese. eskiden hayatıma senede en az 1 dost bir çok da arkadaş eklerdim ancak 2 senedir hiç dost ekleyemedim. edindiğim arkadaşlar da çoğunluğu mecburiyetten. niye böyle oldu hâlâ anlam veremedim buna. hâlâ birileriyle kavga etmedim, hâlâ aynı şarkıcıları keyifle dinliyorum, hâlâ hâlâ... bir sürü hâlâlar ve bir sürü yepisyeni şeylerle iki yıl geçmiş buraya gelmeyeli. hepinizi çok özledim ve seviyorum. biraz daha duvarı okuyayım bakalım millet neler yapıyor. bu şarkı eşliğinden hanım memleketindeki balkonumdan hepinize mutlu geceler... :)


Sos
birisi fen-edebiyat dekanına söylesin psikoloji 1. sınıflara oryantasyon eğitimine gerek kalmadı ben onların oryantasyonlarını tamamladım. 🙋🏻‍♀️ gariplerim sanki o whatsap grubunda birbirlerini sürekli onaylayacaklarmış, sürekli mükemmel bir sınıf olacaklarmış gibi (98 kişiler) beraber şu dersi seçeriz, şunu yaparız diye konuşuyorlar. günaydın iyi geceler mesajları havalarda uçuşuyor. son sınıfım, biri gruba mesaj atınca bakma ihtiyacı bile hissetmiyorum. bu kıvama geleceklerinden habersiz muhabbet ediyorlar.
Sanatçı
hayatımın kimin nerede olması gerektiğini en iyi bildiğim dönemindeyim. kafamın ve kararlarımın en net olduğu, kalbinden ve sevgisinden emin olduğum insanlarla beraber olduğum bir döneminde. her şey en kötü haliyle bile çok güzel geliyor böyle olunca. sıfır şüphe ve belirsizlik.
King
şeytanin evİne yaptiğim yolculuk (resİm yaşadiğim olayda bahsettİğİm otelİn gercek resmİ)
6 yaşımdayken erzurumdaydım.orada şehri tam tepeden gören palandöken dağında bulunan üçgene benzer devasa bir otel vardı.İsmi palan oteldi.o zamanlar televizyon yaygın değil telefon sabit hatlarla sağlanıyordu.bu ortamda büyüyen çocuklar olarak sürekli bu oteli görürdük.gösterişli yapısıyla hakkında hayaller kurmamızı sağlardı.birgün babamla konuşurken onu bıktırana kadar o binanın ne olduğunu sorup canavarların yaşadığını söyledim.babamda sonradan anladığım üzere şaka amacıyla orası şeytanın evi devler ve başka varlıklar yaşıyor dedi.tabi benim bu olayı ciddiye aldığımdan habersizdi.mahallede beraber oynadığım 3 arkadaşımı da şeker cips altın var diyerek otele yolculuğa çıkmaya ikna ettim.aramızda anlaştık.her sabah kahvaltıda yediğim patatesleri ekmek arasına koyup sakladım.ailelerimize oyun oynayacağız diyip erkenden yola çıktık önümüzde büyük kısmı düz arazi olan biryol olduğu için yürümeye devam ettik hepimiz tedirgindik.yolda arkadaşlarımla topumuzuda aldığımız için ma yaptık.ancak süreyi uzattığımızın farkında değildik.hava kararma belirtileri gösteriyordu.arkadaşlarım geri dönmek istediler.ancak buraya kadar gayret ettik oraya varınca istediğimiz herşeye sahip olacaz diye ikna ettim.elimdeki çubukla önde ben arkada onlar yola devam ettik.devamı yorumda
theseus
biz, o’nun gövdesine tapan bir putperest değil, ölmez eserine ve mânasına bağlı bir şuuruz. o, kendi vücuduyla beraber kaybolacak fani bir milletin değil, kendi manasıyla beraber yaşayacak ebedî bir milletin yaratıcısıdır.
birgaripmatematikci
selamlar. bayağı uzun zamandır yoktum. zaten çok aktifte değildim. ama bugün buraya içimi dökmek istiyorum. ne kadar başarılı olurum bilmiyorum. tam 4 ay önce en yakınım dediğim bir kardeşimi dostumu kaybettim ve hala atlatabilmiş değilim. çünkü normal bir ölüm değildi. maalesef intihar etti. ama hala inanamıyorum. kendime gelemiyorum. mezarını dahi ziyaret edemedim. buna hiç cesaretim yok hala. çünkü hala yaşıyormuş gibi hissediyorum. canım dostum, kardeşim o gülen yüzünü o kadar özledim ki..... neyse arkadaşlar insanları kırmayalım, yarın yokmuşçasına yaşayalım hayatı sevdiklerimizle. çünkü gerçekten bugün beraber olduğunuz insanlar yarın hayatta olamayabiliyor. sevin, sevilin, yaşayın bugününüzü.
Le Petit Mami
eylül ayıyla beraber geleneksel kasvet, gözyaşı ve kendini öldürme isteği ile dolu günler başlamıştır.
Le Petit Mami
“kardeşim, yavrum
sana benzeyen bir yer
düşünüyorum:
gidip orda beraber
yaşamanın, sevmenin
sevmenin ve ölmenin
saadetini düşün.”
Adarok
siteyi yeni keşfetmemle beraber çok beğendim. var mıdır aranızda uçak mühendisliği okuyan okuyacak olan veya bu sene hazırlık okuyacak olan ?
kıyma makinesi
@odin evet kaybettim ama üzgün değilim. bu iddia sayesinde belki de önceden söylemen gereken şeyleri söylemiş oldun, kırgınlıklarımız son buldu. ama yine de sen bana çikilat alırsın, o kadar da öküz değilsindir. mihmih ^^.bununla beraber ben de buraya geri gelmiş oldum. yok mu eskilerden kimse?
Eyyup5502
beraber eve çıkabileceğimiz arkadaş arıyorum ?
nar
eee ne zaman şöyle hep beraber muazzör bir kahvaltı yapıyoruz ?
Egedgrx
7:10 olmuş ama türk işe boş tramvay geliyor ve benle beraber 2 kişi biniyor??? suphanallah..
Zeze
1 ay kadar önce sınıf tekrarı yapan 1.sınıf bir öğrenciyle derse başladık. harfleri tam okuyamıyordu, karıştırıyordu. çünkü %40 zeka geriliği olan bir öğrenci. anlattıklarına göre kolay kolay kimseyi de sevmiyormuş, dinlemiyormuş. İlk dersten çok iyi bi enerji yakaladık. bugün geldiğimiz nokta beni çok şaşırttı. başlarında duran görevli hevesle çalıştığını söyledi. dersimizde de bir kitabı okudu. mutluluktan ağlayacaktım ya. ben yanına gideceğim diye, beni sevdiği için çalışıyormuş 🙈 bu dünyada, buraya ait çocuklardan daha sevilesi bi şey tanımıyorum. ben böyle bir içtenlik, böyle bir sevgi bilmiyorum. haftaya elimde olmayan sebeplerden dolayı dersleri sonlandırmak zorundayım çok üzülüyorum ya. tam bi şeyleri beraber başarmaya başlamışken yarım kalacak, üstelik çok üzülecek... 😔
ikizler
mutlu geceler gençler. nasılsınız? vize çalışmalarınız daha yeni başlamışken sizde mi şimdiden bıktınız sayfalarca kitaplardan, fotokopilerden. hani diyorlar ya eğer düzenli çalışırsan konular birikmez, vize dönemi rahat edersin diye. bana kalırsa koca bir yalan bu. yine aynı saatlerde çalışıyorsunuz her şeye. çünkü insanın içine işlemiş bir defa vize-final dönemi çalışmak. benim de yarın başlıyor vizelerim. İlk sınav sadece 50'şer puanlık 2 klasik sorunun olduğu babaların babası gibi bir sınav. haftalarca işlenen derslerden, anlatılan onca şeyden sadece 2 şeyi sormak öğrencinin öğrenme seviyesini ne kadar doğru ölçebilir pek emin değilim buna. her ne kadar emin olmasam da not görüntülemede yazacak nottan emin olduğum için düşünceleri bir kenara bırakıp çalışmak gerekiyor. ne çok çalışma muhabbeti yaptım yahu. zaten herkesin kafası derslerle dolmuş. ben başka şeyler de anlatayım. havalar ne de güzel değil mi bu sıralar. aşırı dondurucu soğuklar olmasa da kar maskemi giyebildiğim soğuklar var. ve bu beni ziyadesiyle mutlu yapıyor. normalde sıcakları seven birisiydim eskiden. temmuz ayları en sevdiklerimdi. ama yaşlandıkça daha çok soğuğu sevmeye başladım. hatta bu konudaki ilkem de şu, "soğuğun her yerde çaresi vardır ama sıcağın her yerde çaresi yoktur". soğuk hem insanın içini ferahlatıyor hem zihnini sakinleştiriyor bence. yarimi her ne kadar üşümediğime inandıramasam da üşümüyorum bile. dün gece 3 saat yarimle beraber yürüdük atakum sokaklarında. bir yere gidip oturacaktık normalde ama yarimin yürüyelim demesiyle ben de dünden razı şekilde adım adım gezdik atakum sokaklarını. 2 gündür yurttan da pek çıkmadığım için pek iyi geldi o yürüyüş ama bana pek yetmedi. onun için bir kaç gündür kafamın içindeki bulanıklığı ona bağlıyorum. bugün kahvaltı hazırlarken bile unuttum neden orada olduğumu, sonradan hatırladım. bir de kahve eksikliğim var ki sormayın gitsin. vizelerden sonraki ilk işim bir gecemi bir termos kahveyle komple dışarıda geçirmek olacak. zira buna baya ihtiyacım var gibi. vizenin ilk gününden bu kadar yazdığım yetsin yahu. ben müslüm baba eşliğinde ders çalışmaya devam edeyim. hepinizin vizeleri soğuk bir rüzgar ferahlığında geçsin gençler. allah zihin açıklığı versin... :)

Selam Ziyaretçi

Gördüğüm kadarıyla henüz giriş yapmamışsın! Lütfen giriş yap, bekliyorum :)