yolyordam
kazandım arkadaşlar. ama insan 15 sene kaybedince nasıl sevineceğini/kutlayacağını bilemiyor.
Nobume
salonun yarısının rizeli yarısının erzurumlu olduğu düğünde neden ankara'nın bağları çalıyor? İnsanlar böyle yüksek seste birbiriyle konuşmayı nasıl öğrendi? mutlu olamadığım bir sevgililer gününde kulaklarım neden kalbimden daha çok acıyor?
nar
bir şey olacağı yok ama işte yine girip bakıyor insan..
Ejderya Terbiyecisi
biz ölmüşüz de haberimiz yok 28 yaşına gireli 1 ay oluyor neredeyse ve yine lanet olası İstanbul yolundayım. bu şehir beni bir şekilde çekiyor kendisine. gariptir ki çok sevdiğim insanlar en nefret ettiğim şehirde neyse hayırlısı diyelim öyle olur belki
mayk
İlk hafta dublin deneyim ve gözlemlerim:
konaklama aşırı pahalı, tek yaşamak imkansız. oda kiralamak 700-1200€ arası
dışarda yemek pahalı
yemekler genelde lazanya, makarna ve dondurulmuş gıdalardan oluşuyor.
çok büyük parklar var
havası çok temiz
arkadaşlarınızla dışarı çıkıp dolaşabileceğiniz çok fazla alan var
şehir genel olarak temiz ama gece kulüplerine yakın yerlerde sidik ve kusmuk kokan yerler var
İnsanları yardımsever
kavga gürültü yok denecek kadar az
şehir içinde en büyük gürültü kaynağı trenler onlar da çok yüksek değil
aile yanında kalıyorum, henüz kombi açmadılar 😄
hava farketmiyor denize giriyorlar, çocuklar bile
ben montla yerli şortla dolaşıyor
İrlandalı kadın ve erkek 2şer toplam 4 fenotip var. ayırt etmesi çok kolay
ulaşım leap(akbil) kartla çok kolay. toplu taşımalar iş çıkış saati hariç dolu değil
otobüsler genellikle 2 katlı ve üstte seyahat etmek çok keyifli
çok fazla taksi var. gece kulüplerin kapandığı saat hariç taksi bulmak çok kolay
yerliler gündüzleri içmeye başlıyor
kocaman bahçeli evleri var ama eski arabaları kullanmaya devam ediyorlar
tutumlular
her evde nerdeyse köpek var
rugby’i çok seviyorlar, milli takımları da çok iyi sanırım
yetişkilere göre çocukların ingilizcesi çok net. yaşlılar çok fazla harf yutuyor anlaşılması zorlaşıyor
taharet musluğu yok(benim için en büyük sorun)
malifalitiko
-şimdi bizim daha çok aradığımız insanda (yutkunma) ki özellikler (sinek vızıltısı) vizyonu olan konsepti olan yani ilk etapta şirketin yüzü olacak müşteriyle ilk tanışmada şirketi temsilen ki duruşuyla yani
-müşteriden kasıt?
-müşterii-miz dış ya da iç turizm ağırlıklı gezen ee kendi ülkesine ya da ülke dışı güneş kum deniz ya da kültür yada kış turizminle ilgili gruplar ya da münferit eeee yurdumuza gelen..
-eeee yani yeri gelince ingilizcesiyle alaka toplayacak telefonda ki konuşmalar falan filan... bilmem ?
-anlıyorum
-zaten bizde anlayışlı birisini arıyoruz bu bir..
- iki?
- buyur?
- bu bir dedin ya iki ne?
- nası yani ?
- plazmayı tahtı mı oğlanlar?
-tahtılar
- hangi okulu bitirdim dediniz siz?
-e ingiliz filolojisi- ni bitirdim, eeee birincilikle yani ben bunu söylemekten pek hoşlanmıyorum ama annem illa söyle diyo aslında ikincide iyi bi çocuktu
-adı neydi?
-kimin ?
-okulun
-filoloji
-filoloji nedir?
- ee ingiliz dili ve edebiyatı
-ingiliz dili tamam bizim için
- he filoloji diloloji olması gerekmez mi? yani mantiken, yani en azında benim için
(İçeri giren adamların ayak sesleri)
-abi arkadaşımız geldi, ayağına sıksın bu da bi mesajdir desin mi?
-yok kafasına sıksın desin bu bi mesajdır bi daha yaparsa ayağına sıkacaz desin
- abi bide para meselesi vardı
-mıcır bi konuşturtmadınız hanımla (ayağa kalkar) pardon
-hıdır abi bi ilgilen arhadaşla

@thor işsizlik seviyemi yorumlar mısın ? yani mantiken yani en azından benim için
nar
İstanbulda saat 18 den sonra evde durana ceza kesiliyor sanırım. biz dahil herkes boş bulduğu kafede ya da bankta anasını satayım ya insan cıkmak istemese bile bi an gafletle cıkıyor ne oldugunu anlamadan kaç kez kendimi sahilde sürterken yakaladım bilmiyorum.
mistletoe🍃
bazen hayatımdan bir anlığına geçip gitmiş insanları çok özlüyorum.
nar
arada bir buraya uğrayıp bi umut insanlar hala muhabbet içinde mi diye bakınmaktan sıkıldım doğru söyleyin wp grubu kurdunuz benim mi haberim yok şrfszlr
malifalitiko
burası volkanik patlama sonucu terkedilmiş kasaba gibi. toprağı çok verimli ve değerli, fakat o güzel insanların hepsi terki diyar eylemiş görmeyeli
kittyyy
selam gençler kurupelit kampüsünde insan ve toplum bilimleri adında yeni bir fakülte mi açıldı ve açıldıysa nerede çünkü o fakülte çarşambada da gözüküyor. yardımcı olursanız çok sevinirim
Gamsız Baykuş
merhabalar sevgili omüdedikodu yazarları, merhaba değerli dostlar. epey olmuştu buralara yazmayalı. siteye girmişken birden çalakalem bir şeyler yazmak istedim, özlemişim... sizce de zaman çok hızlı geçmiyor mu? daha doğrusu bu konuda kendimle çelişen bir fikrim var. bir gün içerisinde o kadar çok olay, konuşma yaşanıyor ki sanki bazen gün bitmiyor gibi geliyor. hatta gün içinde spesifik bir olay olmazsa günleri sıklıkla karıştırıyorum. sanırım bu benim için 2019'da üniversiteden mezun olmamla birlikte hayatımda fark ettiğim bir durum. o zamandan bu zamana nasıl geldik, neler yaşandı, nasıl bu kadar vakit geçti bilmiyorum. geçen sene diyesim geliyor üniversite yıllarım için. bu aradaki kayıp zamanda pandeminin de etkisi olduğunu düşünüyorum. aslında kendi adıma çok da kayıp değildi. atandım, işim oldu, hayatıma çok farklı yeni insanlar girdi, yeni bir şehre alıştım, evim değişti, her şeyim değişti belki de... eski yazılarımı silmemiş olsaydım bunlardan bir kısmının konusunun değişimle alakalı olduğunu söyleyebilirdim. yapı olarak değişiklik seven biri değilimdir. çok sabit fikirlerim var ve acayip bir şekilde rutin severim, konfor alanından çıkmayı sevmem aslında. bu süreçler elbette benim için zorlayıcı oldu ama şimdi bakıyorum, günler birbirinin aynısı. zaman, o an içindeyken geçmiyor gibi gelse de bir bakmışsın yıllar geçmiş çoktaaan. bir gün içinde çok şey oluyormuş gibi gelse de hiçbir şey yapmaya yeteri kadar vakit kalmıyor. bu ne yaman çelişki annee? tamam tamam bir daha şarkıya bağlamayacağım :) belki de benim hiçbir şey için yapacak vakit bulamamam benim zaman yönetimimin kötü olduğunu gösteriyordur, bu da olabilir. zamanı algılama biçimimiz değişiyor. yaşantılarımız da değişiyor. bu yazdıklarım herkes için geçerli olmayabilir elbette. sizde durumlar nedir ahali? bu arada İstanbul'daki kızlar eqlesin, kıps ;) İyi geceler canım dedikodu.

bu arada böyle hitap ediyorum ama gerçekten içinden geldiği gibi yazıyorum çünkü bu sitenin olması bana güven veriyor. normalde kendimi yazarak iyi ifade edebilen biri değilimdir. sayısalcı olmamdan mütevellit kelimelerle aram pek de iyi değildir -en azından sayılara nazaran-. tanımadığım insanlara bir şeyler anlatmak yıllar önce de daha kolay geliyordu, şimdi de. ha şimdi bakınca sitede tanımadığım pek de kişi kalmamıştır, anonimlik falan hak getire ahahjs. neyse sitenin bana kattığı en güzel şeylerden biri yazı yazmak oldu. anlattığımı dinleyecek kimse olmasa bile buraya gönül rahatlığıyla yazabileceğimi biliyorum. kaldı ki buradan tanıştığım çok güzel insanlar var ve onlarla sohbetimiz hâlâ devam ediyor. İyi ki o insanlar var, iyi ki bu platform var... 💜
Sanatçı
basit bir insana değer verdikçe seni ezer. çünkü kendini vazgeçilmez sanır. kişilikli bir insan ise değer gördükçe seni yüceltir, çünkü seninle değerli olduğunu bilir.
Sanatçı
İkiyüzlülük çift taraflı keskin bir kılıca benzer. bir tarafı aldattığı insanı keserken, diğer tarafı sahibini keser.
zorakimuhendis
geçmiyor aklımdan ya ne yapsak ki eskisi gibi uzun yazmak içimden gelmiyor. eskiden vakit çok iş yoktu şimdi iş çok vakit yok . İnsanın aklından bir şey geçmesi için durup kendini dinlemesi gerekiyor ancak artık öyle bir lüksüm kalmadı. anı yaşayıp geçip gidiyorum. eskiye benzeyen tek şey b 'ye p90 ile koşa koşa girmek sanırım. o da haftada bir ancak.
themuallim
helllöööö diyerek giriş yapıyorum siteye.🌈
saygıdeğer ikizler'in yazısından ilham alarak buralarda arzı endam etmeye karar verdim. nasılsınız?
ben görüşmeyeli hele hele hele hele antepli oldum arkadaşlar💃
sizinle görüşmeyeli şahsi olarak hayatımda pek de bir şey değişmedi aslında. yine aynı ben, sadece mesleğimi gerçekleştirmeye ve farklı bir şehirde yaşamaya başladım. üç yıllık bir kpss süreci sonucunda 2022 şubatta antep'te bir liseye atandım. bu süreç benim için ilk başta çok zordu. thor'la da konuşmuştuk, maceradan maceraya atladım ilk atandığım zaman😅
öncelikle antep pahalı bir şehir, zaten günümüzde alım gücümüz belli maalesef ama antep'te bu durum ekstra diyebilirim. yemek kültürü bunu en çok besleyen durum bence. daha önce hiç güneydoğu turu yapma fırsatım olmamıştı, kulaktan dolma bilgilerle gittim oraya. çok katmanlı, her tür sosyal statüden insanla karşılaşabileceğin; bilindiği üzere farklı milletleri de çokça barındıran bir yer. aslında bizim için zorunlu hizmet adına ilk başta gelen bölge burası ama sevmek lazım. elbette hem fakültede okurken hem sınava hazırlık sürecinde "her neresi olursa olsun görevimi yaparım" diyordum, diyorduk ama iş bunla bitmiyormuş gerçekten.
bir yandan ev bulmaya çalışıyorum, bir yandan kültüre adapte olmaya çalışırken aynı zamanda mesleğime, öğrencilerime adapte olmaya çalışıyorum. en zoru kesinlikle ev bulmaktı, bu uğurda az kalsın yolum malum evlere düşüyordu dolandırıcılar sağolsun :)
şimdilik 4 aylık bir tecrübem var bu içinde bulunduğum tempoya dair ama okulum çok kötü, semti çok kötü, şartlar çok kötü. güzel olan tek tarafı sanırım çocuklar. ben buraya öğretmeye geldim ama kendim her gün ayrı bir gerçek öğreniyorum. ben onlara matematik öğretiyorum -en azından deniyorum :)- onlar bana kendimi öğretiyor. çok garip. ne olaylar ne olaylar. anlatırım bir gün, çok uzun. şuan çok idealist gidiyorum aslında ama umarım içinde bulunduğum sistem bunu köreltmez. kendime sabır ve daha fazla hoşgörü diliyorum.
velhasıııllll karanlık yollardan geçtik, zehir gibi sular içtik veee tekrar burada buluştuk. öpüyorum kocaman :*
thor
konserler bedava olduğu için mi bu kadar kalabalık? bizim insanımız bedava olan şeyleri görünce neden kan kokusu almış köpekbalığı gibi üşüşüyorlar? bezer bir örnek ise bayramlarda toplu taşımanın ücretsiz olduğu zamanlar. 19 mayıs akşamı tramvayın içine pirenin bile giremeyeceği boşluğa binmeye çalışan insan gördüm. belki psikolojik olarak zaten aşırı pahalı bir ekonomiden dolayı insanlar ücretsiz şeylere sahip olabilme isteği yüzünden böyle davranıyorlardır. ama hayat pahalılığından şikayet etmeyen insanların bedava şeylerin dibini sıyırmak istemesi daha büyük bir psikolojik sorun değil mi? ama asıl yapmak istedikleri şey -bence- o konserde olmak, olduğunu sosyal medyada paylaşmak ve o anı yaşadığı için övünüp diğer insanlar tarafından övülme/beğenilme isteği. şuanki z kuşağı teknoloji ve sosyal medyayla iç içe doğduğu için onlarda bu sıradan bir davranış şekli olabilir. ama 30 yaş üzeri insanlar sosyal medyanın olmadığı dönemlerde her giydiği kıyafeti her yediği yemeği her yaptığı sporu etrafındaki insanlarla şuanki kadar çok paylaşıyor muydu? bilinen en eski "story" modası sanırım msn'deki durumum adlı bölümdü. onu bile güncellemeyen insanlar nasıl günde onlarca story atar hale geldi? ve son olarak olan bayülgen'nin dediği gibi "bu ülke 3 tarafı denizlerle çevrili koca bir akıl hastanesidir."
selamunaleykumselam
kadir geceniz mübarek olsun sayın mübarek omü dedikodu halkı. allah bu özel gecenin vesilesiyle günahlarımızı affetsin, kalbimize yüzümüze güzellik versin, kötü kalpli insanları çevremizden uzak tutsun, ülkemize kaçak giren insanları sınır dışı etsin, mültecilerin düzgün bir şekilde ülkesine dönmesine yardım etsin, küresel ısınmaya sebep olan davranışlarımıza çeki düzen vermemizi sağlasın, tek kullanımlık plastikleri yok etsin, erkekleri ıslah etsin, kişi başı milli gelirimizi arttırsın, 1 dolar 1 tl olsun, sınava giren insanlara hayırlı başarılar versin, işsiz herkese hayırlı işler nasip etsin, evlenmek isteyenlerin doğru eşleşmesine yardım etsin, evlenmek istemeyenleri akraba baskısından korusun inşallah amin lütfen el fatiha
thor
bir kaç haftadır aynı atakum dolmuşunda denk geldiğim kızıl saçlı mavi gözlü hanımefendiye sesleniyorum. bu kadar güzel olunur mu? yazık değil mi diğer insanlara? masmavi gözlerinle karayipler'in okyanuslarını kıskandırman yazık değil mi? mavi kelebeklerin 1 hafta taşıdığı benzersiz mavi renk pigmentlerini senin ömür boyu gözlerinde taşıman reva mı? nasa'nın yıllarca geliştirip kızıl cüce yıldızların sırf o kızıl renklerini gözlemlemek için o kadar masraf yapıp senin daha güzelini saçında taşıman tüyü bitmemiş amerikalı yetimlerin hakkını yemek değil mi? neith okunu büyülü yay ile kilometrelerce uzağa atabilirken, sen kaşlarının o mükemmel kıvrımını tanrıların silahlarını kıskandıracak şekilde kullanıp milyonlarca kilometre öteden kalbimi delip geçmen ilahi suç değil mi? maradona'nın eliyle attığı gole tanrının eli denirken senin evren tarihinin en güzel eline sahip olman haksızlık değil mi?
Galadriel55
neye tahammül ettiğinize dikkat edin. İnsanlara, size nasıl davranacaklarını öğretiyorsunuz.

Selam Ziyaretçi

Gördüğüm kadarıyla henüz giriş yapmamışsın! Lütfen giriş yap, bekliyorum :)