yaşıyor muyuz ?


küçükken dalga geçiyordum meğerse doğruymuş. yanımdakiyle yaşıyorum aklımdakiyle rakı içiyorum.

@mayk yaşıyorsun bu hayatı paspas çekiyorum ayağına tosunum

selamünaleyküm, merhaba. yaşıyor muyuz ?

öyle bir kurtlar sofrasında çalışıyorum ki. tamam ücüncünesil kim nasıl isterse öyle olsun dedim, hiçbir sidik yarışına girmedim. sonucunda ise yetersiz bulunduğuma dair dekanlıktan yazı geldi. götümü yırtıp çalıştığım klinikte. birkaç gündür anksiyete atakları yaşıyorum. her yaşadığım gün ömrümden yıllar gidiyor gibi geliyor. gerçekten ciddi anlamda bıktım.

fosforlu kalemlerim sayesinde renkli bir cumartesi yaşıyorum

dublin'de ilk ay deneyim ve gözlemlerim:
667€ kiraya paylaşımlı oda bulabildim
reyna'da kebap ve döner yedim. lezzet eh işte, fiyat 20€ civarı. çay 3€
konuştuğum yerli yabancı herkes dublin pahalı diyor
aile yanında kalırken ısıtıcıyı günde 2-3 saat açıyorlardı, soğuğa dayanaksızsanız mafolursunuz
taharet için manuel pompalı bir alet buldum, mutluyum
aynı gün içinde 4 mevsim yaşıyoruz
hava 6dereceye kadar düşüyor ama ortalama 10 diyebiliriz.
güneş varken bile yağmur yağabiliyor :d
ergenlerin çete şeklinde adam dövüp gasp ettiklerini duydum. umarım başıma gelmez
hırsızlık olayları motor, bisiklet, telefon ve cüzdan olmak üzere sürekli oluyor. whatsapp gruplarında mağdurlar paylaşım yapıyor
yazılımcı olarak iş bulmak biraz görünüyor çoğu ilanda irlanda veya ab vatandaşlığı istiyor. bence bu ırkçılık
değişik bar konseptleri var. bir tarafta dev ekranda maç izlenirken alt katta diskoda dans ediliyor diğer tarafta bilardo oynanıyor
aile yanında her yemekte patates yemekten patates oldum
oda arama sürecimde tanıştığım türkler yarı yarıya geldiklerine pişmanlar
İlk ay deneyimlerim sonucunda burda kalır mıyım? %80 kalmam, %20 kalırım
667€ kiraya paylaşımlı oda bulabildim
reyna'da kebap ve döner yedim. lezzet eh işte, fiyat 20€ civarı. çay 3€
konuştuğum yerli yabancı herkes dublin pahalı diyor
aile yanında kalırken ısıtıcıyı günde 2-3 saat açıyorlardı, soğuğa dayanaksızsanız mafolursunuz
taharet için manuel pompalı bir alet buldum, mutluyum
aynı gün içinde 4 mevsim yaşıyoruz
hava 6dereceye kadar düşüyor ama ortalama 10 diyebiliriz.
güneş varken bile yağmur yağabiliyor :d
ergenlerin çete şeklinde adam dövüp gasp ettiklerini duydum. umarım başıma gelmez
hırsızlık olayları motor, bisiklet, telefon ve cüzdan olmak üzere sürekli oluyor. whatsapp gruplarında mağdurlar paylaşım yapıyor
yazılımcı olarak iş bulmak biraz görünüyor çoğu ilanda irlanda veya ab vatandaşlığı istiyor. bence bu ırkçılık
değişik bar konseptleri var. bir tarafta dev ekranda maç izlenirken alt katta diskoda dans ediliyor diğer tarafta bilardo oynanıyor
aile yanında her yemekte patates yemekten patates oldum
oda arama sürecimde tanıştığım türkler yarı yarıya geldiklerine pişmanlar
İlk ay deneyimlerim sonucunda burda kalır mıyım? %80 kalmam, %20 kalırım

adım robert malifalitiko, kurtulanlardan ve kıymet bilenlerden biriyim, İzyork'ta yaşıyorum. bütün frekanslardan yayın yapıyorum, var gücümle yazıyorum. eğer beni duyuyorsanız,eğer yazılarımı okuyorsanız sesimi duyan biri varsa? herhangi biri.omulü olmak zorunda değil. lütfen! yalnız değilsiniz?"

aranızda istanbulda yaşayan varsa gelsin elini öpeceğim. bu lanet şehirde nasıl yaşıyorsunuz abi siz ? kafayı mı yediniz

aylar sonra siteye geçerken bir uğrayım dedim. buradan herkese kocaman bir sa demek istiyorum. bu siteye ilk kaydolduğumda birinci sınıf bir tıpçıydım, geçtiğimiz aylarda meslekte ilk senemi tamamladım. geriye dönüp baktığımda zaman ne kadar hızlı geçmiş gerçekten. benim öyle uzun uzun anlatacağım bir şeyler yok. İş güç çalışma hayatı,1+1 ev ve kedimle beraber samsundan 600 km uzakta yaşıyoruz. tr serverinde hayatta kalmaya çalışıyoruz.

bismillahirrahmanirrahim diyerek giriş yaptım siteye. İlk başta eşimden sitenin açıldığını duyduğumda inanamadım. yok be dedim ama gerçekmiş. nasılsınız hanımlar beyler, sıhhatiniz afiyetiniz yerindedir umarım. yazarak bir şeyler anlatmayalı uzun zaman geçtiği için klavyede ellerim bile şaşırıyor şu anda yazdıklarıma. ay bazında baksak 2 seneye yaklaştı böyle bir durum yaşamayalı. olsun o kadar da. eskiden dağa taşa yazardım her şeyi. her gittiğim yerde bir yere bir şeyler karalar orada var olmaya çalışırdım. bu geçtiğimiz sürede ise altını çizmeye başladım. bir elimde cetvel bir elimde kırmızı kalem ne görsem altını çiziyorum. kendim için kendimin konuşması yerine başkalarının kelimelerinde ifade edilmenin rahatlığını yaşıyorum sanırım. yoksa orta yaşlarıma geldikçe dinginlemeye mi başladım? sanmıyorum. atamalı bir işte çalışalı 2 yılı bitiriyorum. ticaretin köpeği olan ben için atanmışlık zor becerdiğim bir iş olsa da iyi kıvırdım sanırım bu işi. süreç içerisinde evlendim üniversiteden beri hayatımda olan hanımefendiyle. evlendim ama hanımefendi de başka bir ilde çalıştığı için bekar hayatı yaşıyorum senenin 10 ayında. sporumu düzenli bir şekilde devam ettiriyorum. tabi pisboğaz yememi de. bu yüzden fiziksel olarak pek değişmesem de güçsel ve mental anlamda her geçen zaman daha da güçleniyorum. zorla çaya attığım şekeri bıraktırdı hocam. alıştım ancak şimdi de ne şekerli içiliyor ne şekersiz içiliyor bu meret. gezginimden sonra (bilmeyenler için üniversite hayatımdaki bisikletim, dostum, herşeyim), bir de mızrağım oldu. o da motosikletim. mızrağımla beraber iş yerine gidip geliyoruz, işten sonra veya haftasonları farklı şehirlere kaçıyoruz. o da bu yetişkinlik hayatımdaki dostum oldu. gezgine oranla biraz masraflı (benzin fiyatları :( )bir dost ancak ona göre de keyfi olan bir dost. bir de karavan gibi kullandığımız bir aracımız oldu bu sene. onunla birlikte de 7 şehir gördük. acemilik senemizdi onunla birlikte ancak baya keyifli anlar yaşattı bize. arabadan eskiden nefret ederdim hâlâ nefret ediyorum. ancak böyle karavan tarzı kullanabildiğim için biraz sempatim var. o yüzden o benim işime yarayan uzaktan bir akrabam gibi. arkadaş edinme yetimi kaybettim niyese. eskiden hayatıma senede en az 1 dost bir çok da arkadaş eklerdim ancak 2 senedir hiç dost ekleyemedim. edindiğim arkadaşlar da çoğunluğu mecburiyetten. niye böyle oldu hâlâ anlam veremedim buna. hâlâ birileriyle kavga etmedim, hâlâ aynı şarkıcıları keyifle dinliyorum, hâlâ hâlâ... bir sürü hâlâlar ve bir sürü yepisyeni şeylerle iki yıl geçmiş buraya gelmeyeli. hepinizi çok özledim ve seviyorum. biraz daha duvarı okuyayım bakalım millet neler yapıyor. bu şarkı eşliğinden hanım memleketindeki balkonumdan hepinize mutlu geceler... :)

hayat samsun'un hava durumu gibi yaşıyorum resmen :)

bu corona bitmedikçe hiçbirşey normale dönmeyecek, evden dışarı çıkamaz olduk, avrupa turu yapma hedefindeyken bu lanetten ötürü herşeyi erteledik, bir sağlığımız var oda yerinde çok şükür, umarım bu yaz bu felaket biter, o zaman belki bir ihtimal diplomamızı alır biraz samsunda gezeriz, hapishane hayatı yaşıyoruz resmen, evden işe, işten eve oda gece vakitleri....


herkes senin gibi bakıyor bana. herkes çıkarı uğruna bir ömrü heba ettiğinin farkında olmadan. yaşıyorum yaşamak denirse buna. güvenemeden, inanamadan daha da acısı hep aldatılacağım korkusuyla

kim size iyi geliyorsa, iyi hissettiriyorsa onunla devam edin yola. aksi taktirde sizi yoran insanlar bir yük olup kalıyor sırtınızda. o yükle yürüdüğünüzde beli kırılan, ayakları şişen siz oluyorsunuz. sırtınızda taşıdığınız her kimse, sadece keyfini yaşıyor. bu böyle, net.

omü’den mezun olduktan sonra hayatımda bir çok şey değişti. yeni bir şehire yerleştim, başka bir üniversitede yüksek lisansa başladım, hayalini kurduğum şeylere sahip oldum falan ama hala omü’yü hala atakum’u, öğrenci olmayı, hayallerde yaşamayı her şeyi çok özlüyorum. eğer atakum’da yaşıyor ve omü’de okuyorsanız kıymetini bilin arkadaşlar. dolu dolu yaşayın tadını çıkartın. karantina günlerinde iş güç olmayınca öehh yine melankoliye sardık.

@magicmushroom 'un en sevdiği şarkı "şaşıyoroom beni taşıyan bu dize, gençliği ihtiyar yaşıyoroom ben."

@thor 'un en sevdiği rebelution şarkısı thorse days

yaşayamayacağım tecrübeleri, buluşamayacağım insanları, gerçekleşmeyecek hayalleri, içimde çok derin bir acıyla selamlayarak uyuyorum.son hep çok yakın, en yakın insandan daha yakın.umutsuzluk çok büyük, tanrı gibi.benim ütopyam da bana bile yer yokken bu anlamı meçhul,kargaşa içindeki hayatımı sorgulayarak uyuyorum.geçmişte değer verip karşılığını bulamadığım ve bana ihanet eden insanlara harcadığım vaktin pişmanlığıyla uyuyorum.kişi kendi benliğine mahkum,benliğim bu vücuda,vücudum ise toprağa.o günün geleceğini bilerek mutlulukla uyuyorum.uyumuyorum.ölüyorum.
ölmüyorsun.öldüğünü sanıp,hayatın senden aldıklarını izliyorsun.yaşıyorsun.yaşadığını sanıp,her gün biraz daha eksiliyorsun.
ölmüyorsun.öldüğünü sanıp,hayatın senden aldıklarını izliyorsun.yaşıyorsun.yaşadığını sanıp,her gün biraz daha eksiliyorsun.

ölmüyorsun.öldüğünü sanıp,hayatın senden aldıklarını izliyorsun.yaşıyorsun.yaşadığını sanıp,her gün biraz daha eksiliyorsun.