malifalitiko
adıyaman da ; annesini,babasını,eşini, iki evladını ve 19 akrabasını kaybeden askerin cnntürk ekranlarında verdiği röportaj da kurduğu cümle özetliyor her şeyi : "söyleyecek çok şey var ama konuşacak kimse yok"
ikizler
bismillahirrahmanirrahim diyerek giriş yaptım siteye. İlk başta eşimden sitenin açıldığını duyduğumda inanamadım. yok be dedim ama gerçekmiş. nasılsınız hanımlar beyler, sıhhatiniz afiyetiniz yerindedir umarım. yazarak bir şeyler anlatmayalı uzun zaman geçtiği için klavyede ellerim bile şaşırıyor şu anda yazdıklarıma. ay bazında baksak 2 seneye yaklaştı böyle bir durum yaşamayalı. olsun o kadar da. eskiden dağa taşa yazardım her şeyi. her gittiğim yerde bir yere bir şeyler karalar orada var olmaya çalışırdım. bu geçtiğimiz sürede ise altını çizmeye başladım. bir elimde cetvel bir elimde kırmızı kalem ne görsem altını çiziyorum. kendim için kendimin konuşması yerine başkalarının kelimelerinde ifade edilmenin rahatlığını yaşıyorum sanırım. yoksa orta yaşlarıma geldikçe dinginlemeye mi başladım? sanmıyorum. atamalı bir işte çalışalı 2 yılı bitiriyorum. ticaretin köpeği olan ben için atanmışlık zor becerdiğim bir iş olsa da iyi kıvırdım sanırım bu işi. süreç içerisinde evlendim üniversiteden beri hayatımda olan hanımefendiyle. evlendim ama hanımefendi de başka bir ilde çalıştığı için bekar hayatı yaşıyorum senenin 10 ayında. sporumu düzenli bir şekilde devam ettiriyorum. tabi pisboğaz yememi de. bu yüzden fiziksel olarak pek değişmesem de güçsel ve mental anlamda her geçen zaman daha da güçleniyorum. zorla çaya attığım şekeri bıraktırdı hocam. alıştım ancak şimdi de ne şekerli içiliyor ne şekersiz içiliyor bu meret. gezginimden sonra (bilmeyenler için üniversite hayatımdaki bisikletim, dostum, herşeyim), bir de mızrağım oldu. o da motosikletim. mızrağımla beraber iş yerine gidip geliyoruz, işten sonra veya haftasonları farklı şehirlere kaçıyoruz. o da bu yetişkinlik hayatımdaki dostum oldu. gezgine oranla biraz masraflı (benzin fiyatları :( )bir dost ancak ona göre de keyfi olan bir dost. bir de karavan gibi kullandığımız bir aracımız oldu bu sene. onunla birlikte de 7 şehir gördük. acemilik senemizdi onunla birlikte ancak baya keyifli anlar yaşattı bize. arabadan eskiden nefret ederdim hâlâ nefret ediyorum. ancak böyle karavan tarzı kullanabildiğim için biraz sempatim var. o yüzden o benim işime yarayan uzaktan bir akrabam gibi. arkadaş edinme yetimi kaybettim niyese. eskiden hayatıma senede en az 1 dost bir çok da arkadaş eklerdim ancak 2 senedir hiç dost ekleyemedim. edindiğim arkadaşlar da çoğunluğu mecburiyetten. niye böyle oldu hâlâ anlam veremedim buna. hâlâ birileriyle kavga etmedim, hâlâ aynı şarkıcıları keyifle dinliyorum, hâlâ hâlâ... bir sürü hâlâlar ve bir sürü yepisyeni şeylerle iki yıl geçmiş buraya gelmeyeli. hepinizi çok özledim ve seviyorum. biraz daha duvarı okuyayım bakalım millet neler yapıyor. bu şarkı eşliğinden hanım memleketindeki balkonumdan hepinize mutlu geceler... :)


Ssoryy
bir gün programlama öğrenirsem yazacağım ilk program @yolyordam için otomatik her şeyi beğen scripti. omudedikodu için büyük yolyordam için daha büyük bir adım olacak.
Sanatçı
sen seversin diye yapılan şeylerin güzelliğine aşığım. bir fikrin güzelliğine tutulmaktan bahsediyorum. her şeyi bir kenara bırakıp, seni düşünmüş. sevdiğin şeyi biliyormuş da mutlu etmek için onu yapmış. dünyanın en güzel hissi, bir fikrin içinde varolmak. düşüncelerde sevilmek.
mayk
eski yüklenen her şeyi sildim. telif melif varsa dikkat edin süründürüyorlar sonra
monstavira
bazen her şeyi hortum tutup foşur foşur yıkayasım geliyor.
firefly
bir insan nasıl bu kadar kötü birine dönüşebilir? uzmanımız koydu ne demek. her şeyi geçtim müslümanım diyorsun, adam masum bile olsa bir kızı evleneceğiz diye kandırıp zina yapmış. nasıl sahip çıkabilirsin böyle birine. inandığın hangi değerler seni bu kadar kötü yaptı?

https://mobile.twitter.com/ugur_akbulak_/status/13...
menma
omü kazanan arkadaşlarımı tebrik ederim, değerlendirebilirseniz harika bir şehir ve kampüs sizi bekliyor. sormak istediğiniz her şeyi sorabilirsiniz, burada herkes yardım etmek için ellerinden geleni yapacaktır.
ucuncunesilsaglikci
bundan yıllar önce de aklımda bu soru varmış:'neden?'. neden? yıllar geçmiş, bu sorunun içeriği büyümüş ve boyumu aşmış. günlerdir içimde kopan fırtınalarda yankılanan şey:neden? hak ettim mi? biraz evet,biraz hayır. bir yerde okumuştum; birinin sana yaptığı ilk yanlış karşındakinin karakterindendir, karşındaki bunu tekrarlayarak yapıyorsa ve sen affediyorsan bu senin aptallığındandır. yapılan her şeyi affedip gözü kapalı inandığım ve gerçekleri inatla görmediğim için hak ettim,daha doğrusu şu an aptallığımın bedelini ödüyorum.söylemek istesem konuşacak çok şey var, yüzüne vurabileceğim çok fazla şey. ama eminim ki yalanlarınla kendini aklamanın bir yolunu bulursun sen,kendi söylediğin yalana bile inanırsın. sadece şunu bil: söyleyeceğin yalanlara karnım artık çok tok ve 'neden' sorusuna vereceğin hiçbir cevabın bir önemi yok. ama sormadan edemiyorum:neden?
zenciburnu
omü’den mezun olduktan sonra hayatımda bir çok şey değişti. yeni bir şehire yerleştim, başka bir üniversitede yüksek lisansa başladım, hayalini kurduğum şeylere sahip oldum falan ama hala omü’yü hala atakum’u, öğrenci olmayı, hayallerde yaşamayı her şeyi çok özlüyorum. eğer atakum’da yaşıyor ve omü’de okuyorsanız kıymetini bilin arkadaşlar. dolu dolu yaşayın tadını çıkartın. karantina günlerinde iş güç olmayınca öehh yine melankoliye sardık.


Forseti
elimde
eski bir aşktan kalma tutku damlacıkları
arkamda
diz boyu balçık hatıraların çığlığı var
yırtmış atmışım her şeyi
bir ben kalmışım ortada
birde sen içimde
taa şuramda...
kendimden geçiyorum, özlemişim seni bir tanem
gel döndür beni bu yollardan, hadi, bekliyorum.
yolyordam
alzheimer olan bir insan alzheimer olduğunu unutursa her şeyi hatırlayabilir
Le Petit Mami
"her şeyi süpürür, sonbahar'ı süpüremezsin."
Mona lisa
''10 yaşında küçük bir çocuk iken bile bu şiiri severdim, okurdum. o kadar şiir okudum. şu şiir kadar aklımda yer etmiş şiir olmadı. 10 yaşımı hatırlatıyor bana.sizde seversiniz diye düşündüm.' '

ağlasam sesimi duyar mısınız,
mısralarımda;
dokunabilir misiniz,
gözyaşlarıma, ellerinizle?

bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
kelimelerinse kifayetsiz oldugunu
yazdı bu derde düşmeden önce.

bir yer var ,biliyorum.
her şeyi söylemek mümkün;
epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
anlatamıyorum.
orhan veli kanık
Mona lisa
'' evet deliliği bilip bilmediğimi sormuştun''
'' çok doğru.bu kez sana öykü anlatmayacağım. deli olmak düşüncelerini iletmekten aciz olmak demek. sanki yabancı bir ülkedesin, çevrende olup biten her şeyi görüyor, anlıyorsun, ama istediğini anlatmaktan dolayısıyla da yardım bulmaktan umutsuzsun, çünkü orada konuşulan dili bilmiyor, anlamıyorsun. ''
'' hepimiz hissetmişizdir bunu. ''
'' hepimiz şu ya da bu biçimde deliyiz zaten. ''
-alıntıdır.
mimarlique
dur dur geç kalmadım de mi ? evet yeni arkadaşlar omü, güzel sanatlar fakültesi,samsun ve mimarlık özelinde her şeyi sorabilirsiniz :)

Akıncı
“sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık. ölüm her şeyi yok edecek. ruhları sevmeyi deneyin.” victor hugo
ikarus✨
"nilüfer" in 'her şeyi al, bana beni geri ver' kısmındayım.
hipokratinyegeni
bir makale çevirmem gerekiyordu zor bir cümle geldi nasıl yazsam hangi kelimeleri kullansam diye düşünüp dururken bir de google translate e yazayım dedim. ve inanır mısınız çevirisi tek kelimeyle mükemmeldi.yani 1-2 küçük anlatıp bozukluğu vardı ama kelime seçimleri cümle yapısı falan 10 numaraydı. sanırım görmeyeli google translate kendini geliştirmiş dostlar. artık dil bilmiyorum diye üzülmeyin her şeyi okuyabilirsiniz :d
Zeze
geçenlerde yağmur yağıyor diye otobüsten erken inip ıslandım. baya fazla ıslandım ama nasıl mutlu oldum anlatamam. küçük bi şeyle mutlu olmuşum gibi olsa da hayır bu büyük bi şey. ben istediğim an yağmur yağdıramam, elimde olmayan bi şey nasıl küçük sayılabilir ki ? ben ancak yağmur yağdığında onun keyfini çıkarabilirim. fazlası gelmez elimden. toplumumuzda insanların uğraşarak yapabileceği şeyler büyük sayılırken, ne kadar uğraşırsak uğraşalım yapamayacağımız şeyleri küçük sayma var. mesela birine ev hediye edilse ya da bütün yıl sınava çalışsa ve kazansa sevindiğini görsek büyük şeylere sevindi diye düşünürüz. hayır, bu küçük bi şey. çünkü istenilse ‘bi şekilde’ elde edilir. artık o kadar kavramlarımız iç içe geçmiş ki bunları bile karıştırır olmuşuz. uğraşmadan gelen her şeyi küçük sayar olmuşuz. halbuki uğraşarak elde ettiklerimiz kolay, basit ve küçük. çünkü bizim elimizde... her şey gibi bunların da yerini değiştirmeyi başarmışız, üzgünüm...

Selam Ziyaretçi

Gördüğüm kadarıyla henüz giriş yapmamışsın! Lütfen giriş yap, bekliyorum :)