thor
hala utanmadan sıkılmadan "kızcağız islami yetişseydi bilmem ne" diyenler var. ensar vakfı olayına girmeden farkı bir şey anlatayım. öncelikle bu tiplerden dolayı din düşmanlığının arttığı aşikar. kuran'da yazan ayetlerin neredeyse tamamı "önce erkeğe" söyleniyor. mesela örtünmeyle ilgili ayetler. önce erkeğin nasıl giyinmesi gerektiği sonra kadının. bir sürü örnekle çoğaltabilirsiniz. ayrıca son yıllarda hadis diye millete anlatılan sözde hadisler var. yok huriymiş bilmem ne. ya kuran'da hurilerin cinsiyetiyle ilgili bir şey yazmıyor ki. sadece çok güzel oldukları söyleniyor. kadın denmiyor. cinsiyet yok. ama sanki her erkeğe 70 kadın verilecek gibi anlatıyorlar ve inanıyorlar buna. birden fazla kadınla evlenme meselesi. evet nisa suresinde erkekler için birden fazla kadınla evlenebilirsiniz diyor. ama bu ayetin devamı var. kimse onu söylemiyor. evlendiğiniz kadınların hepsine eşit davranacaksınız. aynı sevgi aynı saygı vs. ama siz bunların hiç birini yapamayacağınız için içlerinden bir tanesi ile evlenin diyor. bu gibi örnekler dinin ne kadar işine geleni kabul etme mantığının bir sonucu. mesela aynı mantıkla içki içilebilir. çünkü ali imran suresi (başka sure de olabilir hatırlayamadım şuan) "içkinin size yararı da vardır. zararı da. ancak zararı yararından çoktur. " diyor. eee ben bu ayete göre içki içebilirim. haram veya yasak demiyor bu ayette. ama sonradan gelen ayetlerde kesin yasaklanıyor. özetle allah islamı önce erkeğe göndermiştir. bu kuran'da da diğer kitaplarda da hatta adem ilk yaratıldığında da böyleydi. kadınları korumak için kadınları islamla yetiştirmek çözüm değil. erkekleri önce islamla yetiştirmek lazım. ya ben müslüman değilim diyen varsa da o diyen kişi hangi dine inanıyorsa onun dini emirleriyle yetişmesi lazım. hepsinden önce de insan olması lazım. eskiden din kültürü ve ahlak bilgisi dersi vardı. eğer din sadece ahlakı kapsasaydı adı böyle olmazdı. ahlak toplumlara aittir. bu toplumda ahlaksız görülen bir şey başka toplumlarda normal olabilir.

bir de şeriat isteyen tayfa var. şeriat olsa öyle olmazdı falan. şeriat ne mesela? haberin var mı şeriattan? mesela şeriata göre siber suçuları nasıl cezalandıracaksın? İslam geldiğinde mahkeme hakim savcı mı vardı? o dönemde belirli suçlara belirli ceza vermiş allah. e diğerleri? bunun için de akıl vermiş. ceza, suç işledikten sonra verilen bir şeysen çıkıp, suçu önleyecek unsur olması lazım. senin şeriat dediğin şeyde bazı olaylarda sürgün cezası vardı. şimdi siber suç işleyeni sürelim mi ülkeden? ne yapalım?

biz ümmetiz peygamber torunuyuz diyor adam. ve buna inanan müritleri var. ulan hadi diyelim gerçekten peygamber torunusun. İspat edilemez de hadi diyelim öylesin. ee? bana ne karı var bunun. peygamber torunusun diye müthiş iyi bilgili bir din adamı ve insan olman mı lazım? ulan peygamberinizin 4 amcasından 3'ü kesin olarak ona inanmadı. sen bana torunuyum diyorsun! hasan ve hüseyin'i şehit edenler peygamberin amcasının torunu oğlum? siz manyak mısınız? peygamber torunu olsan bana ne bize ne? İnsan ol önce.

bak yine sinirlendim. neyse. özetle dinle falan bu toplum düzelmez. eğitim ve cezalar arttırılmadan bunların düzelmesi çok zor. ne kadar eylem de yapsak, duyursak da, siyah da giysek nafile. çünkü devleti yöneten insanların umrunda değil. çünkü onların kız kardeşleri, eşleri, ablaları çakarlı arabalar ve korumalarla geziyor. hiç onlara böyle şeyler olmaz. çünkü türkiye eski türkiye değil. kadınlar özgürce geziyor. eskiden türbanlı kardeşlerimiz çoğu yere giremezdi. öyle de kardeşim şimdi de katiller caniler insanlıktan nasibini almamışlar istedikleri yerde istedikleri zaman istediğini yapabiliyorlar. ve ceza almıyorlar. o ne olacak?
Gamsız Baykuş
şu sıralar "kötü ev sahibi, kiracısı ev sahibi yaparmış." sözünün doğruluğunu anladığım günlerdeyim. ev sahibim yıllardır her kira döneminde beni çıkarmak için bahaneler arıyordu. sonunda bu defa hepimizin bildiği o klişeyi yaptı: kızım oturacak, evden çık. kesinlikle inanmadığımı belirtmeliyim. kendilerini çok akıllı sanıyorlar ama sundukları her bahane ellerinde patlıyor. varan 1: evi tutarken ev depreme dayanıklı demişti, şimdi sırf korkup çıkayım diye deniz kumundan yapıldı diyor. (İstanbul'da oturuyorum bu arada.) varan 2: kızım oturacak diyor ama apartmanda boş olan farklı iki daireyi daha yeni kiraya verdi. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! varan 3: evden çıkarken temiz bırak ki fotoğraf çekip siteye yükleriz diyerek pot kırıyorlar. anlamadık sanki ahjsj. varan 4: depozitoma çökmeye çalışıyorlar. ben de bunlara karşılık tebligat çekmeden evden çıkmayacağımı belirtiyorum. hadi bakalım el mi yaman bey mi yaman göreceğiz.

bu tür işlerde karşıdakinin anladığı dilden konuşmak gerekiyor bunu biliyorum ama tek başına yaşayan bir kadın olunca arkanda kimse yok sanıyorlar. İlla ki bir erkeğin gövde gösterisinde bulunmak zorunda olması zoruma gidiyor gerçekten.

bu da uzun zaman sonra gelen bir iç dökmeydi dedikodu ahalisi. öyle işte...
ucuncunesilsaglikci
atakent sahilde bir banka oturdum, sigara üstüne sigara yakıyorum. yıllar önce buralarda defalarca yürümüş, yeri gelmiş ağlamış yeri gelmiş kahkahalarla gülmüş üçüncüyü özlüyorum. bir zamanlar aşık olup mutlu olduğum zamanları çok özlüyorum. bir şeyler yarım mı kalıyor, ben mi yarım bırakıyorum? bilmiyorum. kendimden mi kaçıyorum, acılarımdan mı? artık sürekli her an gidecek şekilde kapıya yakın oturuyorum, ceketimi bile asmadan. sürekli bir şeylerin olmasını bekliyorum, şu olacak düzelicem diyerek. ama sanki olmuyor. neyi çözemiyorum? her şeyle barışıyorum, maviyle temmuzla 7yle. beni üzen her şeyi herkesi affediyorum. peki ama halledemediğim ne? İçimdeki çocuğu yaşatmaya çalışıyorum. peki o çocuğu sürekli neden gözü yaşlı buluyorum? her an güçlü olmak zorunda olmanın yorgunluğu mu bu?
themuallim
eyyamı bahur -gülesim geliyor bu isme- sıcaklarının olduğu şu günlerde yağmurlu bir geceden merhaba herkese. bugün biraz iç dökme ile katılıyorum aranıza çünkü neden olmasın? bilmiyorum daha önce bahsettim mi ama burası artık benim 8-10 yıl önceki halimi hatırlamak için, o zamanki ben ne düşünürdüm diye kendime sığınmak için döndüğüm yer oldu. yine aklımda kocaman bir soru: kabullenmek mi gerek?
insan doğası gereği -yani uydurdum bu bilgiyi ama olsun- ister istemez her duygusuna, her davranışına karşılık bekliyor, içten içe beklentisi oluyor ya da bazen karşısındaki insana nazaran çok daha hassas olabiliyor. aynı şekilde yeri geliyor kendine de zalim oluyor, bunu mu demeliydim bunu mu yapmalıydım… bu aslında insanı çok kemiren bir durum. oysaki bilmek gerek; insanlar bizden uzaklaşabilir, iletişim kurmak istemeyebilir, önemsemeyebilir, bağı koparabilir. ama sanki böyle aramızda sözsüz, sonsuz anlaşmalar varmış gibi karşımızdakinden de bizimle aynı duyguları, tepkileri bekliyoruz ve aksi durum bizi yaralıyor. yani onun fikri değişebilir, artık bizi sevmediğine bile karar vermiş olabilir. çok basit bir denklem gibi görünse de en azından kendi açımdan söyleyeyim, sindirmesi çok zor bir süreç.
özellikle insan ilişkilerinin artık bu denli benmerkezci olduğu bir dönemde birini hayatımızda tutmak da zorlaşıyor. insan kabul edemiyor; elbette önemliyim, duygularım düşüncelerim kıymetli. biriciğim. ancak diğer herkes için de öyle, herkes kendine göre biricik. benim kıymetli olmam, karşımdakine olan sevgimin büyüklüğü, belki mücadele isteğim; benim duygularımı onun duygularından daha değerli mi yapar? “sen elmayı seviyorsun diye, elma da seni sevmek zorunda mı?” :) asıl erdem koşulsuz kabulden geçmiyor mu? belki de tek ihtiyacım bu. yormadan, yargılamadan, öylece, kendisi gibi, kendim gibi kabul etmek. o zaman, yazının başında sorduğum soruyu sizlere tekrar soruyorum; kendim ise kendimi cevaplamış bulunuyorum. evet, kabullenmek gerek.
nar
ay sanki yeniden hareketlendi gibi buralar ha ?
Gamsız Baykuş
merhabalar sevgili omüdedikodu yazarları, merhaba değerli dostlar. epey olmuştu buralara yazmayalı. siteye girmişken birden çalakalem bir şeyler yazmak istedim, özlemişim... sizce de zaman çok hızlı geçmiyor mu? daha doğrusu bu konuda kendimle çelişen bir fikrim var. bir gün içerisinde o kadar çok olay, konuşma yaşanıyor ki sanki bazen gün bitmiyor gibi geliyor. hatta gün içinde spesifik bir olay olmazsa günleri sıklıkla karıştırıyorum. sanırım bu benim için 2019'da üniversiteden mezun olmamla birlikte hayatımda fark ettiğim bir durum. o zamandan bu zamana nasıl geldik, neler yaşandı, nasıl bu kadar vakit geçti bilmiyorum. geçen sene diyesim geliyor üniversite yıllarım için. bu aradaki kayıp zamanda pandeminin de etkisi olduğunu düşünüyorum. aslında kendi adıma çok da kayıp değildi. atandım, işim oldu, hayatıma çok farklı yeni insanlar girdi, yeni bir şehre alıştım, evim değişti, her şeyim değişti belki de... eski yazılarımı silmemiş olsaydım bunlardan bir kısmının konusunun değişimle alakalı olduğunu söyleyebilirdim. yapı olarak değişiklik seven biri değilimdir. çok sabit fikirlerim var ve acayip bir şekilde rutin severim, konfor alanından çıkmayı sevmem aslında. bu süreçler elbette benim için zorlayıcı oldu ama şimdi bakıyorum, günler birbirinin aynısı. zaman, o an içindeyken geçmiyor gibi gelse de bir bakmışsın yıllar geçmiş çoktaaan. bir gün içinde çok şey oluyormuş gibi gelse de hiçbir şey yapmaya yeteri kadar vakit kalmıyor. bu ne yaman çelişki annee? tamam tamam bir daha şarkıya bağlamayacağım :) belki de benim hiçbir şey için yapacak vakit bulamamam benim zaman yönetimimin kötü olduğunu gösteriyordur, bu da olabilir. zamanı algılama biçimimiz değişiyor. yaşantılarımız da değişiyor. bu yazdıklarım herkes için geçerli olmayabilir elbette. sizde durumlar nedir ahali? bu arada İstanbul'daki kızlar eqlesin, kıps ;) İyi geceler canım dedikodu.

bu arada böyle hitap ediyorum ama gerçekten içinden geldiği gibi yazıyorum çünkü bu sitenin olması bana güven veriyor. normalde kendimi yazarak iyi ifade edebilen biri değilimdir. sayısalcı olmamdan mütevellit kelimelerle aram pek de iyi değildir -en azından sayılara nazaran-. tanımadığım insanlara bir şeyler anlatmak yıllar önce de daha kolay geliyordu, şimdi de. ha şimdi bakınca sitede tanımadığım pek de kişi kalmamıştır, anonimlik falan hak getire ahahjs. neyse sitenin bana kattığı en güzel şeylerden biri yazı yazmak oldu. anlattığımı dinleyecek kimse olmasa bile buraya gönül rahatlığıyla yazabileceğimi biliyorum. kaldı ki buradan tanıştığım çok güzel insanlar var ve onlarla sohbetimiz hâlâ devam ediyor. İyi ki o insanlar var, iyi ki bu platform var... 💜
YasliBySair
hey gidi yıllar . baştan yazım hataları ve anlam bozuklukları için kusura bakmayın. size 2013 yılında omudedikodu ailesi ile tanışma hikayemi anlatacağım.
o zamanlar zıpkın delikanlıyım. gece arkadaşın biri link attı dedi beni tarif etmişler omudedikodu da dedim neymiş bu. girdim baktım site o zamanlar öyle işlerdi mavi bereli erkek kırmızı tokalı kadın turkuaz bakışlı birey. bakiştığın kesiştiğini yazarları. sonra detaylı siteyi incelerken bir baktım sadece arduz ağacı renkli flari olan kızdan bahsetmiyorlar.
ortada mizah kültür sanat ve daha fazlası var. sonra nasıl oldu hatırlamıyorum radyo yayını çıktı bir anda. girdim baktım şahane sesli müthiş yorumlu canlı ve eğlenceli bir adam müzikler eşliğinde gerçek bı radyo programı yapıyor. mizah ve zeka üst seviyede. çıldırdım yazdım güldük eğlendik. belli bir grup olduklarını anladım. müthiş eğlendim artık kımız renginde kasları olan erkenden daha fazlasıydı benim için omudedikodu.
gel zaman git zaman radyo yayınlarında muhabbet ilerlemeye başladı. bir sabaha karşı biten yayının sonunda beni admin ekledi instadan ve ömürevleri simitparka çağırdı. tanıştık kaynastik. o zamanlar chiko vardı şuan belki nick değişmiştir bilmiyorum. aman allahım nereye düşmüştüm. herkesin sanki yavru ağzı tsirt ü vardı öyle havalı gelmişlerdi bana. zamanla partilerden turnuvalara gezilerden spor müsabakalarına üniversite yıllarımı müthiş bir keyifle yaşamamı sağladılar. sonralarda yollar ayrıldı tabi. kendilerine burdan çok ama çok teşekkürlerimi sunar. şiddetle ve rica ile radyo yayınlarını yapmalarını istiyorum. İyiki hayatıma girdiniz çocuklar.
Sos
siteye ilk girdiğim senesi yani okula henüz başlamadığım ama omü'yü keşfetmeye başladığım dönemler biri psikoloji diyince kendimde bir sorumluluk hissediyordum, sanki bu ülkenin tek psikologu benmişim gibi böyle bilgiler paylaşıyormuşum şimdi biri psikoloji diyince yok birader almayım diyorum. 4 yıllık tiksinme hayatımın sonuna gelmeme çok az kaldı inşallah +2 yıllık yüksek tiksinme hayatım başlar saygılar, sevgiler...
psikodok
bir konuda eğer haklıysan kimse hatırlamaz ama eğer haksızsan herkes hatırlar. buna psikolojide olumsuzluk etkisi denir.
ikarus✨
cenazenizin nasıl olmasını isterdiniz? ben mesela çok kalabalık olmasını isterim. yaşadığım o ana kadar hayatıma girip çıkmış herkesin gelmesini isterim. benim hayatıma dokunmuş, beni mutlu etmiş, benim canımı yakmış herkesin... gelsinler benim hakkımda konuşsunlar, benimle ilgili en unutamadıkları anılarını paylaşsınlar, kalbimi kıranlar canımı yakanlar pişman olduklarını ve bana haksızlık yaptıklarını anlatsınlar, hatta üzüntüden kahrolsunlar. keşke şimdi burada olsaydı diye başlayan cümleler kursunlar. bazıları yaptıklarından utanıp cenazeme bile bakacak yüz bulamasınlar, bütün mutlu anlarımda yanımda olanlar bana son görevlerini yapıyor olmanın verdiği buruk bir gururla cenazemin başında olsunlar mesela. şimdi belki "ölmüş gitmişsin, geride kalanlardan haberin mi olacak sanki" dersiniz ama ben gerçekten böyle olmasını istiyorum, ben görmesem de böyle olsun. siz nasıl olsun isterdiniz?
Sos
kuru fasulye yapıyorum kaburgalı babaannem gelmiş sanki eti az olmuş diyor yok yok iyi oldu yeter ben kırmızı et sevmiyom dedim sus başka yerde söyleyip memleketin namusuyla oynamadiyor. çünkü erzincanlıysam et sevmek zorundayım 😂
Sos
birisi fen-edebiyat dekanına söylesin psikoloji 1. sınıflara oryantasyon eğitimine gerek kalmadı ben onların oryantasyonlarını tamamladım. 🙋🏻‍♀️ gariplerim sanki o whatsap grubunda birbirlerini sürekli onaylayacaklarmış, sürekli mükemmel bir sınıf olacaklarmış gibi (98 kişiler) beraber şu dersi seçeriz, şunu yaparız diye konuşuyorlar. günaydın iyi geceler mesajları havalarda uçuşuyor. son sınıfım, biri gruba mesaj atınca bakma ihtiyacı bile hissetmiyorum. bu kıvama geleceklerinden habersiz muhabbet ediyorlar.
Sos
üzeeimde 2017 yılının ağustos ayındaki heyecan var. sanki siteye ilk kez girmişim sessiz sedasız ortalığı izliyorum 😅
Doctorwhoo
atakum sahilden atılan storylerin sana bıçak gibi saplanması, sanki uzakta olup da kavuşamadığın sevgili gibisin be samsun.
Yepisyeni
İyi geceler. uzun bir aradan sonra iç dökmek için buradayım. aylar önce buradan zalımın oğlu diye seslendiğim kişiden bi haber aldım bugün. yeni bir şehre taşınmış, yeni yeni düzen kurmaya başlamış.
aklıma gelmesi yine gecemi zehir etti. bilmiyorum, ben onu halen atlatamadım galiba. pek kişiye de anlatamadım, kaldı öylece içimde. oysa ben kaşını ayrı kıtaya gözünü ayrı kıtaya resmetmek isterdim. mesleğinden mi bahsedecek, bana yapsın sunumunu isterdim. İçecek dertlenecek mi, benimle içsin. ne bileyim yumurta mı kıracak, çarptırdığı kap ben olayım derdim. gözünün önündeki hep ben olayım istedim, çünkü onun yüzü benim kadrajdan hiç çıkmıyor. onun yüzü en çok benim ellerime yakışırdı, benim başım da onun göğsüne. he, ama onun yanına en çok yakışacak sen miydin derseniz, orada başladı zaten problem. benimle olmak ona kıymekmış gibi geldi, kıyamadım.

ama şimdi pişmanım. sanki ne yöne yürüsem ona çıkıyormuşum gibi. hep o esmerden o esmere doğru gidiyorum. aylardır boşa nefes almışım. çektiğim havaya onun kokusu karışmazsa boşmuş. dank etti gece gece

ben ilk defa onun için değişmek istemiştim biliyor musunuz. İlk defa onu tanıyınca boş geçen tüm günlerime lanet ettim. allahım dedim, keşke muazzam bir entelektüel birikimim olsaydı da fiziksel eksikliği kapatabilseydim. karşısında tutulmasaydım, ellerim terlemeseydi. yeni doğmuşum da, ilk onu görmüşüm gibi donakalmasaydım keşke. ama kaldım işte. ve kendisinin başka bir kadına olan övgülerine tanık oldum. bu sırada kendimi tebrik de ettim. çok güzel bi adama tutulmuşum.

şimdi insanlar benim için ona benzeyenler ve benzemeyenler olarak ayrılıyor. en ufak bir ortak nokta tanışılan kişinin hanesine yetim sevindirme sevabı yazdırıyor benim kafamda

daha anlatacak bir şeyim kalmadı galiba. tek solukta yazdığım en uzun metni de buraya atıyorum.
hepinize karşılıklı sevgi dolu geceler
ikizler
sanki bu gece tarihler 2020'nin sıradaki gününe değil de 11 ocak 2017 ye atmış gibi. sabahında gezgin efendiyle süren 40 km lik gel.git yolcuğum tamamlanmış. akşamına çay ocağında çaylar içilmiş, sonrasında balkonda kar maskesiyle kitap okunmuş, üşüyen vücudumu güzel bir duşla ısıttıktan sonra kahvemi yudumlarken karşı binadaki yeşil, aksa kömür yazısına bakarak müzik dinliyormuşum gibi. anda ise bazı şeyler hâlâ aynı bazıları ise eksik bazıları ise bambaşka. yatakta oturmak yerine, ben dünyadaki 1.yaşımı kutlarken onun ise mezardaki 23. yılını kutladığı dedemden kalma, restore ettiğim ahşap şezlongda oturuyorum. kahvem yok, hiç yok, buklesi dökülen uzun saçım yok... şarkılarım var, hâlâ aynılar. zaman geçti içine yenileri eklendi, bazıları çıktı. ama hâlâ kalp ritmime ayak uyduruyorlar. aksa kömür yazan duvardan sektirerek izlediğim karanlık gökyüzü yerine, karşı binanın çatısından sektirerek izlediğim gökyüzü var. aynı karanlık oda farklı bir ilde var. kitaplarım yanıbaşımda tüm ihtişamı ile var. varlıklar ve yokluklar. yazamadığımız eksik yazılar, okuyamayan eksik dostlar. ama anda tek bir cümle var. geçmiş hiçbir yere gitmez, sadece cee eee yapmak için yüzünü sizden gizlemiştir. mutlu geceler dostlarım...
Sunset✔
olay büyümesin tatsızlık olmasın diyerek alttan almaktan bıktım cidden. İnsanlar sadace kendisini düşünüyor sanki dünya onların etrafında dönüyor millete ki bu kendini beğenmişlik beni cidden yordu ve yormayada devam ediyor
mistletoe🍃
İç sesimin çenesi düştü yine. ağzını aç konuş deseler yorgunum ama kafamın içi sanki bir meydan yeri.
👑 Ef.
ogm başvurum sonucunda bi yere yerleşememişim, pff benden iyi ormancı bulacaklar sanki
tupluveofkeli
2 yıldan uzun süredir ilk kez giriş yapıyorum siteye diğer hesabımın şifresini ve mailini bulamadım bu hesabı bulabildim hatırlayan 3 5 çıkar belki adsoyadxd nickini kullanıyordum ve evet nickimden hala pişman değilim xd sanki geçmişe gitmiş gibi oldum güzel muhabbetler dönerdi chen vardı enguzelmevsimim vardı güzel geldi sitenin tekrardan aklıma gelmesi burda son durum ne hala eskisi gibi güzel muhabbetler dönüyor mu site oldukça değişmiş
Sunset✔

Selam Ziyaretçi

Gördüğüm kadarıyla henüz giriş yapmamışsın! Lütfen giriş yap, bekliyorum :)