ucuncunesilsaglikci
atakent sahilde bir banka oturdum, sigara üstüne sigara yakıyorum. yıllar önce buralarda defalarca yürümüş, yeri gelmiş ağlamış yeri gelmiş kahkahalarla gülmüş üçüncüyü özlüyorum. bir zamanlar aşık olup mutlu olduğum zamanları çok özlüyorum. bir şeyler yarım mı kalıyor, ben mi yarım bırakıyorum? bilmiyorum. kendimden mi kaçıyorum, acılarımdan mı? artık sürekli her an gidecek şekilde kapıya yakın oturuyorum, ceketimi bile asmadan. sürekli bir şeylerin olmasını bekliyorum, şu olacak düzelicem diyerek. ama sanki olmuyor. neyi çözemiyorum? her şeyle barışıyorum, maviyle temmuzla 7yle. beni üzen her şeyi herkesi affediyorum. peki ama halledemediğim ne? İçimdeki çocuğu yaşatmaya çalışıyorum. peki o çocuğu sürekli neden gözü yaşlı buluyorum? her an güçlü olmak zorunda olmanın yorgunluğu mu bu?
ucuncunesilsaglikci
öyle bir kurtlar sofrasında çalışıyorum ki. tamam ücüncünesil kim nasıl isterse öyle olsun dedim, hiçbir sidik yarışına girmedim. sonucunda ise yetersiz bulunduğuma dair dekanlıktan yazı geldi. götümü yırtıp çalıştığım klinikte. birkaç gündür anksiyete atakları yaşıyorum. her yaşadığım gün ömrümden yıllar gidiyor gibi geliyor. gerçekten ciddi anlamda bıktım.
Nobume
yıllar geçse de bazı şeyler değişmiyor. mesela yıllar önce buradan biri bana led ışıkların nasıl çalıştığını anlattığı bir video atmıştı. şimdi tekrar izledim ve hâlâ anlamıyorum.
pikaccu
yıllar sonra aklıma geldi bi gireyim dedim şuraya, gözümde canlandı koskoca mazi :) eskilerden kimler kalmış?
yazarfencelebi
samsunda olan var mı çay ısmarlayabilirim :) buraya yıllar sonra girdim tekrar giremeyebilirim twitterdan dm atabilirsiniz @gomuluyor @yazarfenbey ikilisinden birine yazın dönüş yaparım :)
thor
herkese mutlu yıllar. orijinal sarışınlara bol paralı, sağlıklı, mutlu, aşk dolu, sevdikleriyle beraber müsmükemmel bir yıl diliyorum. #2023
crimebow
bu siteye ilk kaydolduğumda 2010 mezunu dayıların özlem dolu samsun ve omü mesajlarını okumuştum, yıllar sonra tekrar girdim şimdi. özlem dolu mesaj atan dayı ben olmuşum. kıymetini bilin a dostlar, samsun gibi şehir, omü gibi okul yok.
ucuncunesilsaglikci
yıllar önce okumak için aldığım ve yeni okumaya fırsat bulduğum bir kitap var. İçinde kurumuş tek başına bir papatya. sağ çıktığım bir yangını hatırlatan, artık acı vermeyen bir papatya.
Gamsız Baykuş
merhabalar sevgili omüdedikodu yazarları, merhaba değerli dostlar. epey olmuştu buralara yazmayalı. siteye girmişken birden çalakalem bir şeyler yazmak istedim, özlemişim... sizce de zaman çok hızlı geçmiyor mu? daha doğrusu bu konuda kendimle çelişen bir fikrim var. bir gün içerisinde o kadar çok olay, konuşma yaşanıyor ki sanki bazen gün bitmiyor gibi geliyor. hatta gün içinde spesifik bir olay olmazsa günleri sıklıkla karıştırıyorum. sanırım bu benim için 2019'da üniversiteden mezun olmamla birlikte hayatımda fark ettiğim bir durum. o zamandan bu zamana nasıl geldik, neler yaşandı, nasıl bu kadar vakit geçti bilmiyorum. geçen sene diyesim geliyor üniversite yıllarım için. bu aradaki kayıp zamanda pandeminin de etkisi olduğunu düşünüyorum. aslında kendi adıma çok da kayıp değildi. atandım, işim oldu, hayatıma çok farklı yeni insanlar girdi, yeni bir şehre alıştım, evim değişti, her şeyim değişti belki de... eski yazılarımı silmemiş olsaydım bunlardan bir kısmının konusunun değişimle alakalı olduğunu söyleyebilirdim. yapı olarak değişiklik seven biri değilimdir. çok sabit fikirlerim var ve acayip bir şekilde rutin severim, konfor alanından çıkmayı sevmem aslında. bu süreçler elbette benim için zorlayıcı oldu ama şimdi bakıyorum, günler birbirinin aynısı. zaman, o an içindeyken geçmiyor gibi gelse de bir bakmışsın yıllar geçmiş çoktaaan. bir gün içinde çok şey oluyormuş gibi gelse de hiçbir şey yapmaya yeteri kadar vakit kalmıyor. bu ne yaman çelişki annee? tamam tamam bir daha şarkıya bağlamayacağım :) belki de benim hiçbir şey için yapacak vakit bulamamam benim zaman yönetimimin kötü olduğunu gösteriyordur, bu da olabilir. zamanı algılama biçimimiz değişiyor. yaşantılarımız da değişiyor. bu yazdıklarım herkes için geçerli olmayabilir elbette. sizde durumlar nedir ahali? bu arada İstanbul'daki kızlar eqlesin, kıps ;) İyi geceler canım dedikodu.

bu arada böyle hitap ediyorum ama gerçekten içinden geldiği gibi yazıyorum çünkü bu sitenin olması bana güven veriyor. normalde kendimi yazarak iyi ifade edebilen biri değilimdir. sayısalcı olmamdan mütevellit kelimelerle aram pek de iyi değildir -en azından sayılara nazaran-. tanımadığım insanlara bir şeyler anlatmak yıllar önce de daha kolay geliyordu, şimdi de. ha şimdi bakınca sitede tanımadığım pek de kişi kalmamıştır, anonimlik falan hak getire ahahjs. neyse sitenin bana kattığı en güzel şeylerden biri yazı yazmak oldu. anlattığımı dinleyecek kimse olmasa bile buraya gönül rahatlığıyla yazabileceğimi biliyorum. kaldı ki buradan tanıştığım çok güzel insanlar var ve onlarla sohbetimiz hâlâ devam ediyor. İyi ki o insanlar var, iyi ki bu platform var... 💜
doktorhanim
yıllar yıllar sonra çok alakasız bi zamanda nerden aklıma geldin omudedikodu
Galadriel55
mezun olalı yıllar olmuş… ne çok özlemişim. yeniden merhaba omü’lüler!
theseus
yıllar olmuş girmeyeli. herkese esenlikler :)
YasliBySair
hey gidi yıllar . baştan yazım hataları ve anlam bozuklukları için kusura bakmayın. size 2013 yılında omudedikodu ailesi ile tanışma hikayemi anlatacağım.
o zamanlar zıpkın delikanlıyım. gece arkadaşın biri link attı dedi beni tarif etmişler omudedikodu da dedim neymiş bu. girdim baktım site o zamanlar öyle işlerdi mavi bereli erkek kırmızı tokalı kadın turkuaz bakışlı birey. bakiştığın kesiştiğini yazarları. sonra detaylı siteyi incelerken bir baktım sadece arduz ağacı renkli flari olan kızdan bahsetmiyorlar.
ortada mizah kültür sanat ve daha fazlası var. sonra nasıl oldu hatırlamıyorum radyo yayını çıktı bir anda. girdim baktım şahane sesli müthiş yorumlu canlı ve eğlenceli bir adam müzikler eşliğinde gerçek bı radyo programı yapıyor. mizah ve zeka üst seviyede. çıldırdım yazdım güldük eğlendik. belli bir grup olduklarını anladım. müthiş eğlendim artık kımız renginde kasları olan erkenden daha fazlasıydı benim için omudedikodu.
gel zaman git zaman radyo yayınlarında muhabbet ilerlemeye başladı. bir sabaha karşı biten yayının sonunda beni admin ekledi instadan ve ömürevleri simitparka çağırdı. tanıştık kaynastik. o zamanlar chiko vardı şuan belki nick değişmiştir bilmiyorum. aman allahım nereye düşmüştüm. herkesin sanki yavru ağzı tsirt ü vardı öyle havalı gelmişlerdi bana. zamanla partilerden turnuvalara gezilerden spor müsabakalarına üniversite yıllarımı müthiş bir keyifle yaşamamı sağladılar. sonralarda yollar ayrıldı tabi. kendilerine burdan çok ama çok teşekkürlerimi sunar. şiddetle ve rica ile radyo yayınlarını yapmalarını istiyorum. İyiki hayatıma girdiniz çocuklar.
Ailenizin Gayriresmi Doctoru
vay be böyle bir site vardı de mi? yıllar geçti ben doktor oldum, asistanlık kazandım. yıllar...
dislananmuhendis
selamlar. kaç gündür site açıldı bildirimini gördüm girmeye fırsatım olmamıştı. nasılsınız nasıl geçiyor günler? ben siteye gelmeyeli yıllar olmuş. bu siteyle yaşadıklarımı hatırlıyorum. burayla ilgili en çok özlediğim şey 6 yıl önceki o radyo yayınları, sohbetler. güzeldi, eğlenceliydi. buranın yollarımızı kesiştirip daha yakın arkadaş olduğum birkaç insan oldu, çok da güzel oldu. şimdi ise samsun’dan uzaktayım. okulum biteli birkaç yıl oluyor. çalışıyorum. ama öğrenci olmayı o kadar özlüyorum ki. keşke hiç bitmeseydi diyorum okul. size biraz tavsiye verebilirim. fırsatını yakaladığınız hiçbir şeyi kaçırmayın, içinizden geleni yapın ki ilerde aklınızda yapsaydım nasıl olurdu demeyin. en önemlisi gelecek iç açıcı olmasa da yaşamayın gitsin…
qozluklubiri
aradan çok yıllar qecti.. geçmişe göre beş yıl..
bir zamanlar yazarmisiz buralara. bi selam edeyim dedim. İstersen kelam ;)
ikizler
her zaman hayatımın en özel köşelerinden biri olan ama uzak kaldığım bu evimden 10 ay sonra hepinize tekrardan merhaba. umarım hepiniz çok iyisinizdir. bu evime geldiğimde eski mahallesine dönmüş bir yetişkin hüznü kaplıyor içimi. mahallesinin, evinin çocukluğundaki, gençliğindeki o cıvıl cıvıl halleri göz önüne gelir de o günlerden şimdiki ana doğru sıcak bir gözyaşı hızında bir anı yolculuğu yapar ya. İşte onun gibi bir şey. bu hal bende oldukça evimin anahtarını çıkarmaktan korkuyordum. bir zamanlar neşe saçan evimin içindeki sessizliği duymaktan. geçen akşam ilkadım sahildeki çay ocağında otururken oradaki abi ile ayaküstü muhabbet ettik. uzun zamandır görüşmemiştik. diğer abinin nerede olduğunu sordum ve aldığım cevap birden gözlerimin dolmasına neden oldu ölmüş o abi. evini bir gece böcek ilacı ile ilaçlamış sineklerden korunmak için ve uyumuş sadece. sonrası yok. o kadar oturdu ki içime. ellili yaşlarında bir abiydi. güleryüzlü, neşeli sesli biriydi. bir kaç selamlaşmamızdan sonra tanış olmuştuk. biraz muhabbetimiz ilerleyince bize ikinci baharını ve her iki tarafın evlatlarının karşı çıkması sonrası kavuşamadıklarını anlatmıştı. öyle anlatmıştı ki hem de bir romanın dönüm noktası gibi. gözleri her anlattığına eşlik etmişti. geriye bir fotoğrafı bile kalmadı bana. sadece zihnimdeki o güzel gülüşüydü geri kalan. İçimi yakmıştı gidişi ve koptum o anki arkadaş ortamımdan. o kopuş bugün anahtarları cebimden çıkarıp omudedikodu mahallesine girmeme ve ikizler kapımı açmama vesile oldu. benim ise hayatım haddinden fazla değişti bu dönemde. okulum bitti ve bir süre bir yerlerde çalıştım. sonrasında ise çok da geçmiş olmayan bir geçmişte atandım ve atandığım kurumda çalışmaya başladım. hem de samsuna atandım. İmkansız geliyordu bu bana ama olmuştu işte. üniversite yıllarımda kendimi bulduğum şehir yeniden bana kucak açtı ve bu sefer uzun yıllar boyunca kalmak üzere yerleştim bu şehre. İl merkezine azıcık uzak bir ilçedeyim lakin her hafta sonu kendimi atakum sahilde, ilkadım çay ocaklarında buluyorum. artık maddi özgürlüğüme tam manası ile sahiptim. bir ev kiraladım. 2+1. hep hayalini kurduğum yaşamın ilk temellerini atmış oldum böylece. İstediğim eve sahip olmak ülkemizin ekonomik durumundan dolayı biraz zaman alacak biliyorum ama şu haliyle bile bana mutluluk veriyor bu ufak yuvam. bu fotoğraflar da salonumdan ve evimin balkonundan ufak iki kare. buraya taşındığımdan beri pek yalnız kalmadım. sadece 1 haftasonu yalnız kaldım. oradan buradan arkadaşların uğrama noktası oldum. amaçlar edindim kendime ve 15 yıl verdim kendime. üniversite yıllarında amaçladığım ne varsa gerçekleştirdim çok şükür. en yapılamaz olarak görülen şeyleri bile yaptım. şimdi bakalım 15 yıl sonrası benim için nasıl olacak. evet şu an ikizler evimdeyim. ama yetişkin hüznüm mahalleye çıktığımda içimi kaplıyor. kapı komşum snorlax'ı göremiyorum. çatı katından bize seslenen posydon yok, eski dostum oas gideli uzun zaman olmuştu. gezginimin ad babası yok, o yok bu yok, gerçekten görmesem de hayatımda yer etmiş bir çok dostum artık yok. özlediklerimin yokluğuna alışmak ve yeni bir yaşantıya adepte olmak biraz zaman alacak ha ne dersiniz. hepinize mutlu geceler dostlarım...

Selam Ziyaretçi

Gördüğüm kadarıyla henüz giriş yapmamışsın! Lütfen giriş yap, bekliyorum :)