hayalikarakter
gün geçtikçe daha çok susmaya ve düşündüklerimin her zaman acıtacağını bilerek düşünmeyi umursamamaya başladım.geçmiş yakamı bırakmıyor ve her daim içimde kırık parçalarla dolaşıyorum.parçalar içimde gürültü yapıyorlar, onları önemsemem için ellerinden geldiğince acıtıyorlar ama gücüm yok artık ya da kulaklarımı kapatacak kadar güçlüyüm bilmiyorum.bir şeyler dokunuyor içimde bir yerlere, elleri soğuk ve yüzleri de.sadece bitsin istiyorum bu her neyse.
hayalikarakter
kendinizi kaybedersiniz bazen,o kadar bunalırsınız ki olmayanlardan belki de çabalamamamdandır deyip giderek olabileceğiniz bir farklı boyutunuz sandığınız aslında olmadığınız birine dönüşmeye başlarsınız.değişen bir şey olmaz,sizden başka.artık aynaya baktığınızda kendinizi bir gün tanıyamamaktan korkarsınız,eski siz değilsinizdir var olan,bir şeyler kaybolmuştur içinizde,şansınız varsa korkarsınız.korkmadığınız an tamamiyle kaybolmuşsunuz demektir ama eğer korkuyorsanız,korkabiliyorsanız küçük de olsa bir umut var demektir.olmadığınız isteseniz de yapabilirim deseniz de aslında olamayacağınız bir kişi olarak olamayacak şeyler hayal edip,birlikte olamayacağınız insanlara bağlanabilirsiniz.acırsınız,acıtırsınız ve tüm o hayalleri bir kağıttan kayık yapıp suda yüzdürmeye kalkışırsınız.bir süre sonra ıslanır,eski dayanma gücünü kaybeder ve batarsınız.korkarsınız tekrar artık eski sizi bulamayacağınızı düşünür,elinizde olduğunu zannettiğiniz aslında olamayacak sahte hayallerinizin gitmemesi için çabalarsınız,olmaz,olmaması gerekiyordur.ve yine korkarsınız,içine düştüğünüz eski boşluktan ama bu sefer sıkıntıdan değildir,kendinizi tekrar bulamayacağınız korkusudur.İçinizde saklarsınız,yanınızdaki kimseye anlatmak istemezsiniz.boğuşursunuz her gece onlarla.sonra bir an gelir,tutamazsınız;ne var ne yok dökersiniz ortalığa özenle ve korkuyla sakladığınız her şeyi.o bulamam sandığınız sizi hatırlatır en yakınınızdaki kişi,sizi dinler,gözyaşlarınızı saklamazsınız uzun zaman sonra kardeşinizden.ve aslında kaybettim sandığınız eski günlerinizi hatırlarsınız,ailenizin değerini bir kez daha anlarsınız.İçinizde bir ümit yeşerir,kim bilir belki eski siz,henüz kaybetmediğiniz siz kendini gösterir saklandığı duvarın arkasından ve olanları artık acıyla değil bir tebessümle hatırlarsınız.
hayalikarakter
bayadır yazmıyorum,düşünmeyi bıraktım artık herkesi ve her şeyi.hayatıma yeni bir sayfa açabilmek için psikiyatriste gittim ve ilaca başladım.ama yine de hala aynı hayattayım ve aksine eskisinden daha az çaba harcıyorum yaşamak için.İlacın bana faydası oldu evet,artık hiçbir şeyi düşünmüyorum,takmıyorum,umursamıyorum ve sinirlenmiyorum.eskiden sürekli bir melankoli halindeyken insanlar yüzünden artık o durumda da değilim.İlacın etkisi geçtiği saatlerde yaklaşık 2 saat olmasına rağmen dayanamıyorum o düşüncelere.diyorum kendime eskiden nasıl yaşıyormuşum böyle,bu kadar önemseyerek her şeyi.benimle konuşmaya çalışan insanları bile önemsemiyorum artık inanmayacaksınız ama böyle her şey benim için çok güzel.bu kadar zaman yaşadığım duyguların ne kadar anlamsız olduğunun farkına varmak gerçekten çok rahatlatıcı.sanırım ömür boyu kullanabilirim o hapları.İyisiyle kötüsüyle yaşayabilmek için -çünkü gerçekten kimseyi incitmemek adına basit bir nedenden ötürü bile yaşamıyorken- buna ihtiyacım varmış.hoşçakalın.
hayalikarakter
zaman sanki geçmiyor,aylar olmuştur dediğim zamanlar sadece haftalara tekabül ediyor.zaman algımın bozulduğunu biliyordum ama bu denli bozulması?ürküyorum biraz,yaşamımı bitirememekten.ben tamam artık sonuna geldim derken her şeyin daha yeni başlamış olmasından ürküyorum.hayatın içinde anlamsızca debelenip durmaktan,ruhum günden güne ölürken bedenimin arsızca ölememesinden ürküyorum.sonra geçmişim geliyor aklıma,bir yabancının izlediği gibi izliyorum beynimde sıkışmış bensizliğimle.
hayalikarakter
İskeledeydim bu akşam,hava olabildiğince kötülüğünde,deniz hırçındı.en ucuna kadar gittim iskelenin.kimsecikler yoktu,insanlar belki de korktuklarından belki de lüzum görmediklerinden baya gerisinde kalmışlardı iskelenin,bense yalnızdım.dalgaları hiç bu kadar hırçın görmemiştim,onları da kızdıran aslında üzen bir şey vardı benim gibi.dalgaların beni kucaklamasını bekledim,ölümün.arada bir geriye dönüp bakıyordum göremediğim kimse var mı diye ama yoktu.bir süre dikildim olduğum yerde ve hiçbir şey düşünemiyordum şu an soğuk ve beni kendine çekecek güçte bir dalgadan başka,ölümün soğuk ellerinden başka.gözlerim buğulu gibiydi adeta gökyüzü simsiyah bulutları barındırıyordu gündüzleri neşeli saydığımız yüzünde,pek bir suratsızdı.denizin ortasındaydım ve kimse yoktu,bundan güzel ve üzücü bir şey de yoktu.ardıma baktığımda koca bir şehir uzanıyordu baştan başa aslında ufacık bir şehir,ufacık insanlarıyla dolu olan.o ufacık ışıklar hoş bir manzara oluştursa da hepsi sahteydi bilirdim.kulaklarım beni önemseyecek bir ses işitmek istedi,sessizce dinledim.bir ara birinin sesini duyar gibi oldum,sanırım tanıdığı birisine sesleniyordu.bana seslenmiş gibi yapıp kendimi dalgaların önünden çektim,yoksa gidebilirdim o sessizliğin içinde bir daha bulunamayacağım kuytuluğa.biraz daha az öfkeli bir yere geçtim,geçerken birkaç kişinin geldiğini gördüm,daha fazla o manzaraya katlanmamal için yüzümü tekrar denize döndüm.ben kendimden bile kaçarken geldikleri yetmiyormuş gibi ısrarla ateşiniz var mı diye seslendiler.İlkinde duymamazlıktan geldim,sigara içmek isteyen bir insan pekala ateşini taşımakla yükümlüydü.tekrar aynı rahatsız edici insan sesinin ısrarını duyunca olanların yüzüme armağanını bozmayarak soğuk bir hayırla iskelenin çıkışına yöneldim.esas çıkış denize inen yer olurdu ya,neyse.sonra sahilin kenarından yürümeye başladım kumlara bata çıka,hayata batıp çıkarcasına.dalgaların ulaşabileceği yere geldikten sonra bekledim.birkaç uğraştan sonra ayaklarıma ulaşabilmişti gecenin karanlığında kaybolmuş beyaz köpükler.anlık bir tebessümle hadi ama bunu yapamazsın dedim ve geriye doğru sendeledim.her güzel şeye yaptığım gibi.paçalarımı ıslatamamıştı neyseki haylaz.biraz dolanıp,sakin bir yerde kitap okuduktan sonra ait olmadığım kalabalığın arasındaki yalnızlığıma karıştım.
hayalikarakter
bu zamana kadar insanlara değer vermekten çekinmedim.hatta öyle ki yeri geldi onlar üzülmesin diye gururumu hiçe saydım,hatayı hep kendimde aradım,onların bana karşı suçlarını üstlendim.sonuç,onları o kadar alıştırmışım ki geri geleceğimi bildiklerini söylediler.o kadar değersizleştirmişim ki kendimi gidişimi yeterince umursamadılar.ve ben dayanamayıp bir çırpıda sildiğim o insanlara tüm iyi niyetimle geri döndüm ve farkettim ki bazılarına dönmemek gerekirmiş.İnsanlara değer vermek değil herkes gibi olmakmış iyi gelen,seni önemseten.bundan sonra kimsenin peşinden koşmayacağım sanırım,insan değer vermenin yanında biraz da değerli olduğunu hissetmek istiyor.bundan sonra tüm iyi niyetiyle gelene kapım açık ama artık kimseye vazgeçilmez gözüyle bakamayacağım.
hayalikarakter
eskiden kar yağdığında bir sevinç kaplardı içimi,bir ümit.gerçekten mutlu olduğumu bildiğim tek zaman kar yağdığındaydı.yine aynısı olur sanmıştım.
hayalikarakter
bıraktım.yaşamak bırakmak değil miydi zaten?İlk önce o çok sevdiğim biberonumu bıraktırdılar,aklım ermiyordu o zamanlar.eğer devamının geleceğini bilseydim hiç bırakır mıydım?sonra oyuncaklarımı bıraktım,gün geçtikçe hayat tüm sevdiklerimi alıyordu benden.ardından güçlü çocukluğumu bıraktım.hayatıma vurulan darbe oydu,bir daha düzelemeyeceğimi bile bile bırakmışım.kendime değer vermeyi bıraktım.en yakın arkadaşım oldu bir seneliğine,onu bıraktım.bir ara şiir yazdım,ansızın ve nedensiz yazmayı bıraktım.15 senelik evimi bıraktım.beni ben yapan o evi..sonra birini izledim uzaktan,onu bıraktım.gölgesinden bile tanırdım oysa.zaman geçti,yanımdaki insanları sevmeyi bıraktım.geceleri uyumayı bıraktım.İnsanları bıraktım.sonra tekrar şiire başlattı beni bir adam,sahte yaşamı bıraktım.İlk defa biri beni sevdiğini hissettirebiliyordu,yalnızlığı bıraktım.sonra,o mu beni bıraktı ben mi onu bıraktım;birbirimizi bırakmak zorundaydık ikimiz birden bıraktık.ve şimdi insanlara anlamlar yüklemeyi bıraktım.kendimi bıraktım.ümitsizdim,yaşama inanmayı bıraktım.sadece bana kalan zamanı bitirmeye uğraşıyorum,yakında nefes almayı da bırakırım.
hayalikarakter
"sessiz birisin."
İçimi hissedememiş bir insanın sözlerinden ibaret.İçimde bir deli yaşamakta,herkese göstermediğim.anlamayacaklara,ufak sahte hayatlarına devam edenlere ve tanımaya katlanamayacak kadar zayıf olanlara göstermediğim bir deliyim.normal numarası da yapmıyorum,herhangi bir kalıba bürünmüyorum kimse için.ben sadece bir deliyim.deli deliyi görünce sopasını saklar,hayır.delilik anlamak istemeyenlere karşı,hayata karşı bir direncimizdir;deliler birbirine düşman değildir.deliler doğuştan arkadaştır.bir deli bir deliden korkmaz,normal insan kendinden bile korkar.hala yaşıyorsak deliliğimizden.
hayalikarakter
uykunun son bir katmanı düşlerimin ardına açılan/belli belirsiz bir yıldız-sönmeye yüz tutmuş-/gecenin en koyu karanlığına dönük bir yüz/bak yine dünya çamur olmuş/ayaklarımı bastığım yerde bıraktığım ruh izim arsızca gülerken benliğime/gözlerim yine bir aydınlanmayacak sabahın eşiğine kıvrılmış,çıkaramamışım.
hayalikarakter
yalnızlık lime lime ediyordu içimi.üstüne söylenebilecek çok bir söz kalmamıştı.ne verdiğim sözler gerçek olacaktı,ne ben.zaman geçsin diye yaşıyordum.uzun bir zamandır istemeyi bırakmıştım.ne biliyim boğuluyordum işte.şuracıkta çıksaydı canım,acımazdı.
hayalikarakter
sanırım yavaş yavaş atlatıyorum geçmişi:)
ne bileyim işte,kendime söz verdim.her ne kadar söz tutan birisi olmasam da tutacağım.geçmişteki başkaları adına üzülmeyeceğim artık.kendimden verdiğim tavizler vardı ya,oldu bitti.bundan sonra üzülmek istesem dahi kendi istediğim için üzüleceğim.İnsanların beni önemsememesinin aksine artık ben kendime değer vereceğim.o kadar verdiğim değerlerin az birazını kendime ayıracağım.İçimdeki güçlü çocuk göz kırpıyor;)
hayalikarakter
sonu gelmiyor işte.bir türlü aldığım nefes yerini durgunluğa bırakmıyor.hiçbir zaman gerçekten yaşayamayacağımı bile bile.ne zaman son bulacak her şey?diğerleri umurumda değil,ne zaman son bulacak beynimdeki düşünceler,ne zaman sessizliğine bürünecek ve ben son kez her aldığımda ruhumu yakan o havayı üfleyeceğim ve her şey bitecek benim için -zaten hiçbir zaman başlayamamışken-
tahammülüm kalmıyor artık,aynı kısır döngüye girdiğimin farkındayım.aynı şeyler oluyor hayatımda.daha doğrusu hiçbir şeyin olduğu ve olacağı yok.ruhum giderek ölüyorken bedenimin arsızca yeryüzüne tutunması?söyleyeceklerim bile tükeniyor artık,kendimi tekrardan ibaretim.hiçbir şeye inancım kalmadı.ufak kırıntılar sadece,onların da gitmesi çok sürmez.gitti bile belki de kendimi dünyada oyalamak için bahaneler işte.nietzsche'nin ümitsizliği boşuna değildi.
hayalikarakter
gün geçtikçe yazmaya mecalimiz kalmıyor.dakikalar geçiyor,ardından sevinçler,hüzünler bir bakıyorsun koca bir boşluktasın.yeri doldurulamayacak kadar büyük ve eğer kendini kandıramıyorsan hayatla işte o zaman her geçen gün zorlaşıyor nefes almak.keşke diyorsun,keşke verdiğim nefesin yerini bir nefes daha almasa.keşke tükense bedenim de ruhum gibi,kendimi de alıp gitsem bu diyarlardan.bir belirsizlikten başka bir belirsizliğe aralanan kapım bir son bulsa sonsuz bir belirsizliğin kollarına.
hayalikarakter
napıyorum,eski benden eser yok.ama bu ben de bana uzak değildi hiçbir zaman,hep içimdeydi.sadece bastırıyordum.nereye gidecek sonu?nasıl biri olup çıkacağım,belki de...
direnmeye gücüm kalmazsa?yapmayı aklımın ucundan geçirmediklerimi düşünür yapar oldum.İki adım atmak çok zor olmasa gerek ha?İç sesimden nefret bile edemiyorum bana düşündürdükleri için.aksine bu başına buyrukluğu hoşuma gidiyor.hiç olmadığım kadar umursamazım.hiç olmadığım kadar gerçek..
hayalikarakter
İnsanlar söylenenleri nasıl bu kadar kolay unutabiliyor,hiç aklım almıyor.bir ben miyim geçmişe takılı kalan,o kadar basit şeyler söylenmemiş gibi davranıyorlar.bense yapamıyorum,ümitsizliğimin içinde ufacık bir kırıntı ümitle hareket ediyorum sonra üzülen yine ben oluyorum.ne olur sanki sussam,önemsemesem geçmişimi.elimde kalan tek şey geçmişim oysa,geleceğini göremeyen bir insanı sadece geçmişi tutar bir nebze.
hayalikarakter
İnsanlar kendilerini ne zannediyorlar ki?hepimiz sadece birer hiçiz,sadece bazılarınız farkına varamamışsınız hepsi bu.sizin içten içe anlamsız bir hoşnutsuzluk besleyen bakışlarınıza aldırmıyorum yahut inceden laf sokmalarınıza cevap vermiyorum,susuyorum diye ne bu kendini bilmezlik?ne ben senden üstünüm ne de sen benden.beni tanımaya bile çalışmadan sadece kafanda oluşturduklarınla ya da dış görünüşüme göre yargılamanla sergilediğin insanların içinde küçük düşürme çabaların neden?en sonunda bunu dile getirdiğimseyse çirkefliğini artırmana devam edecek ortam bulduğuna seviniyorsun,biliyorum yine mağdur seni görecekler.beni görmezden gelmeye çalışmanın sebebinin aslında kendi kafanda sürekli beni gözüne batırmandan kaynaklandığını bile bile nedir bu egoistlik?üzgünüm ama bu şekilde davranarak etrafında birçok insan olur biliyorum çünkü hepsi senin gibi düşünenlerden ibarettir yahut afedersiniz birbirinize yalakalanmanızdan,en ufak bir şeyde birbirinizi satacağınızı bile bile yapmacık rollerinizden kaynaklanmaktadır.sadece şunu biliniz ki bir insan terbiyesini bozmuyorsa ve ona karşı yaptıklarınızı ve gereksiz kininizi -belki de kendinize duyduğunuz kinin yansımasıdır- görmezden gelebiliyorsa üstelemeyin,kimsenin kimseyi sessiz kalabiliyor diye haksızca küçük düşürmeye hakkı yok,kendinize gelin.sessiz kaldığım konusuna gelince bir yerde illa ki tepkimi gösteririm ama şunu biliniz ki ben zaten bunları daha önceden tecrübe ettiğim için sizin gibilere ve hayata karnım tok.yalnızlığımın sebebi de budur,artık sizler hakkında düşünmektense daha önemli konulara,sizin göremediğiniz bazı gerçeklere kafa yormayı öğrendim.beni rahat bırakın,hiçbirinizin anlamsız tavırlarını sırf aynı ortamda olmak zorundayım diye çekecek değilim.sözüm buradaki insanlara da değil bu arada,gerçi o tavrı yapan insanlar burayı kullanıyorsa bilemeyeceğim ama internet üzerinde birbirini çekemeyen kimseyi görmedim,genelde herkes burada gerçek hayatta olamadığı kadar ön yargısız oluyor.
hayalikarakter
değer verdiğin birinin aynı cümleleri başkasına kurduğunu görmek bile acıtabiliyor insanı.bir zamanlar seninle gülen birinin şimdi başkalarına gülmesi ve senin her geçen gün bir yabancıya dönüşmen.hepimiz yabancılaşıyoruz birbirimize elbet bir gün.bak bitmeyecek,izin vermeyeceğiz dediğimiz her şey bitmedi mi?demişti herkes bir gün gider diye,gitmiş işte.ben yollamışım kendi ellerimle belki de gitmezdi,suçlayamam kimseyi.bu hayatta kim varsa etrafımda ben uzaklaştırdım.tek yalnızlığım kalsın bana,ne kadar insan o kadar acı;ne kadar yalnızlık o kadar keder.bırakın gözlerim dalgın kalsın yokluğunuza,en fazla bir iç çekerim;ötesine hissiyatım yetmez.oturur kendimi suçlarım gecelerce.
hayalikarakter
nasıl söyleyim böyle bomboş her şey.İnsanların dolu hayatlarını dinlerken bir yandan saygı duyuyorum,yaşamadığımı bir kez daha farkediyorum bir yandan da aslında kimsenin yaşamadığını düşünüyorum.hiçbir zaman ufak sıkıştırılmış bir hayata ait olduğumu düşünmedim.daha doğrusu ait olduğum,kendimi gelecekte görebildiğim bir an dahi yoktu.bu yeni olan bir şey değil.küçükken bile ne olacaksın ya da ilerde ne yapacaksın gibi sorular hep bana anlamsızdı.kendimi göremezdim ki ben hiçbir yerde,sanki bir an sonra ölecekmiş gibiydim.ve bunu çoktan kabullenmişti ruhum bana sormadan,benim adıma hayatla yapılmış bir anlaşma vardı sanki ve ben onu yıkamıyordum.her ne kadar belirsizlikten delirsem de yok edemiyordum işte.bir şeyi isterim ve koşar peşinden alırım gibi bir durumda değildim.hiçbir şeyi tam manasıyla isteyemedim.son yıllarıma baktığımdaysa uzun zamandır tek bir şeye ağlıyorum bu hayatta:o da bir şey hissedemediğim gerçeği.
hayalikarakter
uyanmak istemedim.gündüzleri sevmem,pek fazla gereksiz kalabalık olur ait olmadığım.gece bitmesin diye elimden geldiğince uyanık kalırım,gündüzleri de uyuyabildiğim kadar uyurum.uyanmak için bir neden göremiyorum hayatımda.ne zaman üzüntüm dayanılamayacak hal alsa kendimi uykuya veririm.uyandım işte,ne var ait hissettiğim?