buraya bakmaktan vazgeçemiyorum gizli zaafım gibi bir sey olmasa bile illa bi aklıma vuracak gelip bakacam


şeker gibi bir bayram geçirmeniz dileğiyle. İyi bayramlar. 🍬🍬🍬

her zaman hayatımın en özel köşelerinden biri olan ama uzak kaldığım bu evimden 10 ay sonra hepinize tekrardan merhaba. umarım hepiniz çok iyisinizdir. bu evime geldiğimde eski mahallesine dönmüş bir yetişkin hüznü kaplıyor içimi. mahallesinin, evinin çocukluğundaki, gençliğindeki o cıvıl cıvıl halleri göz önüne gelir de o günlerden şimdiki ana doğru sıcak bir gözyaşı hızında bir anı yolculuğu yapar ya. İşte onun gibi bir şey. bu hal bende oldukça evimin anahtarını çıkarmaktan korkuyordum. bir zamanlar neşe saçan evimin içindeki sessizliği duymaktan. geçen akşam ilkadım sahildeki çay ocağında otururken oradaki abi ile ayaküstü muhabbet ettik. uzun zamandır görüşmemiştik. diğer abinin nerede olduğunu sordum ve aldığım cevap birden gözlerimin dolmasına neden oldu ölmüş o abi. evini bir gece böcek ilacı ile ilaçlamış sineklerden korunmak için ve uyumuş sadece. sonrası yok. o kadar oturdu ki içime. ellili yaşlarında bir abiydi. güleryüzlü, neşeli sesli biriydi. bir kaç selamlaşmamızdan sonra tanış olmuştuk. biraz muhabbetimiz ilerleyince bize ikinci baharını ve her iki tarafın evlatlarının karşı çıkması sonrası kavuşamadıklarını anlatmıştı. öyle anlatmıştı ki hem de bir romanın dönüm noktası gibi. gözleri her anlattığına eşlik etmişti. geriye bir fotoğrafı bile kalmadı bana. sadece zihnimdeki o güzel gülüşüydü geri kalan. İçimi yakmıştı gidişi ve koptum o anki arkadaş ortamımdan. o kopuş bugün anahtarları cebimden çıkarıp omudedikodu mahallesine girmeme ve ikizler kapımı açmama vesile oldu. benim ise hayatım haddinden fazla değişti bu dönemde. okulum bitti ve bir süre bir yerlerde çalıştım. sonrasında ise çok da geçmiş olmayan bir geçmişte atandım ve atandığım kurumda çalışmaya başladım. hem de samsuna atandım. İmkansız geliyordu bu bana ama olmuştu işte. üniversite yıllarımda kendimi bulduğum şehir yeniden bana kucak açtı ve bu sefer uzun yıllar boyunca kalmak üzere yerleştim bu şehre. İl merkezine azıcık uzak bir ilçedeyim lakin her hafta sonu kendimi atakum sahilde, ilkadım çay ocaklarında buluyorum. artık maddi özgürlüğüme tam manası ile sahiptim. bir ev kiraladım. 2+1. hep hayalini kurduğum yaşamın ilk temellerini atmış oldum böylece. İstediğim eve sahip olmak ülkemizin ekonomik durumundan dolayı biraz zaman alacak biliyorum ama şu haliyle bile bana mutluluk veriyor bu ufak yuvam. bu fotoğraflar da salonumdan ve evimin balkonundan ufak iki kare. buraya taşındığımdan beri pek yalnız kalmadım. sadece 1 haftasonu yalnız kaldım. oradan buradan arkadaşların uğrama noktası oldum. amaçlar edindim kendime ve 15 yıl verdim kendime. üniversite yıllarında amaçladığım ne varsa gerçekleştirdim çok şükür. en yapılamaz olarak görülen şeyleri bile yaptım. şimdi bakalım 15 yıl sonrası benim için nasıl olacak. evet şu an ikizler evimdeyim. ama yetişkin hüznüm mahalleye çıktığımda içimi kaplıyor. kapı komşum snorlax'ı göremiyorum. çatı katından bize seslenen posydon yok, eski dostum oas gideli uzun zaman olmuştu. gezginimin ad babası yok, o yok bu yok, gerçekten görmesem de hayatımda yer etmiş bir çok dostum artık yok. özlediklerimin yokluğuna alışmak ve yeni bir yaşantıya adepte olmak biraz zaman alacak ha ne dersiniz. hepinize mutlu geceler dostlarım...

7 ay önce şöyle bir paylaşım yapmıştım güncelleme geldi.
karakutu ilahi char'ına yeni karekter özellikleri eklendi.
kadın mıknatısı : tek bakış,iki üç kelime ile kızları kendine aşık edebilme.
moslow'un ihtiyaçlar piramidinde kendini gerçekleştirme leveline geçip üstüne 100 level falan daha kasarsanız siz de karakutu gibi bir reis olabilirsiniz.
karakutu ilahi char'ına yeni karekter özellikleri eklendi.
kadın mıknatısı : tek bakış,iki üç kelime ile kızları kendine aşık edebilme.
moslow'un ihtiyaçlar piramidinde kendini gerçekleştirme leveline geçip üstüne 100 level falan daha kasarsanız siz de karakutu gibi bir reis olabilirsiniz.

ben böyle güzel paketleme görmedim, kırılırlar diye düşünmüştüm ama kırılmalarına katiyen imkan verilmemiş:d dediğin gibi biraz sert ama tadı çok güzel kahveyle iyi gidiyor çoook teşekkür ederim çok sevindim @karakutuu

22.5 yilin ozeti
----0-5 yas:normal, mutlu, 4-5 yaslarindayken bazen bir kadinin gogusuyle yaptigi hos( :d ) tacizler disinda normal bir donem (tasinma1)
---.5-12 yas:mahallede dayak, asagilanma yasiyor, bunun disinda macerali, guzel bir cocukluk(tasinma2)
----12-14 yas: yeni yere tasinma etkisiyle hafif asosyallik , okulda ezilen fakir cocugu korumak ugruna onunla birlikte ezilmek, sonra cocuktan saglam kaziklar(arkadaslarla ara bozma, yalan soyleyerek somurme vs) yemek bunlar disinda normal mahalle arkadasliklari vs (tasinma3)
----14 yas: ilk defa ozel okula gidis, koca 1 yil boyunca asagilanma, itilip kakilma, 1 yil toplam 10 kereden fazla disari cikmayarak kirilan asosyallik rekoru, mayis sonu, haziran gibi sinifta tramvatik cinnet gecirme benzeri bir durum, normal bir sey yok, ilk sadist hayaller, nefret ve ofkeyle guclu oldugunu dusunmeler basliyor(tasinma 4)
----15-17 yas: ozel liseye derslere calisarak baslayis ve 2 ay sonra babanin anneyi aldatmasinin ortaya cikmasi, annenin uzuntusunu, cokusunu hicbir sey yapamayarak izlemek, babanin naralariyla sabaha dogru saatlerde uyanmak, sinifta onceki kadar olmasa da yasanan asagilanmalar, yavas yavas artan parasizlik, asosyallik, bunlar disinda 3-5 ayda olsa biraz spor, arkadaslarla 3 kere sinemaya gitmek, sanaldanda olsa asik olmak, sanata felsefeye parapsikolojiye ilgi duymak(tasinma 5)
---18 yas: bazi geceler bir gunde barlarda 3-4 bin lira yiyen, 3-4 ev parasi parayi 5 yildizli otellerde yiyerek tum kazancini tuketen babanin odemedigi 30-40bin lira paradan dolayi icracilardan kacarak dagin basi gibi bir mahalleye tasinma, acik lise, aylarca 0 disari cikis, asiri yalnizlik, arada gidilen internet kafe disinda aile ici haric 0 iletisim, bunlar disinda bir sure sonradan eski telefonla mesajlasarak bir parca huzur, dershaneye yazilarak bir parca insan yuzu gormek, ilk i n t i h a r dusuncesi: hayatim hep boktan olacak ygs lysden sonra olmek en iyisi(tasinma 6)
---19-21 yas: "ya zaten bir sey duzelmez hem olmadi okul bitince intihar ederim" dusuncesiyle baslanilan okul, cogu derste basarisizlik, okul disi 0 iletisim, asosyallik, bunlar disinda biraz spor, kizli erkekli ortama giris ve ardindan dedikodudan tanistigim canimdan bir parca, bir evladim gibi gordugum insanla tanisma(tasinma yok)
----21-suan: canimdan parca insanla harika bir yaz tatili, tam hayata tutundum gibi derken tatilden 3-4 ay sonra babadan habersiz mahkemelik olmak, uzayan okula ragmen derslere kayit harci odeyip gitmemek, giderek artan intihar dusuncesi, giderek artan sapkin sadist dusunce ve hayaller, giderek artan her seye gulme alaya alma hali, icinden surekli kendini asagilama, nefret etme hali, anlamsiz umutlar hayaller...
----son durum:hayatimin ya son aylarini yasiyorum ya da artik inanmiyorum ama olmasi icin biraz ugrastigim bir mucize olacak ve para ile her sey hizla duzelecek...bunlarin ustune son 10 gundur ilk 3-4 gunu her gun, digerleri aralikli olmak uzere erkenden kaldirilip babamin zorla karsisina oturup pcden is yapmaya calisiyorum ki yapamiyorum ama gunde 5-6 saat sigara dumani icinde belim agriyana kadar oturuyorum, "kotu dusunursem kotuyu cekerim" e inanarak artik sadist sapik dusuncelerle vicdanimla mucadele etmeye calisiyorum ama her sey icin cok tukendim, neredeyse her gece(3/5 oran vereyim) olmek istiyorum, maket bicagiyla bileklerimi kesip kuvette oldugum bir intihari dusunuyorum.evet hicbir sey yasamadim ama bu kadari yetti, zaten yasasamda normal olmam cok zor , bu psikolojiyle eninde sonunda babam gibi kotu biri olacagimi dusunuyor bu yuzden hala iyiyken, ileride kimseyi uzmemek, aileme daha fazla yuk-umut olmamak icin intihari daha mantikli buluyorum, bence benim olumum ailem dahil her sey icin bir cozum olacak diye dusunuyorum ama bakalim istinaftaki dosyami bekliyorum 3 belki 4 ay daha sabredecegim, mucize icin cabalamama, ozen gostermeme ragmen her sey ayni kalir en azindan bir parca umut verecek bir sey bile olmazsa kesin net artik intihar edip huzura kavusacagim, yeteri kadar aci cektim, en azindan olumumun cogu seyi cozecegini bildigim icin icim rahat olacak
----0-5 yas:normal, mutlu, 4-5 yaslarindayken bazen bir kadinin gogusuyle yaptigi hos( :d ) tacizler disinda normal bir donem (tasinma1)
---.5-12 yas:mahallede dayak, asagilanma yasiyor, bunun disinda macerali, guzel bir cocukluk(tasinma2)
----12-14 yas: yeni yere tasinma etkisiyle hafif asosyallik , okulda ezilen fakir cocugu korumak ugruna onunla birlikte ezilmek, sonra cocuktan saglam kaziklar(arkadaslarla ara bozma, yalan soyleyerek somurme vs) yemek bunlar disinda normal mahalle arkadasliklari vs (tasinma3)
----14 yas: ilk defa ozel okula gidis, koca 1 yil boyunca asagilanma, itilip kakilma, 1 yil toplam 10 kereden fazla disari cikmayarak kirilan asosyallik rekoru, mayis sonu, haziran gibi sinifta tramvatik cinnet gecirme benzeri bir durum, normal bir sey yok, ilk sadist hayaller, nefret ve ofkeyle guclu oldugunu dusunmeler basliyor(tasinma 4)
----15-17 yas: ozel liseye derslere calisarak baslayis ve 2 ay sonra babanin anneyi aldatmasinin ortaya cikmasi, annenin uzuntusunu, cokusunu hicbir sey yapamayarak izlemek, babanin naralariyla sabaha dogru saatlerde uyanmak, sinifta onceki kadar olmasa da yasanan asagilanmalar, yavas yavas artan parasizlik, asosyallik, bunlar disinda 3-5 ayda olsa biraz spor, arkadaslarla 3 kere sinemaya gitmek, sanaldanda olsa asik olmak, sanata felsefeye parapsikolojiye ilgi duymak(tasinma 5)
---18 yas: bazi geceler bir gunde barlarda 3-4 bin lira yiyen, 3-4 ev parasi parayi 5 yildizli otellerde yiyerek tum kazancini tuketen babanin odemedigi 30-40bin lira paradan dolayi icracilardan kacarak dagin basi gibi bir mahalleye tasinma, acik lise, aylarca 0 disari cikis, asiri yalnizlik, arada gidilen internet kafe disinda aile ici haric 0 iletisim, bunlar disinda bir sure sonradan eski telefonla mesajlasarak bir parca huzur, dershaneye yazilarak bir parca insan yuzu gormek, ilk i n t i h a r dusuncesi: hayatim hep boktan olacak ygs lysden sonra olmek en iyisi(tasinma 6)
---19-21 yas: "ya zaten bir sey duzelmez hem olmadi okul bitince intihar ederim" dusuncesiyle baslanilan okul, cogu derste basarisizlik, okul disi 0 iletisim, asosyallik, bunlar disinda biraz spor, kizli erkekli ortama giris ve ardindan dedikodudan tanistigim canimdan bir parca, bir evladim gibi gordugum insanla tanisma(tasinma yok)
----21-suan: canimdan parca insanla harika bir yaz tatili, tam hayata tutundum gibi derken tatilden 3-4 ay sonra babadan habersiz mahkemelik olmak, uzayan okula ragmen derslere kayit harci odeyip gitmemek, giderek artan intihar dusuncesi, giderek artan sapkin sadist dusunce ve hayaller, giderek artan her seye gulme alaya alma hali, icinden surekli kendini asagilama, nefret etme hali, anlamsiz umutlar hayaller...
----son durum:hayatimin ya son aylarini yasiyorum ya da artik inanmiyorum ama olmasi icin biraz ugrastigim bir mucize olacak ve para ile her sey hizla duzelecek...bunlarin ustune son 10 gundur ilk 3-4 gunu her gun, digerleri aralikli olmak uzere erkenden kaldirilip babamin zorla karsisina oturup pcden is yapmaya calisiyorum ki yapamiyorum ama gunde 5-6 saat sigara dumani icinde belim agriyana kadar oturuyorum, "kotu dusunursem kotuyu cekerim" e inanarak artik sadist sapik dusuncelerle vicdanimla mucadele etmeye calisiyorum ama her sey icin cok tukendim, neredeyse her gece(3/5 oran vereyim) olmek istiyorum, maket bicagiyla bileklerimi kesip kuvette oldugum bir intihari dusunuyorum.evet hicbir sey yasamadim ama bu kadari yetti, zaten yasasamda normal olmam cok zor , bu psikolojiyle eninde sonunda babam gibi kotu biri olacagimi dusunuyor bu yuzden hala iyiyken, ileride kimseyi uzmemek, aileme daha fazla yuk-umut olmamak icin intihari daha mantikli buluyorum, bence benim olumum ailem dahil her sey icin bir cozum olacak diye dusunuyorum ama bakalim istinaftaki dosyami bekliyorum 3 belki 4 ay daha sabredecegim, mucize icin cabalamama, ozen gostermeme ragmen her sey ayni kalir en azindan bir parca umut verecek bir sey bile olmazsa kesin net artik intihar edip huzura kavusacagim, yeteri kadar aci cektim, en azindan olumumun cogu seyi cozecegini bildigim icin icim rahat olacak

merhametimden yedigim iki kazik:
6-7 yasindayken
benden 9-10 yas buyuk gokhan diye bir cocuk vardi beni hep dover, asagilar saf olmamla alay eder amele gibi islerini yaptirtirdi, cok sevdigim, cipsten cikan topac gibi bir oyuncagimi bicagiyla kesmisti, mahallede mac oynarken bana "gokhan beni sikti" dedirtip ses kaydi alip herkese gosterip alay etmisti,
bir kere bu olaylari cok hafif ustunden babama anlatmistim, bu cocugu doveym mi napayim falan demisti bende acimistim yok onemli degil falan demistim, bu cocuk 6-9 yaslari arasi hayatmi skmisti, futbol oynardik beni kaleci yapar sert sutlar cekerdi, futbol oynamiyorkende yolda tek gordugunde kafama dogru top atardi bir keresinde kaleci yapip arkadasi toygar diye biriyle birlikte cok sert sutlar cekmislerdi topu kurtarayim derken belim cok acimisti aglayarak eve gitmistim falan bu olaylardan dolayi hafif kekemeligim baslamisti ve hala top oynayan cocuklarin arasindan gecerken her an kafama top gelecek diye korkma hissim var
6. ve 7. siniftayken
sinifta kürt oldugu icin dislanan bir cocuk vardi, bizim mahalledeydi, biraz fakirlerdi, babasi taksi soforuydu, yeni tasinmistik, mahallede ilk tanistigim cocuklardan biriydi, okula ilk geldigimde cocugu sinifin kabadayisi tipler asagiliyordu bende daha ilk gelir gelmez onlara kafa tutmustum.cocuga hep destek oluyordum,tenefuslerde yaninda oluyordum onunla geziyorum diye bize "ayrilmaz ikili" falan diyerek gulenleri aldirmiyordum,
ve her gun, kardesine tost alsin diye 3lira harcligimin 1lira sini veriyordum, boyle aylar gecti bir gun cocugun yalanini yakaladim, bana "senin parayla kardesime tost aldim, param bitti" demisti ama sonraki tenefus verdigim 1 lirayi keyfine gore harcamisti
sonra ben buna para vermemeye basladim, cok zaman gecmeden diger arkadaslarimla(mahalleden, farkli siniflarda) arami bozmaya basladi, ardindan durduk yere bana saka niyetine saldirmaya, hakaret etmeye basladi
o cocuk yuzunden yalniz kalmistim, tenefuslerde yalnizdim, her tenefus baska siniftaki arkadasima gidiyordum ki o da beni pek sallamiyor oylesine yaninda tutuyordu, 2 yillim tenefuslerde boyle gecti
bu sekilde cok ornek var, cocukluktan beri merhametim yuzunden hayatimin en guzel yillarini baskalari caldi, bana en buyuk zarari merhametim verdi ve nefretim sayesinde daima guclu oldum, bana daima nefretim cesaret ve guc verdi
devami psikopatlik iceriyor
devami psikopatlik iceriyor
devami psikopatlik iceriyor
eger o kurt cocuk suan benim merhametime kalsa babasi ile annesini gozleri onunde idam eder, kardesiyle kendisini hapseder, ikisinide ac birakir ardindan her gun parmaklarini kesip pisirerek yemek olarak verir bu sekilde gun gectikce ikisinide tamamen ampute birakir bu sekilde olume terk ederim
eger gokhan merhametime kalsa
sorgu odasi camindan gorecegi sekilde sandalyeye baglarim
icerideki esine cocuklarinin parmaklarini kopartmasini yoksa hepsini oldurecegimi soylerim, ardindan kadini zihnen sakat(beyne elektrik), gokhani ise felc birakirim ve omur boyu bu sekilde yasamaya mahkum kalir ve benim gibi her gun pismanligi yasar dusunur olmek ister ama olemez
vicdanimi ve gucsuzlugumu anakinin annesi, ona bunu yapan yaratiklari hayatimi calanlar, ve anakini ise nefretimin gucu gibi goruyorm bu videoda
6-7 yasindayken
benden 9-10 yas buyuk gokhan diye bir cocuk vardi beni hep dover, asagilar saf olmamla alay eder amele gibi islerini yaptirtirdi, cok sevdigim, cipsten cikan topac gibi bir oyuncagimi bicagiyla kesmisti, mahallede mac oynarken bana "gokhan beni sikti" dedirtip ses kaydi alip herkese gosterip alay etmisti,
bir kere bu olaylari cok hafif ustunden babama anlatmistim, bu cocugu doveym mi napayim falan demisti bende acimistim yok onemli degil falan demistim, bu cocuk 6-9 yaslari arasi hayatmi skmisti, futbol oynardik beni kaleci yapar sert sutlar cekerdi, futbol oynamiyorkende yolda tek gordugunde kafama dogru top atardi bir keresinde kaleci yapip arkadasi toygar diye biriyle birlikte cok sert sutlar cekmislerdi topu kurtarayim derken belim cok acimisti aglayarak eve gitmistim falan bu olaylardan dolayi hafif kekemeligim baslamisti ve hala top oynayan cocuklarin arasindan gecerken her an kafama top gelecek diye korkma hissim var
6. ve 7. siniftayken
sinifta kürt oldugu icin dislanan bir cocuk vardi, bizim mahalledeydi, biraz fakirlerdi, babasi taksi soforuydu, yeni tasinmistik, mahallede ilk tanistigim cocuklardan biriydi, okula ilk geldigimde cocugu sinifin kabadayisi tipler asagiliyordu bende daha ilk gelir gelmez onlara kafa tutmustum.cocuga hep destek oluyordum,tenefuslerde yaninda oluyordum onunla geziyorum diye bize "ayrilmaz ikili" falan diyerek gulenleri aldirmiyordum,
ve her gun, kardesine tost alsin diye 3lira harcligimin 1lira sini veriyordum, boyle aylar gecti bir gun cocugun yalanini yakaladim, bana "senin parayla kardesime tost aldim, param bitti" demisti ama sonraki tenefus verdigim 1 lirayi keyfine gore harcamisti
sonra ben buna para vermemeye basladim, cok zaman gecmeden diger arkadaslarimla(mahalleden, farkli siniflarda) arami bozmaya basladi, ardindan durduk yere bana saka niyetine saldirmaya, hakaret etmeye basladi
o cocuk yuzunden yalniz kalmistim, tenefuslerde yalnizdim, her tenefus baska siniftaki arkadasima gidiyordum ki o da beni pek sallamiyor oylesine yaninda tutuyordu, 2 yillim tenefuslerde boyle gecti
bu sekilde cok ornek var, cocukluktan beri merhametim yuzunden hayatimin en guzel yillarini baskalari caldi, bana en buyuk zarari merhametim verdi ve nefretim sayesinde daima guclu oldum, bana daima nefretim cesaret ve guc verdi
devami psikopatlik iceriyor
devami psikopatlik iceriyor
devami psikopatlik iceriyor
eger o kurt cocuk suan benim merhametime kalsa babasi ile annesini gozleri onunde idam eder, kardesiyle kendisini hapseder, ikisinide ac birakir ardindan her gun parmaklarini kesip pisirerek yemek olarak verir bu sekilde gun gectikce ikisinide tamamen ampute birakir bu sekilde olume terk ederim
eger gokhan merhametime kalsa
sorgu odasi camindan gorecegi sekilde sandalyeye baglarim
icerideki esine cocuklarinin parmaklarini kopartmasini yoksa hepsini oldurecegimi soylerim, ardindan kadini zihnen sakat(beyne elektrik), gokhani ise felc birakirim ve omur boyu bu sekilde yasamaya mahkum kalir ve benim gibi her gun pismanligi yasar dusunur olmek ister ama olemez
vicdanimi ve gucsuzlugumu anakinin annesi, ona bunu yapan yaratiklari hayatimi calanlar, ve anakini ise nefretimin gucu gibi goruyorm bu videoda

eşyalarımızı, elbiselerimizi gün geçtikçe bizden bir parça olmazlar mı? onları sık sık değiştirmek isteyişimiz bundan kaynaklanıyor olabilir mi? biz istediğimiz kişi olabilmek için önce dış görünüşümüzü düzeltmeye çalışıyoruz. olmak istediğimiz tarzda olmaya çalışıyoruz. onlardan asla vazgeçemiyoruz. hatta benzemek istediğimiz insanların kıyafetlerinden alıyoruz, onun gibi giyiniyoruz vs. (özellikle ünlülerden) örneğin; takım elbiseli bir adam gördüğümüzde ciddiyet ve resmiyet anımsatır. ama deri ceketli salaş giyinmiş elinde kask olan birini gördüğümüz de daha rahat bir insan olduğunu düşünebiliriz.kıyafetler aslında sözsüz iletişim aracıdır. büyük ön yargılara rastlarız çoğu zaman. hepimizin hayatında tanıştıktan sonra '' ya aslında hiç düşündüğüm gibi biri değilmiş...''dediğimiz çok olmuştur. kıyafetler insanlar üzerinde etki yaratıyor. siyah oje, siyah ruj sevmediği halde dışardan istediği tarz bir insan gibi gözükmek için siyah oje süren siyah ruj süren insanlar gördü bu gözler.ya da bir ortama girmek için olmadığı biri gibi giyinip, olmadığı biri gibi davranmak gibi.bunlar tabi ki şahsi fikrim ...

@mayk lütfen engelleme ya da gönderi gizleme gibi bir şey getir siteye. bazı gönderileri gördükçe siteyi kullanmayı bırakasım geliyor. lakin senin lamborghini almanı istediğimden bunu yapmıyorum.

*y i l d i m
yapmam gereken o kadar çok şey varken hiçbir şey yapamama hastalığına yakalandım. sorumluluklarım adeta dağ gibi birikti ama nereden başlasam diğeri eksik kalıyor diye doğru düzgün yoluna da koyamıyorum hiçbir şeyi :((((
*y i l d i m
yapmam gereken o kadar çok şey varken hiçbir şey yapamama hastalığına yakalandım. sorumluluklarım adeta dağ gibi birikti ama nereden başlasam diğeri eksik kalıyor diye doğru düzgün yoluna da koyamıyorum hiçbir şeyi :((((
*y i l d i m

öğretmenlik bu mu cidden! ego tatmin etmek.
öğrenciyi sürekli azarlama çabası... oturarak cevap veren öğrenciye "sen şimdi ayaktasin dimi" demek
uykusu olan öğrenciye sınıfın ortasında"gece hayatın mı var" dmek ve bunu öğretmenler odasinda şu öğrencinin gece hayatı var diye söylemek ve diğer öğretmen arkadaşında onun babası yok annesi de pek ilgilemiyor zaten demesi !!!!
ne buu!! bu mu cidden. öğrenci kazanmak yerine var olan öğrencileri de kaybetmek mi amacınız.
ben bugün stajda nasıl öğretmen olunur değil nasıl öğretmen olunmaz onu öğrendim.
eğer ben bu okuldan mezun olup bu mesleğe başladığımda eleştirdiğim gibi bir öğretmen olursam yediğim her lokma ekmek haram zıkkım olsun bana.
burası meslek lisesi burda öğrenciler böyle demek değil ogretmenlik. meslek lisesi büyük lütuftur değerlendirmesini bilene.
öğrenciyi sürekli azarlama çabası... oturarak cevap veren öğrenciye "sen şimdi ayaktasin dimi" demek
uykusu olan öğrenciye sınıfın ortasında"gece hayatın mı var" dmek ve bunu öğretmenler odasinda şu öğrencinin gece hayatı var diye söylemek ve diğer öğretmen arkadaşında onun babası yok annesi de pek ilgilemiyor zaten demesi !!!!
ne buu!! bu mu cidden. öğrenci kazanmak yerine var olan öğrencileri de kaybetmek mi amacınız.
ben bugün stajda nasıl öğretmen olunur değil nasıl öğretmen olunmaz onu öğrendim.
eğer ben bu okuldan mezun olup bu mesleğe başladığımda eleştirdiğim gibi bir öğretmen olursam yediğim her lokma ekmek haram zıkkım olsun bana.
burası meslek lisesi burda öğrenciler böyle demek değil ogretmenlik. meslek lisesi büyük lütuftur değerlendirmesini bilene.

kimseyle hiç bir konuda yarış halinde değilim. kimseden iyi, kimseden yakışıklı, kimseden zeki yada kimseden çalışkan olmak gibi bir iddiam yok. kimse için "en" değilim. kimse için "daha" da değilim. ama bu devasa iddiasızlığın bana verdiği özgürlüğün hastasıyım.

'' neyi feda edersen, o sana ihsan edilir. neye kıyamazsan, onunla sınanırsın. ''
şu söz bir kenara yazılmalı. özellikle bir şeyi çok istersen yada seversen, istekli olursan o şeyin olmama gibi bir huyu vardır ya. İşte bu tam o.
şu söz bir kenara yazılmalı. özellikle bir şeyi çok istersen yada seversen, istekli olursan o şeyin olmama gibi bir huyu vardır ya. İşte bu tam o.

güzel kızlar ve 2 yıllık olmayanlar sea diğer arkadaşlara da gönülsüz bir niye geldiniz ki bakışı
tavsiyelerim:
1-üniversitenin içinde kyk da kalmayın samsun gibi bir şehri köy ve körfez sahilden ibaret sanabilirsiniz
2- atakentteki eski adi beyoğlu nargilecisi olan yere gitmeyin kavgalıyım
3- üniversitenin ilk haftası gelmenize gerek yok alışma vs geçin bunları
4- eve çıkacaksanız mimarsinan-atakent arasından ev bakin (kurupelit kampüsü için) zaten diğer yerler de çok yaşanılabilir yerler deyil
5-itiraf sayfalarına doluşmayın burasını ve twitterı kullanın mümkünse because ben insta mı kapattım sizi bulamam.
tavsiyelerim:
1-üniversitenin içinde kyk da kalmayın samsun gibi bir şehri köy ve körfez sahilden ibaret sanabilirsiniz
2- atakentteki eski adi beyoğlu nargilecisi olan yere gitmeyin kavgalıyım
3- üniversitenin ilk haftası gelmenize gerek yok alışma vs geçin bunları
4- eve çıkacaksanız mimarsinan-atakent arasından ev bakin (kurupelit kampüsü için) zaten diğer yerler de çok yaşanılabilir yerler deyil
5-itiraf sayfalarına doluşmayın burasını ve twitterı kullanın mümkünse because ben insta mı kapattım sizi bulamam.

şimdi neden hiçbir şey yapmıyorsun?
raskolnikov sert bir sesle ve isteksizce:
— yapıyorum… dedi.
— ne yapıyorsun?
— İş…
— ne işi?
delikanlı bir süre sustuktan sonra ciddi bir sesle: — düşünüyorum, dedi.
suç ve ceza kitabından alıntıdır.
düşünmek dünyanın en zor işidir.şu cümlelerden sonra buna katılmamak elde değil.fazla düşünmek hem psikolojik hem de fiziksel sorunlara yol açabilir. enerjinizi, hevesinizi kaçırmak gibi bir yeteneği vardır. eğer gereğinden fazla düşünürseniz. diğer bütün işlerinizi engelleyecektir. mesela ben şuan gelecek kaygım ile düşüncelerim çarpıştı ve ders çalışamıyorum. düşünmekten odaklanamıyorum. düşüncelerim beni engelliyor. sınavlardan nefret ediyorum.sınavlar insanları depresyona sokup öldürmek için varmış gibi geliyor. 😬
raskolnikov sert bir sesle ve isteksizce:
— yapıyorum… dedi.
— ne yapıyorsun?
— İş…
— ne işi?
delikanlı bir süre sustuktan sonra ciddi bir sesle: — düşünüyorum, dedi.
suç ve ceza kitabından alıntıdır.
düşünmek dünyanın en zor işidir.şu cümlelerden sonra buna katılmamak elde değil.fazla düşünmek hem psikolojik hem de fiziksel sorunlara yol açabilir. enerjinizi, hevesinizi kaçırmak gibi bir yeteneği vardır. eğer gereğinden fazla düşünürseniz. diğer bütün işlerinizi engelleyecektir. mesela ben şuan gelecek kaygım ile düşüncelerim çarpıştı ve ders çalışamıyorum. düşünmekten odaklanamıyorum. düşüncelerim beni engelliyor. sınavlardan nefret ediyorum.sınavlar insanları depresyona sokup öldürmek için varmış gibi geliyor. 😬

kütüphane gibi bireysel çalışma alanlarında sessiz olmayan bir fısıltıyla bol muhabbet eşliğinde ders çalışan insanları anlamamın hiçbir yolu yok.

şimdi hayatımda başıma gelen en sayko olayı anlatacağım. iş dolayısıyla başka bir şehre taşındım. işten bir arkadaşın yanında kalıyordum. kaldığımız semt de öyle lanet bir yer ki çoğu ev birbirinin aynı apartmanların içinden tutun dışardaki kapıya kadar. neyse taşındıktan sonra ki ilk iş gününden eve dönceğiz arkadaş dedi ki ; knk sana anahtarı vereyim de sen dön beni bekleme benim iş uzun, bulursun demi evi ? bende hafızama güveniyorum ve evlerin birbirine o kadar benzediğinden de haberim yok tmm dedim sonra. zindan anahtarlığı gibi bir anahtarlık çıkardı içinde 10 tane falan anahtar var. İçlerinden birini verdi bana şakayla karışık inşallah yanlış anahtarı vermemişimdir dedi. neyse ben çıktım yola ve bizim eve benzeyen ilk eve girdim baktım içerisi falan aynı o yüzden şüphem olmadı hiç dairenin önüne geldim başladım kapıyı açmaya çalışmaya 1-2dk uğraştım açamadım kapıyı sonra arkadaşın yanlış anahtar şakası aklıma geldi başladım sövmeye telefonu çıkardım aradım ulaşamadım daha da sinirlendim bir kez daha açmayı denedim kapıyı sonra apartmanın kapısından bir adam girdi merdivenleri hızlı hızlı çıkarken bir yandan bana sövüyor. ben şok oldum o anda kafa basmadı ne olduğuna beni tuttu savurdu o ara , yere düşürdü sırtıma dizini falan koydu bizim apartmanın kapı birden açıldı içerden bir kadın çıktı poliside aradım geliyor dedi. benim kafa o zaman dank etti neyse zorla falan anlattım olayı abi apartmanı karıştırmışım diye baya bir dil döktükten sonra birde anahtarı falan gösterdikten sonra inandılar. polisi falan geri aradılar tamam sıkıntı yok diye.meğer kadın beni kapıyı zorlayıp sinirli görünce korkmuş içerde. bende de saç sakal uzun gözlerin altı siyah ten kansızlık derecesinde beyaz yani tam potansiyel suçlulara benziyorum. kocasını aramış sonrası malum. arkadaşa anlattım olayı gülmekten altına sıçtı. bu da böyle bir anı oldu.

bu yazıya eklemek istediğim şeyler var.
İnsanlar sevdiklerinden kendilerine yapılan şeyleri de küçük sayıyorlar. çünkü zaten yapılması gerekenmiş gibi bir algı var. ama yapılmak zorunda değil. bunun bir sebebi de herkesin kendi yaptığını büyük görmesi. birisine hediye aldığında büyük bi şey yapmış gibi bir havalar. oysa, fikrimin hala arkasındayım, senin yaptığın, yapabildiğin şey küçüktür. İsteyince yapma imkanın var çünkü. ama istediğimiz zaman başkasından kaynaklı bi şeye sahip olamayız.
İnsanlar sevdiklerinden kendilerine yapılan şeyleri de küçük sayıyorlar. çünkü zaten yapılması gerekenmiş gibi bir algı var. ama yapılmak zorunda değil. bunun bir sebebi de herkesin kendi yaptığını büyük görmesi. birisine hediye aldığında büyük bi şey yapmış gibi bir havalar. oysa, fikrimin hala arkasındayım, senin yaptığın, yapabildiğin şey küçüktür. İsteyince yapma imkanın var çünkü. ama istediğimiz zaman başkasından kaynaklı bi şeye sahip olamayız.

geçenlerde yağmur yağıyor diye otobüsten erken inip ıslandım. baya fazla ıslandım ama nasıl mutlu oldum anlatamam. küçük bi şeyle mutlu olmuşum gibi olsa da hayır bu büyük bi şey. ben istediğim an yağmur yağdıramam, elimde olmayan bi şey nasıl küçük sayılabilir ki ? ben ancak yağmur yağdığında onun keyfini çıkarabilirim. fazlası gelmez elimden. toplumumuzda insanların uğraşarak yapabileceği şeyler büyük sayılırken, ne kadar uğraşırsak uğraşalım yapamayacağımız şeyleri küçük sayma var. mesela birine ev hediye edilse ya da bütün yıl sınava çalışsa ve kazansa sevindiğini görsek büyük şeylere sevindi diye düşünürüz. hayır, bu küçük bi şey. çünkü istenilse ‘bi şekilde’ elde edilir. artık o kadar kavramlarımız iç içe geçmiş ki bunları bile karıştırır olmuşuz. uğraşmadan gelen her şeyi küçük sayar olmuşuz. halbuki uğraşarak elde ettiklerimiz kolay, basit ve küçük. çünkü bizim elimizde... her şey gibi bunların da yerini değiştirmeyi başarmışız, üzgünüm...

mutlu geceler gençler. nasılsınız? vize çalışmalarınız daha yeni başlamışken sizde mi şimdiden bıktınız sayfalarca kitaplardan, fotokopilerden. hani diyorlar ya eğer düzenli çalışırsan konular birikmez, vize dönemi rahat edersin diye. bana kalırsa koca bir yalan bu. yine aynı saatlerde çalışıyorsunuz her şeye. çünkü insanın içine işlemiş bir defa vize-final dönemi çalışmak. benim de yarın başlıyor vizelerim. İlk sınav sadece 50'şer puanlık 2 klasik sorunun olduğu babaların babası gibi bir sınav. haftalarca işlenen derslerden, anlatılan onca şeyden sadece 2 şeyi sormak öğrencinin öğrenme seviyesini ne kadar doğru ölçebilir pek emin değilim buna. her ne kadar emin olmasam da not görüntülemede yazacak nottan emin olduğum için düşünceleri bir kenara bırakıp çalışmak gerekiyor. ne çok çalışma muhabbeti yaptım yahu. zaten herkesin kafası derslerle dolmuş. ben başka şeyler de anlatayım. havalar ne de güzel değil mi bu sıralar. aşırı dondurucu soğuklar olmasa da kar maskemi giyebildiğim soğuklar var. ve bu beni ziyadesiyle mutlu yapıyor. normalde sıcakları seven birisiydim eskiden. temmuz ayları en sevdiklerimdi. ama yaşlandıkça daha çok soğuğu sevmeye başladım. hatta bu konudaki ilkem de şu, "soğuğun her yerde çaresi vardır ama sıcağın her yerde çaresi yoktur". soğuk hem insanın içini ferahlatıyor hem zihnini sakinleştiriyor bence. yarimi her ne kadar üşümediğime inandıramasam da üşümüyorum bile. dün gece 3 saat yarimle beraber yürüdük atakum sokaklarında. bir yere gidip oturacaktık normalde ama yarimin yürüyelim demesiyle ben de dünden razı şekilde adım adım gezdik atakum sokaklarını. 2 gündür yurttan da pek çıkmadığım için pek iyi geldi o yürüyüş ama bana pek yetmedi. onun için bir kaç gündür kafamın içindeki bulanıklığı ona bağlıyorum. bugün kahvaltı hazırlarken bile unuttum neden orada olduğumu, sonradan hatırladım. bir de kahve eksikliğim var ki sormayın gitsin. vizelerden sonraki ilk işim bir gecemi bir termos kahveyle komple dışarıda geçirmek olacak. zira buna baya ihtiyacım var gibi. vizenin ilk gününden bu kadar yazdığım yetsin yahu. ben müslüm baba eşliğinde ders çalışmaya devam edeyim. hepinizin vizeleri soğuk bir rüzgar ferahlığında geçsin gençler. allah zihin açıklığı versin... :)

psikopatligi hissetmek
son 1 haftadir yasamdan umudumu kestim ve ileride hicbir sey olamayacagima hicbir seyin duzelmeyip tam tersine daha kotu gunlerin gelecegine her sey duzelse bile normal insanlarin yasam istenci seviyesine ulasmayacagima ikna oldum
umutlarimi kaybedince geriye ofkem nefretim ve sadistligim kaliyor
ben bir ustinsanim ve digerleri benden cok daha asagida olan canlilarmis gibi dusunuyorum bu yuzden baskalarinin olumu, oldurme fikri aslanin geyigi, insanin sinegi oldurdugunde pismanlik duymamasi gibi bir dusunce haline geliyor
zavalli hayatim katlanarak daha boktan hale geliyor daha deli baba daha cok yipranan anne odasindan cikmayan kardes ve hicbir seyi umursamayan gece uyurken sabah uyanmamayi dileyen ben
dongu suruyor ama her defasindq dahada zorlaniyor, once depresyon ve umitsizlik sonra bazi olumlu seyler ve bir parca umut, ardindan yine olumsuzluklar yine umutsuzluklar vs
yillardir ot gibi yasadigim eglenmedigim gezmedigim yillardan dolayi icimde birikmis bir eglenme istegi, bastirilmis duygular, ailemin zavalli hali ve onlari kurtarma sorumlulugum, buyudugum ortamdan yillardir gordugum fiziksel-psikolojik siddetten kaynaklanan icimdeki iskence, hukmetme istahi ve curumus komik hale gelmis umutlarim hayallerim.hepsi dongu icinde tekerlek durana kadar donuyor hurda araba sallana sallana gidiyor ama nereye kadar?umutlarimda sevdiklerimde gozlerimin onunde curuyor bende curuyen bir halde onlari izliyor ama hicbir sey yapamayan pes etmis bir haldeyim ve bu gucsuzluk nefreti sadistligi intikam istahini beraberinde getiriyor.tanri olup dunyayi defalarca yok etsem nefret ettiklerime defalarca iskence etsem etsem diriltsem bile doymayacak bir istah.ama dedigim gibi nereye kadar?
son 1 haftadir yasamdan umudumu kestim ve ileride hicbir sey olamayacagima hicbir seyin duzelmeyip tam tersine daha kotu gunlerin gelecegine her sey duzelse bile normal insanlarin yasam istenci seviyesine ulasmayacagima ikna oldum
umutlarimi kaybedince geriye ofkem nefretim ve sadistligim kaliyor
ben bir ustinsanim ve digerleri benden cok daha asagida olan canlilarmis gibi dusunuyorum bu yuzden baskalarinin olumu, oldurme fikri aslanin geyigi, insanin sinegi oldurdugunde pismanlik duymamasi gibi bir dusunce haline geliyor
zavalli hayatim katlanarak daha boktan hale geliyor daha deli baba daha cok yipranan anne odasindan cikmayan kardes ve hicbir seyi umursamayan gece uyurken sabah uyanmamayi dileyen ben
dongu suruyor ama her defasindq dahada zorlaniyor, once depresyon ve umitsizlik sonra bazi olumlu seyler ve bir parca umut, ardindan yine olumsuzluklar yine umutsuzluklar vs
yillardir ot gibi yasadigim eglenmedigim gezmedigim yillardan dolayi icimde birikmis bir eglenme istegi, bastirilmis duygular, ailemin zavalli hali ve onlari kurtarma sorumlulugum, buyudugum ortamdan yillardir gordugum fiziksel-psikolojik siddetten kaynaklanan icimdeki iskence, hukmetme istahi ve curumus komik hale gelmis umutlarim hayallerim.hepsi dongu icinde tekerlek durana kadar donuyor hurda araba sallana sallana gidiyor ama nereye kadar?umutlarimda sevdiklerimde gozlerimin onunde curuyor bende curuyen bir halde onlari izliyor ama hicbir sey yapamayan pes etmis bir haldeyim ve bu gucsuzluk nefreti sadistligi intikam istahini beraberinde getiriyor.tanri olup dunyayi defalarca yok etsem nefret ettiklerime defalarca iskence etsem etsem diriltsem bile doymayacak bir istah.ama dedigim gibi nereye kadar?