limos
hepinizden nefret ediyorum sizi seviyorum hoşça kalın
Ejderya Terbiyecisi
biz ölmüşüz de haberimiz yok 28 yaşına gireli 1 ay oluyor neredeyse ve yine lanet olası İstanbul yolundayım. bu şehir beni bir şekilde çekiyor kendisine. gariptir ki çok sevdiğim insanlar en nefret ettiğim şehirde neyse hayırlısı diyelim öyle olur belki
ikizler
bismillahirrahmanirrahim diyerek giriş yaptım siteye. İlk başta eşimden sitenin açıldığını duyduğumda inanamadım. yok be dedim ama gerçekmiş. nasılsınız hanımlar beyler, sıhhatiniz afiyetiniz yerindedir umarım. yazarak bir şeyler anlatmayalı uzun zaman geçtiği için klavyede ellerim bile şaşırıyor şu anda yazdıklarıma. ay bazında baksak 2 seneye yaklaştı böyle bir durum yaşamayalı. olsun o kadar da. eskiden dağa taşa yazardım her şeyi. her gittiğim yerde bir yere bir şeyler karalar orada var olmaya çalışırdım. bu geçtiğimiz sürede ise altını çizmeye başladım. bir elimde cetvel bir elimde kırmızı kalem ne görsem altını çiziyorum. kendim için kendimin konuşması yerine başkalarının kelimelerinde ifade edilmenin rahatlığını yaşıyorum sanırım. yoksa orta yaşlarıma geldikçe dinginlemeye mi başladım? sanmıyorum. atamalı bir işte çalışalı 2 yılı bitiriyorum. ticaretin köpeği olan ben için atanmışlık zor becerdiğim bir iş olsa da iyi kıvırdım sanırım bu işi. süreç içerisinde evlendim üniversiteden beri hayatımda olan hanımefendiyle. evlendim ama hanımefendi de başka bir ilde çalıştığı için bekar hayatı yaşıyorum senenin 10 ayında. sporumu düzenli bir şekilde devam ettiriyorum. tabi pisboğaz yememi de. bu yüzden fiziksel olarak pek değişmesem de güçsel ve mental anlamda her geçen zaman daha da güçleniyorum. zorla çaya attığım şekeri bıraktırdı hocam. alıştım ancak şimdi de ne şekerli içiliyor ne şekersiz içiliyor bu meret. gezginimden sonra (bilmeyenler için üniversite hayatımdaki bisikletim, dostum, herşeyim), bir de mızrağım oldu. o da motosikletim. mızrağımla beraber iş yerine gidip geliyoruz, işten sonra veya haftasonları farklı şehirlere kaçıyoruz. o da bu yetişkinlik hayatımdaki dostum oldu. gezgine oranla biraz masraflı (benzin fiyatları :( )bir dost ancak ona göre de keyfi olan bir dost. bir de karavan gibi kullandığımız bir aracımız oldu bu sene. onunla birlikte de 7 şehir gördük. acemilik senemizdi onunla birlikte ancak baya keyifli anlar yaşattı bize. arabadan eskiden nefret ederdim hâlâ nefret ediyorum. ancak böyle karavan tarzı kullanabildiğim için biraz sempatim var. o yüzden o benim işime yarayan uzaktan bir akrabam gibi. arkadaş edinme yetimi kaybettim niyese. eskiden hayatıma senede en az 1 dost bir çok da arkadaş eklerdim ancak 2 senedir hiç dost ekleyemedim. edindiğim arkadaşlar da çoğunluğu mecburiyetten. niye böyle oldu hâlâ anlam veremedim buna. hâlâ birileriyle kavga etmedim, hâlâ aynı şarkıcıları keyifle dinliyorum, hâlâ hâlâ... bir sürü hâlâlar ve bir sürü yepisyeni şeylerle iki yıl geçmiş buraya gelmeyeli. hepinizi çok özledim ve seviyorum. biraz daha duvarı okuyayım bakalım millet neler yapıyor. bu şarkı eşliğinden hanım memleketindeki balkonumdan hepinize mutlu geceler... :)


Sanatçı
nefret olan her yere sevgiyi ekebilmemi sağla. şüphe olan her yere inanç, ümitsizlik olan her yere umut, karanlık olan her yere ışık, üzüntü olan her yere neşe götüreyim. sevgi aramaktansa sevebileyim. çünkü biz ne verirsek onu alırız.
Uyku
@thor bir troll yaptı, gündem nefret söylemi basmış. :d
iyikalplipsikopat
22.5 yilin ozeti

----0-5 yas:normal, mutlu, 4-5 yaslarindayken bazen bir kadinin gogusuyle yaptigi hos( :d ) tacizler disinda normal bir donem (tasinma1)

---.5-12 yas:mahallede dayak, asagilanma yasiyor, bunun disinda macerali, guzel bir cocukluk(tasinma2)

----12-14 yas: yeni yere tasinma etkisiyle hafif asosyallik , okulda ezilen fakir cocugu korumak ugruna onunla birlikte ezilmek, sonra cocuktan saglam kaziklar(arkadaslarla ara bozma, yalan soyleyerek somurme vs) yemek bunlar disinda normal mahalle arkadasliklari vs (tasinma3)
----14 yas: ilk defa ozel okula gidis, koca 1 yil boyunca asagilanma, itilip kakilma, 1 yil toplam 10 kereden fazla disari cikmayarak kirilan asosyallik rekoru, mayis sonu, haziran gibi sinifta tramvatik cinnet gecirme benzeri bir durum, normal bir sey yok, ilk sadist hayaller, nefret ve ofkeyle guclu oldugunu dusunmeler basliyor(tasinma 4)

----15-17 yas: ozel liseye derslere calisarak baslayis ve 2 ay sonra babanin anneyi aldatmasinin ortaya cikmasi, annenin uzuntusunu, cokusunu hicbir sey yapamayarak izlemek, babanin naralariyla sabaha dogru saatlerde uyanmak, sinifta onceki kadar olmasa da yasanan asagilanmalar, yavas yavas artan parasizlik, asosyallik, bunlar disinda 3-5 ayda olsa biraz spor, arkadaslarla 3 kere sinemaya gitmek, sanaldanda olsa asik olmak, sanata felsefeye parapsikolojiye ilgi duymak(tasinma 5)

---18 yas: bazi geceler bir gunde barlarda 3-4 bin lira yiyen, 3-4 ev parasi parayi 5 yildizli otellerde yiyerek tum kazancini tuketen babanin odemedigi 30-40bin lira paradan dolayi icracilardan kacarak dagin basi gibi bir mahalleye tasinma, acik lise, aylarca 0 disari cikis, asiri yalnizlik, arada gidilen internet kafe disinda aile ici haric 0 iletisim, bunlar disinda bir sure sonradan eski telefonla mesajlasarak bir parca huzur, dershaneye yazilarak bir parca insan yuzu gormek, ilk i n t i h a r dusuncesi: hayatim hep boktan olacak ygs lysden sonra olmek en iyisi(tasinma 6)

---19-21 yas: "ya zaten bir sey duzelmez hem olmadi okul bitince intihar ederim" dusuncesiyle baslanilan okul, cogu derste basarisizlik, okul disi 0 iletisim, asosyallik, bunlar disinda biraz spor, kizli erkekli ortama giris ve ardindan dedikodudan tanistigim canimdan bir parca, bir evladim gibi gordugum insanla tanisma(tasinma yok)

----21-suan: canimdan parca insanla harika bir yaz tatili, tam hayata tutundum gibi derken tatilden 3-4 ay sonra babadan habersiz mahkemelik olmak, uzayan okula ragmen derslere kayit harci odeyip gitmemek, giderek artan intihar dusuncesi, giderek artan sapkin sadist dusunce ve hayaller, giderek artan her seye gulme alaya alma hali, icinden surekli kendini asagilama, nefret etme hali, anlamsiz umutlar hayaller...
----son durum:hayatimin ya son aylarini yasiyorum ya da artik inanmiyorum ama olmasi icin biraz ugrastigim bir mucize olacak ve para ile her sey hizla duzelecek...bunlarin ustune son 10 gundur ilk 3-4 gunu her gun, digerleri aralikli olmak uzere erkenden kaldirilip babamin zorla karsisina oturup pcden is yapmaya calisiyorum ki yapamiyorum ama gunde 5-6 saat sigara dumani icinde belim agriyana kadar oturuyorum, "kotu dusunursem kotuyu cekerim" e inanarak artik sadist sapik dusuncelerle vicdanimla mucadele etmeye calisiyorum ama her sey icin cok tukendim, neredeyse her gece(3/5 oran vereyim) olmek istiyorum, maket bicagiyla bileklerimi kesip kuvette oldugum bir intihari dusunuyorum.evet hicbir sey yasamadim ama bu kadari yetti, zaten yasasamda normal olmam cok zor , bu psikolojiyle eninde sonunda babam gibi kotu biri olacagimi dusunuyor bu yuzden hala iyiyken, ileride kimseyi uzmemek, aileme daha fazla yuk-umut olmamak icin intihari daha mantikli buluyorum, bence benim olumum ailem dahil her sey icin bir cozum olacak diye dusunuyorum ama bakalim istinaftaki dosyami bekliyorum 3 belki 4 ay daha sabredecegim, mucize icin cabalamama, ozen gostermeme ragmen her sey ayni kalir en azindan bir parca umut verecek bir sey bile olmazsa kesin net artik intihar edip huzura kavusacagim, yeteri kadar aci cektim, en azindan olumumun cogu seyi cozecegini bildigim icin icim rahat olacak


iyikalplipsikopat
hepimiz saf dogariz

once eziliriz buna ilk tepkimiz korkmak olur

sonra uzuluruz, korku ve uzuntuyle bas etmek icin ofkeye siginiriz, ama bir sure sonra ofke de yetmez en son nefrete teslim oluruz,

cunku nefret, bizi desarj eden tek sey haline gelir
keder-korku-ofke-nefret dongusunde karmakarisik sekilde aci cekerken hatalar yapariz, ya kederi abartiriz ya korkuyu, ya ofkeyi ya nefreti

kendimizi ve sevdiklerimizi uzeriz

kendimize ve sevdiklerimize istemeden zararlar veririz

biz aci ile bunca sure can cekisip, sonu daha cok aci veren yanlis yontemlerle aciyla bas etmeye calisirken

bizi bu hale getirenlere hicbir sey olmaz

buna hayatin adaleti denir
iyikalplipsikopat
tam 8 ay gecti

burada ancak bir seyler duzeldiginde paylasim yapacagima dair kendime soz vermistim.iyi ve dogru olmaya dair guzel seyler yazacagimi, sevgiyi, vicdani ogrendigimi, artik iyi dusundugumu iyi oldugumu yazacagimi falan

ama her zamanki gibi hicbir sey degismedigi gibi daha da kotuye gitti, daha cok curudum daha cok kinlendim , daha cok kole gibi ezildim, daha cok kolelestim

ve tum bunlarin ustune, gun sonunda en buyuk basarim intihar etmemek iken lanet domuz babamin salak sacma islerini yapiyor onun bagrislarina, emirlerine susup boyun egiyor, onun benim icin cizdigi kadere itaat ediyor, icimden onu öldurmek kesmek gelse de sadece tamam diyebiliyorum, kucuk bir sey istiyor yapiyorum ama gitmeme izin vermiyor saatlerce hicbir sey demeden onun karsisinda oturuyor, telefon konusmalarini dinliyor itaat ediyorum

hayati boyunca en buyuk zevki insanlari baskalarinin karsisinda asagilamakti, ne zaman babamn bir arkadasyla iletisim kurmak, hatta sadece arkadasinin sesini duymak zorunda kalsam kendimi bir haydut grubundaki seks kolesi gibi hissediyorum, adeta ruhuma toplu tecavuz ediliyor

bir gun tum bunlar bittiginde, kolelikten kurtuldugumda, kimseye itaat etmeyecegim, kimseden korkmayacagim, tamamen ozgur olacagim, kendim ve sevdiklerim disinda herkesi kole olarak gorecegim, hicbir duygumu bastirmayacagim, hicbir seye susmayacagim ve bir gun ozgur oldugumda, son 8-9 yildan beri kendimden nefret etmeme, kole gormeme, daima ezilmeme, asagilanmama, gucsuz ve aptal hissetmeme sebeb olan babamin en buyuk psikolojik acilari cekmesi, yalniz sekilde ruhundaki aciyla ölmesi icin elimden geleni yapacagim

sevdigim 3 insan disinda hicbir seye karsi vicdan, sevgi gibi hislerim kalmadi, her seyle alay edebiliyor, kendiminki dahil her aciya kahkaha atabiliyorum ve icimdeki kin ve delilik her gecen gun daha da artiyor gibi
Mona lisa
şimdi neden hiçbir şey yapmıyorsun?
raskolnikov sert bir sesle ve isteksizce:
— yapıyorum… dedi.
— ne yapıyorsun?
— İş…
— ne işi?
delikanlı bir süre sustuktan sonra ciddi bir sesle: — düşünüyorum, dedi.

suç ve ceza kitabından alıntıdır.
düşünmek dünyanın en zor işidir.şu cümlelerden sonra buna katılmamak elde değil.fazla düşünmek hem psikolojik hem de fiziksel sorunlara yol açabilir. enerjinizi, hevesinizi kaçırmak gibi bir yeteneği vardır. eğer gereğinden fazla düşünürseniz. diğer bütün işlerinizi engelleyecektir. mesela ben şuan gelecek kaygım ile düşüncelerim çarpıştı ve ders çalışamıyorum. düşünmekten odaklanamıyorum. düşüncelerim beni engelliyor. sınavlardan nefret ediyorum.sınavlar insanları depresyona sokup öldürmek için varmış gibi geliyor. 😬

Tanrınınkırılankadehi
llosa bir öyküsünde hiçbir şeyi unutmayan bir adamı anlatır. adını şimdi hatırlayamadığım kahraman doğduğu andan itibaren gördüğü, duyduğu, yaşadığı tek bir şeyi bile unutamaz. herkes bunun tanrı'dan gelen çok özel bir yetenek olduğunu düşünür ve adama imrenerek bakar. adam ise neredeyse her gece dua eder tanrı'ya unutabilmek için. fakat nafile.. hiçbir şeyi unutamaz ve başına gelen bir dizi saçma sapan olaydan sonra kafasını vura vura intihar eder. İşte o hikâyede geçen bir diyalog vardı. kendisine unutamamanın ne kadar müthiş bir yetenek olduğunu söyleyen dostuna şöyle cevap vermişti bizim adam. " tanrı nefret ettiği insanlara öyle yetenekler verir ki, dışarıdan bakan herkes bunu ödül zanneder fakat bu aslında cezaların en büyüğüdür. üstelik bunun nasıl bir lanet olduğunu kimseye anlatamadığı için aslında iki kez cezalandırılmış olur. bu da tanrı'nın yaptığı bir tür espridir!"
bir süredir kendimi llosa'nın kahramanı gibi hissediyorum. hafızam en büyük düşmanım ve ben umutsuzca kafamı vuracak duvar beğenmeye çalışıyorum. tanrım, afedersin ama bu hiç komik değil...
iyikalplipsikopat
sadece 1 hafta icinde olumle azicik daha yasam arasindaki ince cizgide secim yapacagim

okuldaki ders secimlerini geciktirdim, dilekce yazdim ve birazda torpille hallolmasini bekliyorum, mahkeme sikintisi yetmedi simdide bu acildi basima

sona geliyorum bunu hissediyorum, okul ve mahkemeden olumlu sonuc ciksa bile kredim yatmadigi andan itibaren hayatim boka saracak, yani ha 1 hafta ha 3 ay farketmeyecek

sona yaklasiyorum hicbir sey yasamadan gezmeden gormeden asik olmadan sanata dair bir seyler uretemeden uzun uzun okuyamadan eglenemeden aynaya bakip mutlu olamadan..

keder, ofke, nefret, sapik dusunceler, uyumsuzluk, depresyon, halsizlik..son 4 yilin gecen yazki 3 aylik donemi haric ozeti bu.daha kotu gunler kapida.ulke krizde, okul uzayacak, issizlik tavan, aile durumu her gecen gum dahada boktan, psikolojim 0 ve kalkip bir bardak su icmeye bile usenen, 0 umut 0 yasam enerjisi kalmis bir halde curuyen bir haldeyim.bu agirligin verdigi acidan, zayif ve gucsuz olmaktan, sadece itaat etmekten oyle biktim ki hayatimi bundan kurtulmak icin harcayabilirim

son 4 yildir bir umut yasadigim hayatta hic umut kalmadigini anliyorum sonsuza kadar boyle kalacagimi hicbir seyin duzelmeyecegini anliyorum.hicbir zaman normal olamayacagim, sevdiklerimi mutlu edemeyecegim ve hicbir hayalimde gerceklesmeyecek.bir serikatil, psikopat, ruh hastasi olup baskalarina dert olmaktansa sesszce gocup gitmekten daha mantikli bir sey goremiyorum.

yolculuk yakinda sona ericek gibi gorunuyor bundan daha iyisi olmaliydim, olamadim, 2010 un ekim-kasim aylarindan beri beri tam 9 yilda yavas yavas curudum yavas yavas mahvoldum tum umutlarim hayallerim kimligim yavas yavas eridi, degistim bittim ve iste bu haldeyim

artik intikam ofke kan istemiyorum olum dosegindeki bir ihtiyar gibi tum isiklarin sonmesini istiyorum ve bunun 1 yildan daha kisa sure icinde olacagina eminim
kittyyy
saat 00.00 dan sonra resmî olarak bir yaş daha ekleyeceğim ömür haneme. ve bunca yıldır hayatımda değişen tek şey belki de yüzümdeki çizgiler ve sürekli artan bir sayı. kendime kattığım veya katmaya çalıştığım şeyler tabiki oldu ama kendimden silmeye çalıştığım şeyler daha daha fazla. bu yıl ki hedefim artık kendimi olduğum gibi sevmek ve insanlar benim hakkımda ne düşünürse düşünsün umursamamak. ki insanları tek bir cümlesiyle yada hareketiyle yargılamayan bir insan olmayı hiç sevmedim hayatta ve kendime de olmasını istemedim hiç. nefret ettim bu durumdan da oldum olası. çünkü mutlaka o olayın altından bir sürü başka olgular çıkıyor ve belki de haklı haksız, haksız da haklı çıkabiliyor. veya herkes haksız olabiliyor, bunun tam tersi de var tabi. bu saatten sonra kimseyi değiştiremem belki bende dahil. yaşayıp göreceğim artık ne kadar ömrüm kaldıysa. sadece tek bir isteğim var bundan sonraki hayatım için. bunda sonra kalan hayatımda ve ben yokken bu dünyada, tek bir insan dahi olsa onun aklında kalmak. gözümdeki yaş değil ama ruhunda ufak da olsa bir hatıra olarak kalmak. hatırlanmak.
and he lived happily ever after

iddiaya göre ilahiyatçı bazı arkadaşlar böyle broşürler dağıtmış. noel ve yılbaşının iki farklı şey olduğunu açıklamaya çalışmaktan milletin dilinde tüy bitti bunu geçiyorum tabiki. lakin görsellere bir bakın. birinde noel baba pkk, deaş gibi örgütleri besliyor; diğerinde insanların üzerine jetle bomba bırakıyor. ne bu abi? resmen nefret aşılamak bu. hristiyanlar ve müslümanlar barış içinde yaşayamaz, hristiyanlar hep bizim kötülüğümüzü istiyorlar, bizi öldürüyorlar, ama biz öyle miyiz onlar bize füze biz onlara gül atıyoruz, biz çok iyiyiz onlar eğk mi demeye çalışıyorsunuz bunun amacı nedir? neden bu düşmanlık? her daim barış abi, her daim. mümkün olduğu sürece barış, hoşgörü, sevgiye yönelmeliyiz. amacımız bu olmalı. bir eylemin yapılmaması gerektiğini düşünüyorsanız daha az agresif yollar seçmelisiniz ve argümanlarınızı ona göre organize etmelisiniz, böyle saldırgan yollarla olmaz.
ladylazarus
çizgi romanım sonunda geldi !!! artık huzur içinde ölebilirim. geldiğinden beri heyecanla kapağına bakıp sayfalarını karıştırıyorum. heyecandan başlayamadım bile djghd aşık olsam ancak bu kadar aşkla izleyebilirdim sanırım, sevgiliyi izler gibi izliyorum. umarım başına bir şey gelmez. önceki sahibi sayfalarına bir şeyler çiziktirmeyi de ihmal etmemiş. ikinci el kitapların da böyle bir güzelliği var, elinizdeki kitabın yaşadığını hissediyorsunuz. sizden önce de bir çift göz gezinmiş üzerinde, bir başkasının parmakları değmiş. bu tür şeyler duygulandırıyor beni, sonra da, nasıl satarsın ?! diye sahibine kızıyorum dsjgh

duygularım konusunda bir farkındalık sahibi olduğum günden beri, onları insanlardan saklamaya dahası sakınmaya özen gösteriyorum. zira çoğu insan başkalarını manen - çoğu kez de maddi olarak - sömürerek yaşamını parazit olarak sürdürmekten keyif alıyor. yalnız bir çocukluk geçirmenin artılarından olsa gerek, duygularımı insanlardan ziyade, gerçekten sevilmeye değer bulduğum diğer canlı varlıklara ve nesnelere vermeyi, kısaca ' doğru ' sevmeyi öğrendiğimi düşünüyorum. ben buna şefkat demeyi tercih ediyorum esasında. sevgi kavramı, gördüğüm, okuduğum ve yaşadığım şeylerden sonra bana çok vahşice geliyor. içinde bolca nefret barındırdığını görüyorum. nefret edebilmeyi dilediğiniz çoğu zaman yıkıcı olsa da, şefkat bambaşka bir duygu. yormuyor, kırmıyor, tüketmiyor. gülümseyip yaşamaya devam ediyorsunuz.

etrafımıza saçtığımız kelimeler oranında ölürüz derken cioran haklıydı. susmak gerekir, sahteliklerden iğrenip, elisabeth gibi, belki günlerce konuşmamak.. bununla birlikte bir miktar yanılıyordu, insan tüm dünyaya sırtını dönse de kendinden kaçamıyor. çoğu kez sustuklarımızdır celladımız. düşünceler bir araya gelip bir silahın silüetine bürünür, artık sadece ayna ve silah vardır. ve kelimeler çoğu kez yalnızca düşleyeni öldürür

iyikalplipsikopat
psikopatligi hissetmek

son 1 haftadir yasamdan umudumu kestim ve ileride hicbir sey olamayacagima hicbir seyin duzelmeyip tam tersine daha kotu gunlerin gelecegine her sey duzelse bile normal insanlarin yasam istenci seviyesine ulasmayacagima ikna oldum

umutlarimi kaybedince geriye ofkem nefretim ve sadistligim kaliyor

ben bir ustinsanim ve digerleri benden cok daha asagida olan canlilarmis gibi dusunuyorum bu yuzden baskalarinin olumu, oldurme fikri aslanin geyigi, insanin sinegi oldurdugunde pismanlik duymamasi gibi bir dusunce haline geliyor

zavalli hayatim katlanarak daha boktan hale geliyor daha deli baba daha cok yipranan anne odasindan cikmayan kardes ve hicbir seyi umursamayan gece uyurken sabah uyanmamayi dileyen ben

dongu suruyor ama her defasindq dahada zorlaniyor, once depresyon ve umitsizlik sonra bazi olumlu seyler ve bir parca umut, ardindan yine olumsuzluklar yine umutsuzluklar vs

yillardir ot gibi yasadigim eglenmedigim gezmedigim yillardan dolayi icimde birikmis bir eglenme istegi, bastirilmis duygular, ailemin zavalli hali ve onlari kurtarma sorumlulugum, buyudugum ortamdan yillardir gordugum fiziksel-psikolojik siddetten kaynaklanan icimdeki iskence, hukmetme istahi ve curumus komik hale gelmis umutlarim hayallerim.hepsi dongu icinde tekerlek durana kadar donuyor hurda araba sallana sallana gidiyor ama nereye kadar?umutlarimda sevdiklerimde gozlerimin onunde curuyor bende curuyen bir halde onlari izliyor ama hicbir sey yapamayan pes etmis bir haldeyim ve bu gucsuzluk nefreti sadistligi intikam istahini beraberinde getiriyor.tanri olup dunyayi defalarca yok etsem nefret ettiklerime defalarca iskence etsem etsem diriltsem bile doymayacak bir istah.ama dedigim gibi nereye kadar?
👑Merry Andrew
kim olduğumu biliyorum. ne olduğumu. neleri sevdiğimi. nelerden nefret ettiğimi. nelerin beni hissizleştirdiğini. nelerin bana haz verdiğini biliyorum. ve kaçıyorum kendimden. olabildiğince uzağa. ardıma bakmadan koşuyorum tüm gücümle. ama bir süre sonra fark ediyorum aslında olduğum yerde dairler çizdiğimi. yıllarca o karanlık ormanın derinliklerinde kötü kurttan kaçtığımı sandım ama kaçtığım şeyin sadece bir yansıma olduğunu çok geç fark ettim. hiçlikte yankılanan o duyduğum ses, beni ölümüne korkutan o canavar, bunu kabullenmek çok zor, o benim. kaçtığım, korktuğum şey benim. simsiyah gözleri, korkutucu suratı ve kalın boğuk sesiyle bana bakan o şey sadece aynadaki yansımam. korktuğum yerdeyim. benden ayrı biri değil o ve onunla bir olmayı kabullenmek zorundayım. daha ne kadar kaçabilirdim ki zaten. ne olduğumu biliyorum ama onunla bir olup kendimi kabullenirsem olacakları da biliyorum. atlattım sanmıştım, kaçıp kurtulabilmeyi başardığımı sanmıştım ama bu gölgenden kaçmaktan farksız. yapabildiklerimi kabullenmek onu kabullenmek demek ve onu kabullenirsem bir olduğumuzu da kabullenmişim demektir. bu bana beladan başka bir şey getirmez.

kendimi bildim bileli çok fazla şey yaşadım hep. sürekli sorunlarla uğraşmak, sürekli mücadele içinde olmak ve bir yandan hayatla uğraşıp bir yandan sevdiklerini güvende tutmaya çalışmak artık beni yormaya başladı. tükenmenin hiç sırası değil. şu aralar zaten depresyona falan girmeye de zamanım yok. benden hep mücadele etmem bekleniyor ama ben daha kendi dertlerimi çözemiyorum nasıl başkalarına faydalı olabilirim ki. kalan son gücümü de aileme harcıyorum ve bu bir süre böyle devam edecek. peki ben hayatla boğuşurken içimdeki karanlık bir fırsatını bulur da beni yakalarsa.
iyikalplipsikopat
bitmeyen kimlik karmasasi

dalgalar halinde ara ara depresyona giriyorum ve her defasinda suresi ve etkisi dahada uzuyor 1 tetikleyici miknatis gibi hepsini cekiyor ve sonuc nefret dolu intihar egilimli gece basini yastiga koydugunda uyanmamayi dileyen bir hal

ayni ben 1 hafta oncesine kadar guzel hayaller icindeydi gerceklerden uzakta olsa erdem anlaminda guzel hayallerdi.zengin bir oyuncuyum ve ulkem icin yatirim yapiyor ciftciler isciler icin cabaliyorum, milyarder bir is adami olmusum ve tum cabamla fakirler aclar icin cabaliyorum falan

halbuki suan milyon dolarlarim olsa bile bu sadece anlik gecici bir doping etkisi yapar yeme eglenme zevk icinde yasama ve doyuma ulastiktan sonra ayni yere donme.ne icin yasiyorum?kendim?ailem?sevdiklerim?hicbiri oylesine bos anlamsiz isteksiz ve zoraki

biktigim duygusal karmasalar, vicdanim ve nefretimin surekli yaptigi kavga, sadist arzularimi duzeltme cabam, annemin zavalli her seye kosturmaya calisan bizim icin cabalayan hali, babamin insana adeta tecavuz eden soz hareket ve davranislari, kiz kardesimin odasindan cikmayan gunde 12-13 saat uyuyan anorexiaya yakin zsyiflik hali hepsnden yoruldum.tum.cocukca duygulardan arindim olgunum icimde bulundugum durumu anliyorum

bu yorgunluk ancak nefret dolu dusundgumde veya sadist cinsel seyler dusundugumde gizleniyor ki yorgunlukta bunlarda gecici.sacma sapan bir dongu ve asla bitmiyor

4-5 gun once spora yazilmayi dusunuyordum uygun fiyatli salon bulmustum ki yol param disinda 2 hafta boyunca 50 liram kaldigini ogrendim, daha sonra tiyatroyla alakali bir cest kursta denilebilecek bir sey buldum, katilan insanlara baktim ve onlarin karsisinda ne kadar ezik oldugumu farkettim iste hayal dunyasiyla kendimi uyusturmusken beni bir anda gercek dunyaya donduren shock bu 2 seydi.bu cok acik ben degisemem.bunun icin yoka yakin bir arzum 0 cabam ve 0 a yakin yasam istencim var.kendim dahil her seyi curuyorken gormekte oldukca keder verici ama bu histende uzaklasiyorum.bir anlik cinnet bir anlik cesaret sonum boyle olacak bunu biliyorum.evet fazlasiyla yaptigim devamszligs ragmen bugunde okula gitmedim hep kimligimi sorguluyordum yasam istencimin verdigi yasama tutunma umudu ile ama artik pek umrumda degil bedensel fizyolojik ihtiyaclari karsilamak disinda yasamiyorum ki bu durumun ahirdaki hastalikli curumeye baslamis yari olu bir hayvandan farki yok ve bir cikis yoluda yok hayatta olmak bu kadar aci verici sinir bozucu ve yorucu oabiliyormus meger
iyikalplipsikopat
katiller ve iyiler

hicbir kotuluk bir insanin ruhunu, umutlarini, yasam enerjisini oldurmek kadar buyuk olamaz.yasam enerjinizin yavas yavas kemirilmesi icten ice umutlarinizin sonmesi ve sizin her gun hayallerle yalanlarla inanclarla umutlari yeniden canlandirmaya calismaniz..

bir zorbanin pisligin igrenc yaratigin boyundurlugu altinda yapilan itaatin sebeb oldugu esaret yavas yavas yakarak kirarak parcalayarak mahveder ruhu ve ruhtaki tum umutlari isigi enerjiyi.yasamak ve hayatta kalmanin farki budur zaten.olu ruha sahip umutsuz hayalsiz enerjisiz beden hayattadir ama canli bir ruha sahip canli bir beden yasiyordur

cok iyi saf kalpli bir cocuk dahil herkes kendisine vurana geri vurmak ister.bu icguduseldir savunmaktir.size hakaret edildiginde sizde kendinizi savunur size vurana sizde vurursunuz.1 vurana 1 kez aynu siddette vurmak dengeyi saglar.

peki ya 100 vurana 1 kez bile vuramamak?1000 hakaret edene 1 kez bile hakaret edememek tiksinsenizde nefret etsenizde itaat etmek?iste bunu yasamayan anlamaz.1 kez vurmak yetmez parcalamak kirmak yok etmek istersiniz sadistlik icinize isler hayallerinizi ele gecirir o nefret ve ofke icinizi sarar.merhameti duygulari insan olmayi unutursunuz hayal gucunuzde onemli olan tek sey karsinizdaki tum bunlata sebeb olanlarin cektigi acidir.icimdeki savasin tum sebebi tam olarak bu.

hayir aslinda psikopat degilim empati yapabiliyorum baskalarina karsi kibar ve iyi olmaya ozen gosteriyorum insanlari sevebiliyor saygi duyabiliyor sinirlarimi biliyorum.kolelik-itaate dayanan zararsiz, rizaya dayanan cinsel fetislerim disinda vicdanli iyi bir insanim.ama ayni zamanda bir sadistim

itaat etmek zorunda oldugumda, stres altina sokuldugumda, gucsuzlugum hissettirildiginde sevdiklerimin uzuldugunu ezildigini gordugumde bunlara sebeb olanlarin olabilecek en kotu fiziksel duygusal acilari cekmelerini istiyorum hicbir sey umrumda olmuyor.sadistligimin sinirlari yok.

ve neredeyse her gun icimde bu savasi veriyorum.vicdanim her gun tetiklenen nefretimi yenmeye cabaliyor hemde umutlari hayalleri yasam enerjisi yeni iyilesen yillarca komada kalmis bir ruhla bunu yapmaya calisiyor
iyikalplipsikopat
gercekler vs ben

sali gunu %90 ihtimalle okula baslayacagim.gecen donem sinavlar disinda neredeyse hic gitmemistum ve bu donem haftada 4 gun gitmek zorundayim

istemiyorum, yorgunum, nefret ediyorum ayni seyler.uzun zamandir sadece hayatta kaldim saklandim uyusturuldum ve izledim.yasamak bu degil.bu curumuslukten kurtulmamin tek yolu yasamayi secmek.istemedigimi sevmedigimi idare edebilmek daima ogrenmek ve gelismek

4 aylik sevgi ve dostluk dolu bir tatilden, hayata yeniden gelme hissinden, hizlandirilmis kimlik kazanma cabalarindan sonra bu savasa girmeliyim

okulum uzayacak, kredi almaktaki son yilim.hala "ne is yapar mutlu olur, neyde basarili olurum neye yetenekliyim" sorularinin cevabindan uzagim ama sunu anladim hayati yasayarak ogreniriz, kendimi yasayarak cozebilirim ve yasamak cesarettir, cesaret yoksada esaret vardir

son gunlerde kendimi sorgularken cocukluktan beri tiyatroya olan ilgi merak ve sevgimi kesfettim.bir karakter olmak bir senaryodaki insan olabilmek onu hissetmek ve hissettirmek tek bedende bambaska hayatlari yasamak bu kesinlikle istedigim sevdigim ve icimdeki birikmis duygulari odaklayabilecegim rahatlatabilecegim bir sey

bunlar disinda gelecegi dusundugumde bu ulkede yasayamayacagimi kesfettim.ben marjinal dusunen ozgurluge onem veren muhafazakarliktan, tum kaliplasmis ve baski siddet aracina donusmus kavramlardan nefret eden eglenmeyi refahi ozgurlugu isteyen biriyim.gelecegi karanlik her seyi hukuksuz ve baskiyla dolu bu ulkede yasayamam

ailemin bana cizdigi kader malum.okulu bitir askere git babanin veya baskasinin amelesi ol ailenin buldugu kadinla evlen tatminsiz zoraki rutin bir hayat sur cocuk yap onu buyuturken yaslan sonra öl

hayir.7 yildir yeteri kadar curudum.ben eglenmeliyim doruklarda yasamaliyim sarhos olmaliyim gezmeliyim daha fazla curuyemem

istedigim hayati sadece kendi cabamla elde edebilecegimi, kendimi ve hayattan istediklerimi sadece hayati yasayarak ogrenebilecegimi, hicbir sey yapamasam bile daima isime yarayacak seylere(spor, diksiyon, iletisim, bilgi vs) onem vermem gerektigini yeni anladim.yasama karsi once istekli olmali sonra cesurca cabalamali ve daima umutlu olmaliyim.diger turlu hayat sadece hayatta kalmaktan curumekten izlemekten ibaret oluyor ve bu yasamak degil.

yasamak anin tadini cikarmaktir.mesela gecen gelen ve 5-6 guna gidecek olan dedemgil ile eglenmek mutlu olmaktir.gozlerinin onundekileri gormektir.karamsarligi, tembellige bahane olan depresif duygulari kenara koymak acida cekilse goz yaslarini silip ayaga kalkip eglenmeye mutlu olmaya bakmaktir.durmak yasami katlanilmaz yapan sey cunku yasam bir aksiyon ve bu aksiyona uyum saglayanlar hayatta kaliyor.hareket eden kazaniyor mutlu oluyor sorunlarini cozuyor duygularin icinde bogulmak hicbir seyi cozmuyor hicbir seye yaramiyor

Selam Ziyaretçi

Gördüğüm kadarıyla henüz giriş yapmamışsın! Lütfen giriş yap, bekliyorum :)