thor
asgard ödüllü soru:

ıssız bir adaya düştünüz. hatırlayamadığınız kadar çok gün geçti aradan. hangi gündesiniz saat kaç bilmiyorsunuz. adada tesadüfen tom ve jerry'ye denk geldiniz. tom her pazartesi, salı ve çarşamba günleri yalan söylüyor ama diğer günler doğru söylüyor. jerry ise perşembe, cuma ve cumartesi günleri yalan söylüyor ama diğer günler doğru söylüyor. tom size doğru gelip "dün yalan söyledim." , jerry de size " ben de." dediğine göre bugün günlerden ne?
kıyma makinesi
herkese merhabaaaa. uzunca bir zaman oldu. yine boş okulda nöbetimi tutup eve gideceğim. geçen hafta eski adıyla @odin'e musallat olmuştum, bu sefer de buraya yazayım dedim. tam mesleğe başladım derken pandemi patlak verdi o yüzden çoook boş vaktim var. hayatım biraz düzelecek derken daha beter oldu. hiçbir şeyin tadı yok. sözde her haftasonu bir şehre gidecektim. ilk defa kamp yapacaktım, hepsi yalan oldu. sosyal hayat sıfır. online dersler bakanın dediği gibi iyi gitmiyor, katılan en fazla on çocuk. bunu da yapmış olmak için yapıyoruz. pandeminin tek iyi yanı ördüğüm şeyler oldu. ninemin vaktinde örmediği kadar çok şey örüyorum ahahjs. gerçi bir bakıma iyi, markaların beğendiğim kazaklarını vs. kendim örebiliyorum hem de yarı fiyatından daha az bir maliyetle. enayi olmadığım için mutluyum ahajjssk. odin pisliği bunu okuyorsan benden çaldığın atkı ve bereyi kargoya ver. peşini bırakmayacağım! sjsjjs
Eskimorfinaltkat
aşk maşk yalan zerre inancım kalmadı artık
ucuncunesilsaglikci
bir hafta öncesine kadar çok sevildiğinize emin olduğunuz ve çok sevdiğiniz biri olduğunu düşünün. kendi sevginizden çok onun sevgisinden eminsiniz o derece. sonra ikinizle alakalı olmayan bir sebeple ayrılmak zorunda kalıyorsunuz ve çok üzgünsünüz. hem çok sevip ayrıldığınız için hem de çok sevdiğiniz o insanı üzdüğünüz için. normalde bir acı çekecekken onu üzdüğünüz için üç kat fazla acı çekiyorsunuz, kahroluyorsunuz resmen. sonra bir akşam arkadaşınızla uzun uzun konuşurken bu çok sevdiğiniz insanın zamanında yaptığı ve sizin affettiğiniz yanlışlarını bu yaptığı da çok saçmaydı diye anlatırken aslında o olaylarda yalan söylediğini fark ediyorsunuz, sonra bu olaylarda bulunan bir kıza mesaj atıp işin doğrusunu öğrenmek istiyorsunuz. kızla konuşunca öğreniyorsunuz ki sizi aldatmış. tüm parçaları bir araya getirip baktığınızda da gördüğünüz şey bir değil iki değil tam üç defa sizi aldatmış. çok sevdiğinden emin olduğunuz o insan yapmış bunu. diyeceğim o ki kimseye ama kimseye insan aşktan kör olmuş gözlerle bakmamalı, evet çok sevebilirsiniz köpek gibi sevebilirsiniz; ama mantığınız asla devredışı kalmamalı. ben mantığımı kullanmam gerektiğini çok geç ve çok ağır bir şekilde öğrendim ve tecrübeyle sabitledim.
iyikalplipsikopat
22.5 yilin ozeti

----0-5 yas:normal, mutlu, 4-5 yaslarindayken bazen bir kadinin gogusuyle yaptigi hos( :d ) tacizler disinda normal bir donem (tasinma1)

---.5-12 yas:mahallede dayak, asagilanma yasiyor, bunun disinda macerali, guzel bir cocukluk(tasinma2)

----12-14 yas: yeni yere tasinma etkisiyle hafif asosyallik , okulda ezilen fakir cocugu korumak ugruna onunla birlikte ezilmek, sonra cocuktan saglam kaziklar(arkadaslarla ara bozma, yalan soyleyerek somurme vs) yemek bunlar disinda normal mahalle arkadasliklari vs (tasinma3)
----14 yas: ilk defa ozel okula gidis, koca 1 yil boyunca asagilanma, itilip kakilma, 1 yil toplam 10 kereden fazla disari cikmayarak kirilan asosyallik rekoru, mayis sonu, haziran gibi sinifta tramvatik cinnet gecirme benzeri bir durum, normal bir sey yok, ilk sadist hayaller, nefret ve ofkeyle guclu oldugunu dusunmeler basliyor(tasinma 4)

----15-17 yas: ozel liseye derslere calisarak baslayis ve 2 ay sonra babanin anneyi aldatmasinin ortaya cikmasi, annenin uzuntusunu, cokusunu hicbir sey yapamayarak izlemek, babanin naralariyla sabaha dogru saatlerde uyanmak, sinifta onceki kadar olmasa da yasanan asagilanmalar, yavas yavas artan parasizlik, asosyallik, bunlar disinda 3-5 ayda olsa biraz spor, arkadaslarla 3 kere sinemaya gitmek, sanaldanda olsa asik olmak, sanata felsefeye parapsikolojiye ilgi duymak(tasinma 5)

---18 yas: bazi geceler bir gunde barlarda 3-4 bin lira yiyen, 3-4 ev parasi parayi 5 yildizli otellerde yiyerek tum kazancini tuketen babanin odemedigi 30-40bin lira paradan dolayi icracilardan kacarak dagin basi gibi bir mahalleye tasinma, acik lise, aylarca 0 disari cikis, asiri yalnizlik, arada gidilen internet kafe disinda aile ici haric 0 iletisim, bunlar disinda bir sure sonradan eski telefonla mesajlasarak bir parca huzur, dershaneye yazilarak bir parca insan yuzu gormek, ilk i n t i h a r dusuncesi: hayatim hep boktan olacak ygs lysden sonra olmek en iyisi(tasinma 6)

---19-21 yas: "ya zaten bir sey duzelmez hem olmadi okul bitince intihar ederim" dusuncesiyle baslanilan okul, cogu derste basarisizlik, okul disi 0 iletisim, asosyallik, bunlar disinda biraz spor, kizli erkekli ortama giris ve ardindan dedikodudan tanistigim canimdan bir parca, bir evladim gibi gordugum insanla tanisma(tasinma yok)

----21-suan: canimdan parca insanla harika bir yaz tatili, tam hayata tutundum gibi derken tatilden 3-4 ay sonra babadan habersiz mahkemelik olmak, uzayan okula ragmen derslere kayit harci odeyip gitmemek, giderek artan intihar dusuncesi, giderek artan sapkin sadist dusunce ve hayaller, giderek artan her seye gulme alaya alma hali, icinden surekli kendini asagilama, nefret etme hali, anlamsiz umutlar hayaller...
----son durum:hayatimin ya son aylarini yasiyorum ya da artik inanmiyorum ama olmasi icin biraz ugrastigim bir mucize olacak ve para ile her sey hizla duzelecek...bunlarin ustune son 10 gundur ilk 3-4 gunu her gun, digerleri aralikli olmak uzere erkenden kaldirilip babamin zorla karsisina oturup pcden is yapmaya calisiyorum ki yapamiyorum ama gunde 5-6 saat sigara dumani icinde belim agriyana kadar oturuyorum, "kotu dusunursem kotuyu cekerim" e inanarak artik sadist sapik dusuncelerle vicdanimla mucadele etmeye calisiyorum ama her sey icin cok tukendim, neredeyse her gece(3/5 oran vereyim) olmek istiyorum, maket bicagiyla bileklerimi kesip kuvette oldugum bir intihari dusunuyorum.evet hicbir sey yasamadim ama bu kadari yetti, zaten yasasamda normal olmam cok zor , bu psikolojiyle eninde sonunda babam gibi kotu biri olacagimi dusunuyor bu yuzden hala iyiyken, ileride kimseyi uzmemek, aileme daha fazla yuk-umut olmamak icin intihari daha mantikli buluyorum, bence benim olumum ailem dahil her sey icin bir cozum olacak diye dusunuyorum ama bakalim istinaftaki dosyami bekliyorum 3 belki 4 ay daha sabredecegim, mucize icin cabalamama, ozen gostermeme ragmen her sey ayni kalir en azindan bir parca umut verecek bir sey bile olmazsa kesin net artik intihar edip huzura kavusacagim, yeteri kadar aci cektim, en azindan olumumun cogu seyi cozecegini bildigim icin icim rahat olacak


Aziz1905
uykular haram oldu gençliğim bak talanda oldu çok çalıştım yalan oldu zalım vizeler
varmiyimki
yalnızım yine... kimseler göremez, kimseler bilemez halimi
İçmişim yine... acılar elbet bir gün biter sandım ama daimi
senden sonrasında bir başkasıyla olamam ben
ben miyim? İçimdeki bu deli öfkenin nedeni ben miyim?
yorgun hislerim, bütün hayallerim yalan olmuş
yakılmış gemiler, dönülmez geriye artık
çok geç oldu ben kalkayım
siz bana aldırmayın
yolyordam
naber bak, bende dert yok tasa yok
mutluyum artık bir beynim yok
dikmişim ekrana gözlerimi
başka da bir ihtiyacım yok
kişisel neyim kaldı ki bir iletim olsun
tıklana tıklana her şeyim ortada
atın ölümü arpadan olsun
her yiğit gibi benimki de meydanda
tıklama konusu ayrı bir dava
mahkemelerde görülüyor hala
namusu bacak arasında ararım
dişi sinek bile görsem laf atarım
çakma makma, üçe beşe bakmam
önüm, arkam, sağım solum markam
bana pastamı verin, ekmeğe gerek yok
ben tüketmeden var olamam
ayna, ayna hadi söyle benden daha gamsızı var mı?
ayna, ayna hadi söyle benden daha arsızı var mı?
dünyanın sonuna doğmuşum
ya da ölmüşüm de haberim yok
İyi bilirdik derler elbet ardımdan
bundan büyük bir yalan yok
yok, bundan büyük yalan yok
bana dokunmayan yılan bin yaşasın
dedikodu yapar, keyfime bakarım
ağzımda sakız, elimde çanta
fink atarım kaldırımlarda
bağlanmaya sonuna kadar karşıyım
ama dizilerimden beni ayırmayın
değişir dünyam bir tuşla uzaktan
elimdeki kumandam hayatıma kumandan
yeni bir kart verdi bugün bankam
puanlarım artık en büyük kankam
olmasa da cebimde beş kuruş para
cebimdeki telefon on numara
allah allah gizli numara kim acaba, alo?
"bak kızım, yedi kocalı hürmüz gibi dolan
seni alacak biri de bulunur elbet
en kolay parayı hep sen kazan"
ayna, ayna hadi söyle benden daha gamsızı var mı?
ayna, ayna hadi söyle benden daha arsızı var mı?
dünyanın sonuna doğmuşum
ya da ölmüşüm de haberim yok
İyi bilirdik derler elbet ardımdan
bundan büyük bir yalan yok
yok, bundan büyük yalan yok
sıkıldım çok, her dakika düşünmekten üzülmekten
artık yok, kalmadı gücüm düşmekten yenilmekten
pişmanım erken vazgeçmekten kendimden
bu alem geçmiş kendinden
ne gelir elden?
dünyanın sonuna doğmuşum
ya da ölmüşüm de haberim yok
İyi bilirdik derler elbet ardımdan
bundan büyük bir yalan yok
yok, bundan büyük yalan yok
çakma makma, üçe beşe bakmam
önüm, arkam, sağım solum markam
bana pastamı verin, ekmeğe gerek yok
ikizler
mutlu geceler gençler. nasılsınız? vize çalışmalarınız daha yeni başlamışken sizde mi şimdiden bıktınız sayfalarca kitaplardan, fotokopilerden. hani diyorlar ya eğer düzenli çalışırsan konular birikmez, vize dönemi rahat edersin diye. bana kalırsa koca bir yalan bu. yine aynı saatlerde çalışıyorsunuz her şeye. çünkü insanın içine işlemiş bir defa vize-final dönemi çalışmak. benim de yarın başlıyor vizelerim. İlk sınav sadece 50'şer puanlık 2 klasik sorunun olduğu babaların babası gibi bir sınav. haftalarca işlenen derslerden, anlatılan onca şeyden sadece 2 şeyi sormak öğrencinin öğrenme seviyesini ne kadar doğru ölçebilir pek emin değilim buna. her ne kadar emin olmasam da not görüntülemede yazacak nottan emin olduğum için düşünceleri bir kenara bırakıp çalışmak gerekiyor. ne çok çalışma muhabbeti yaptım yahu. zaten herkesin kafası derslerle dolmuş. ben başka şeyler de anlatayım. havalar ne de güzel değil mi bu sıralar. aşırı dondurucu soğuklar olmasa da kar maskemi giyebildiğim soğuklar var. ve bu beni ziyadesiyle mutlu yapıyor. normalde sıcakları seven birisiydim eskiden. temmuz ayları en sevdiklerimdi. ama yaşlandıkça daha çok soğuğu sevmeye başladım. hatta bu konudaki ilkem de şu, "soğuğun her yerde çaresi vardır ama sıcağın her yerde çaresi yoktur". soğuk hem insanın içini ferahlatıyor hem zihnini sakinleştiriyor bence. yarimi her ne kadar üşümediğime inandıramasam da üşümüyorum bile. dün gece 3 saat yarimle beraber yürüdük atakum sokaklarında. bir yere gidip oturacaktık normalde ama yarimin yürüyelim demesiyle ben de dünden razı şekilde adım adım gezdik atakum sokaklarını. 2 gündür yurttan da pek çıkmadığım için pek iyi geldi o yürüyüş ama bana pek yetmedi. onun için bir kaç gündür kafamın içindeki bulanıklığı ona bağlıyorum. bugün kahvaltı hazırlarken bile unuttum neden orada olduğumu, sonradan hatırladım. bir de kahve eksikliğim var ki sormayın gitsin. vizelerden sonraki ilk işim bir gecemi bir termos kahveyle komple dışarıda geçirmek olacak. zira buna baya ihtiyacım var gibi. vizenin ilk gününden bu kadar yazdığım yetsin yahu. ben müslüm baba eşliğinde ders çalışmaya devam edeyim. hepinizin vizeleri soğuk bir rüzgar ferahlığında geçsin gençler. allah zihin açıklığı versin... :)
yankoltuktakiadam
arkadaşlar size bir sorum olacak. yaklaşık bir ay önce 2 yıllık ilişkim bitti. bu ayrıldığım sevgilim bana dedi ki: annesi rüyasında beni görmüş, annesiyle ben sarmaş dolaş yürüyormuşuz (dipnot annesiyle tanışıyoruz). bana yalan mı konuşuyor tekrar bir şekilde barışalım orta yolu bulalım diye. yoksa gerçekten bu kız benim kaderim mi? basiretim bağlanmış mı?
Артем
dürüst ve net bir günahkar,olarak tanınmayı,”sosyal maske” adı altında iki yüzlüce davranıp yalan konuşan yozlaşmış birisi olarak tanınmaya yeğlerim
Артем
gençler şimdi size biraz içimi dökeceğim,ben hakikaten yoruldum,hadi ilişki açısından şansım yaver gitmiyor kimse sevmiyor beni tamam ama beni çok sevdiğini ve istediğini iddia eden arkadaşlarım beni neden istemiyor lan,hayır istemelerine gerekte yok birileri beni istesin diye yırtınmıyorum kimsenin istemesine veya başkalarına ihtiyacım da yok(ama gene de yanımda birilerinin olduğunu hissetmek güzel olurdu)takıldığım nokta yalan konusulması,hayır ben bana birşey açıkca söylendiğinde bu şey olumsuz birşey olsa bile kırılmam aksine mutlu olurum çünkü karşı taraf açık olabilecek kadar bana güveniyor ve onurlu davranıyordur ve yakınıma aldığım “arkadaşlarımın” hepsi bu durumdan haberdar.bunu bilmelerine rağmen neden böyle birşey yapıyorlar..? anlamıyorum,ben çok fazla insan seven birisi değilimdir bu demek değildir ki yalnız hissetmeyi seviyorum hayır yalnız hissetmekten hoşlanmıyorum arada yalnız kalmayı seviyorum sadece kendime vakit ayırmak hoşuma gidiyor o da birşeyler paylaşabileceğim insanların olmayışından kaynaklı birşeyler paylaşıp tartışabildiğim birileri olsa çok mutlu olurum ama yok olanlarda gidiyor zaten beni basamak olarak kullanıyorlar izin veriyor muyum hayır kullanamayacaklarını anlayınca gidiyorlar,ama aralarında güvendiğim insanlarda oluyor ve onların ihaneti ya da ikiyüzlülüğü cidden çok yaralıyor beni neyse gençler böyle birşey işte bu arada ciddiyim tanışmak isteyen olursa tanışmayı çok isterim yoruma falan yazın isterseniz...
ve bir alıntıyla bitiriyorum yazımı yerim lan sizi hasta olmayın dikkat edin kendinize havalar garip bu ara...

sonra uçardı, etimi lime lime etmiş kuşlar

józef chełmoński
iyikalplipsikopat
iyikalplipsikopat in dogusu

neredeyse tum hayatim boyunca olmadigim biri gibi yasadim.asla kendi kararlarim olmadi sadece kurallar ve itaat oldu.bunun korkusu ve psikolojik siddetiyle bir karaktere sahip olamadim.asla bir karakterim olmadi toplumda baska evde baska babamin yanunda baska biriydim.duygularim bile boyleydi.arkadas ortsmlarinda hala rol yapiyorum hicbir espiriye gulmuyorum ve tum reel arkadaslarimi aptal goruyorum onlarla takilmamin sebebiyse yalniz kalmamak cunku ne zaman yalniz kaldiysam dislandim nefretim oyle birikti ki bir daha yalnizken dislanma yasarsam cinayet islemekten korkuyorum.cunku artik patlayacsk bombayim.

insanin karakternin olmamasi nedir?utangac saf sessz biriydim cocukkende ergenkende ve hala boyle gorunen biriyim.herkes beni iyi saf gordu.halbuki tam bir ikiyuzluyum samimi arkadaslarim arasinda en eglenceli gevsek olan kisiyim aile cevrrsinde edepli bilinirim halbuki kimse sayisiz cinsel fetisimi cinsrl rspirilerimi bilmez

tum yaptklatim birer rol uyum saglamak icin birer yalan ve hala kendimi tanimiyorum.bu ben miyim?icimdeki cocuk uzaklasiyor icimdeki cocuk buyuyor rol yapmayi birakmak istiyorum gercek olmak istiyorum

gercek olabilmemin tek yolu guc.en guclu olmaliyim en ustun olmaliyim.ancak boyle ezik ve asagilik hissetmem.baskalarini aciz ve zavalli gormek istiyorum en ustun olmak istiyorum bu ustunluk arzusu tanrisal bir sey.en ustun en guclu olmak istiyorum.oyle guclu ki insanlar kendilrtini bocek gibi ezmemem icin bana yalvarmalilar

nefret bu dusuncelere sebeb oluyor.halbuki nefret bir ortudur korkuyu orter.bence ilk sevgi ile korku ve ilk korku ile nefret olusmustur.bir anne yavrusunu korumanin endisesi ve korkusuyla uyguladigi siddetle ilk nefrete sebeb olmus olmali.anne bir kaplanin alanina giren yabancilara olan nefreti buna bir ornek

korkuyorum ezilmekten gucsuz gorunmekten asagilanmaktan.bu korku ve surekli aciz hissetme durumu bana aci veriyor iste bu aci nefrete intikam hirsina sadist hayallere sebeb oluyor.gerek vicdan azabimdan gerek korkakligimdan gerekse ezik hayatimdan dolayi alamadigim intikamlardan dogru duzgun savunma bile yapamamaktan asagilik duygularimi tatmin edip kisiligimin cektigi aciyi azaltamiyorum.surekli ezilen ezik hissetmeme neden olan boktan hayatim daha fazla nefret yaratiyor ve tamda bu nedenden dolayi uc cinsel pornografik seylerle kendimi uyusturuyorum.asagilik duygularimi bi nebze bastirmak kendimden bir sure kacmak bir sure ezik ve asagilik hissetmemek icin kendimi pornografiyle uyusturuyorum.bu zamanla tatminsizlige tatminsizlikse sapikliga ve daha cok istege neden oluyor

okuldaki ozendigim etkinliklere gidemiyorum asagilik hissetmekten ve yanlis bir sey yapmaya korkmaktan.cesitli derslerden nefret ediyorum icerikleri bakimindan beni baskalariyla iletisime zorladigindan pahali aletleri kullanmak zorunda biraktigindan.asagilik ve ezigim bunu hep hissediyorum anormal bir ailem var normal olamiyorum sevmek isterdim eglenmek isterdim dostluk isterdim basari isterdim hep iyi biriydim defalarca iyiligim suistimal edilse bile vicdanim sapasaglam durur asla bana kusmezdi iyi biriydim iyi olmak isterdim.gulumsemek sevmek sanat yapmak hissettiklerimi muziklerle resimlerle baskalarina anlatmak para kazanip aci icinde olanlara yardim etmek ben herkesi mutlu etmek isterdim..iste iyi olmanin sonucu bu.hayatin bir gercegi bu dunyada iyi demek ezik demektir.baskalarini kendinden cok dusunen her insan ezik olmaya mahkumdur.bok gibi bir hayatin ustune iyi olmak mi?trajikomik.iste bu yuzden asagilik sendromu ve korku icindeyim.ezik hissediyorum ezik olmaktan korkuyorum fakat imkanlarim hayatim beni ezik olmaya zorluyor.iste nefret boyle olusuyor

hayir affedemiyorum unutamiyorum yuregim alevler icinde defalarca yandi kalbimin yaralarini tek basima sardim yardim istedigim tum insanlarsa sardigim yaralarimin ustune basip benimle alay ettiler.

dunya yaralanmali aci icinde yere cokmeli ona bir ayagimi basip benden merhamet dilenmesini gormeliyim ve onun bana yaptigi gibi yarasina basip onunla alay etmeliyim ve asla kalbimi dinlememeli hatta ondan kurtulmaliyim
Xena
lise hayatını gram özlemiyorum ama liseden eski arkadaşlarımı gördüğümde "kızlar sizi çok özledim, keşke tekrar lisede olsak" diyorum. bunları derken gözlerim doluyor. yalan söylerken o kadar inandırıcı oluyorum ki söylerken ben bile kendi yalanıma inanıyorum.
iyikalplipsikopat
ben/sen neyim/nesin
duygularimizi; aldandigimiz, kapildigimiz, kendi icimizde savastigimiz dusuncelerimiz belirliyorsa dusuncelerine aldanmayan biri duygu hissedebilir mi veya nasil duygular hissedebilir?

arzularimiz tercihlerimizin, tercihlerimizse dusuncelerimizin hammadeleri ise arzulari sessizlesmis biri dusunebiliyor mudur iradeli midir bir kimlige sahip midir?

arzu yasamin en temel ana guc kaynagiyken arzulari sessizlesen birinin yasamla bagi ne oranla saglamdir veya yasama bagli midir?

sonucta hayata en bagli olanlar en arzulu olanlar ve arzularina ulasmak icin istahla hirsla cabalayip kendilerine ve cevrelerine zarar verenler degillr midir?olum tehlikesinde her seyi goze alip yasayanlar , hayatta en cok kalanlar onlar degiller midir?basari oykulerinin , zenginlerin sirri kendilerini tek bir arzuya feda etmeleri tum zamanlarini buna harcamalari tum hayatlarini o arzu icin sekillendirmeleri ve bu fedakarliklaru ve de kararliliklari ile arzuyu gerceklestirmeleri degil midir?

insanin ruhunu tek bir seye kurban etmesi tek bir sey olmasi gercekten basari midir?bir seyler olmak gercekten basari midir?

beni ben yapan davranislarim , davranislarimi belirleyen sey tercihlerim.tercihlerimi belirleyen sey ise arzularim .beni iyi yapan sey topluma iyi gelen , beni kotu yapan sey topluma kotu gelen arzu tercih ve davranislarimsa ve ben iyi olmayi emreden genetik dolayisiyla vicdan(superego) kendi tercihim olmadan iyi olmak zorunra kaliyor olmadigimda aci cekiyor ayni sekilde id(hayvani ego) ile bencil hayvani arzularin pesinde kosup cabalamak zorunda kalip yapmadigimda psikolojik sorunlar yasiyorsam

tum hayatim bireysellik ve toplumsalik arasinda farkli olaylar ve durumlara gore terchler yapmaktan ibarettir

tum duygularim genetigimle bana islenmis ilizyonlar , tum kimligim ise bu ilizyonlari surdurebilmem icin toplumun bana asiladigi yalanlardir ve

tum yasam yalanlar icinde kavga ederek ilizyonu gorememek ilizyonun perde arkasindaki gercekten saklanmaktir.

arzularim yalan duygularim yalan kimligim yalan ben yalanim yasam bir yalan.ben ise tum bu yalanlara gulen perde arkasindaki gercegi gormus biriyim

herkes hayretle merakla hayat sihirbazini izlerken ben numarayi bilen biri olarak insanlarin hayret eden merak eden istahla heyecanla ofkeyle anlamak cozmek isteyen bakislarina gulen biriyim
Zeze
son zamanlarda sayıları iyice artan dilencilerden bahsetmek istiyorum. biraz da akıl almak.
eskiden hepsinin gerçekten muhtaç olduğunu düşünüp mutlaka verirdim bi şey. sonuçta neden yalan söylesin ki diye bi düşüncem vardı. sonra iyice arttıklarını ve bikaç tanesinin aynı şeyi söylediğine şahit olunca hayır vermemem lazım, kandırıyorlar dedim ve vermemeye başladım. kandırılmak ağırıma gitmiş olabilir. çünkü bunu çocuklar da yapıyor ve ağırıma gidiyor masum sandığım çocuğun yalan söylemesi. sonra tekrar düşündüm. zeze dedim, önemli olan onun yalan söylemesi değil, senin o durumda nasıl davrandığın. sen zezesin onun gibi değil kendin gibi davran ve yardımcı ol, yalan söylemesi onun problemi sonuçta. son zamanlarda da tekrar düşünce gündemimde bu konu var. çünkü böyle yaparak artmalarına vesile olduğumu düşünmeye başladım. eli ayağı tutan da yapmaya başladı çünkü ve gerçekten çook fazlalar. hatta geçen teyze gençti yaşın kaç teyzecim, neden yapıyorsun bunu dedim. tabiki bi ton şey sıraladı. merak ediyorum siz ne düşünüyorsunuz ? yardımcı düşüncelere ihtiyacım var 😣 gerçekten ihtiyacı olan insanları ayırt edemememize sebep olan bu insanlara nasıl davranmalı ?
dilara
sözünde durmayan insanlar evlenince de yalan söyleyen seviyesiz karakterlerdir
rst
seni bana vermez bu yalan dünya,
topla yüreğini gidelim burdan...
bydiem
bıraktım artık gökyüzünü, sahilinde dolaşmayı hayatın. kalbimi gömdüm en derinlere. açmasın artık kimse diye. sahicilikten bıkan bir yalan gibi daldım sözlere. ne yapsam nafile yine bakamadım gözlerine...

Selam Ziyaretçi

Gördüğüm kadarıyla henüz giriş yapmamışsın! Lütfen giriş yap, bekliyorum :)